- 823 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
HUZUR EVİ 2
Kaptan ne olur bu gece gelmeyin, bu gece beni rahat bırakın diye yalvarıyordu. Son günlerde nerdeyse her gece geliyorlardı. Olayın yıl dönümlerinde hep böyle oluyordu. Gelmeleri sıklaşıyordu. Onların her gelişleri kaptanı perişan ediyordu. Onları unutamıyor ve kendini affedemiyordu. Önce su sesini duyardı, tıpkı okyanus gibi dalga sesiydi. Sonra ateşin çıtırtıları gelirdi kulağına, en kötüsü de buydu, Kaptana cehennemi hatırlatırdı. Sonra yanık kokusuyla birlik de onların nefeslerini hissederdi odada yine nefeslerini duyuyordu.
Kaptanın odası kararmıştı, sadece bahçede yanan lambanın kısık ışığı, pencereden içeriye süsülüyordu. Elbise dolabının içinden süzülüp kaptanın yatağının karşısına dikilen, yanmış üç tane kararmış beden geldi. Yatağının altında da, iki tane yanmış kapkara olmuş bedenler çıktı. Yatağın altından çıkan yanmış genç erkek bedenleri, Kaptanın yatağına çıkıp oturdular
. Kaptan korkudan yatağında duvara yapışıp büzüştü. Hortlaklar Kaptana ağlayan gözlerle bakarlardı. Sonra o gözler öfkeye dönüşür, Kaptana eziyet ederlerdi. Kaptan her gece onlara özür diler ama onlar özrünü kabul etmezdiler.
Kaptan gözlerinden yaşlar akar ağlardı sessizce. Hortlaklar başlarını eğip sanki ilk kez görüyormuş gibi, Kaptanın ağlayan yüzüne bakarlardı. Nerdeyse her gece gelirlerdi ve her gece aynıydı. Her gece Kaptan hortlaklarınla sabaha kadar oturur, onlara kendisinin suçu olmadığını ve özür dilediğini söylerdi.
Bazen hortlakları Kaptanı affeder gibi gözyaşlarını siler, affeder gözlerle bakıp giderlerdi. Bazen de Kaptana psikolojik işkence yaparlar ona vicdan azabı çektirmek için Kaptana kurtar bizi diye çığlıklar atarlardı. Takii erkesi geceye kadar sanki hiç konuşulmamış gibi yine mezarlarından çıkıp gelirlerdi. Nerdeyse her gece, bu yıllardır böyle devam ediyordu. Çünkü Kaptan kendisini affetmiyordu. O kendisini affetse belki hortlakları da onu affedecekti.
Kaç yıl geçmişti acaba, beş evet beş yıl olmuştu. O olaydan sonra emekli olmuştu zaten, beş yıldır nerdeyse geceleri doğru düzgün uyamıyordu. Onlar için çok üzülmüş, aylarca kendini bilmez bir halde, deli gibi, ölü gibi dolanmıştı ortalıkta, evet onlar kadar ölüydü aslında. Aradaki fark onlar sadece geceleri görünüyordu, kendisi ise gündüzleri.
Pasifik teydiler Meksika’ya fasulye götürüyorlardı. Kuru fasulye, börülce ve barbunyaydı yükleri, oradan gelirken de acılı Meksika fasulyesi getireceklerdi. Denizin ortasında, makine dairesinden bir patlama sesi geldi. Herkes ne oluyor diye oraya akın etti. Geminin Kaptanı Rıdvan’da tabi ki gitti. Ufak bir patlama olmuş yangın çıkmıştı.
Kapalı bir bölümde yangın vardı sadece, oda gibi bir yerdi. Yangın çıkan odanın dışında gaz sıkışması vardı. Eğer yanan odanın kapısını açarlarsa bulundukları yerde de patlama olacaktı. Yangın yayılacak çok büyük sorunlar çıkaracaktı. Onun için yanan odanın kapısını açamıyorlardı. Önce bulundukları yeri havalandırmaları gerekiyordu. Makine dairesinde makinelerin büyüklüğü ve çokluğu yüzünden havalandırma yetersizdi. Ortalık makinelerin çalışmasından zaten çok sıcaktı.
Yanan kapalı oda da beş kişiydiler. Makine dairesinde çalışan teknisyenlerdi içeridekiler. Orada gaz kaçağı olduğunu tespit etmişler, onu onarmak için girmişlerdi. Ansısın gaz kaçağı patlamıştı, ne olduğunu anlayamadan. Patlamanın etkisiyle kapı kapanmış ve içeride kapalı kalmışlardı. Şimdilik yaşıyorlardı yardım edilmezse ya yanarak ya da dumandan boğularak öleceklerdi. Sesleri geliyordu, yalvarıyorlardı bizi kurtarın diye.
Kaptan çaresizdi, kurtaracaktı ama önce dışarıdaki onlarca, yüzlerce kişinin güvenliğini sağlaması gerekiyordu.
-Dayanın çocuklar dayanın sizi kurtaracağım.
-Kaptan ne olur acele edin alevler yükseliyor ve duman çok fazla
-Ağzınızı kollarınızla kapatın yavaş nefes alın zehri yutmayın az kaldı.
-Kaptan çabuk köşeye sıkıştık, alevler geliyor. Kaptan çabuk ol
Sonra içeridekilerin çığlıkları gemiyi inletti. Alevler gelmiş ve içeride beş gencecik gemiciyi içine almıştı. Odadaki yanan hortlaklar da kara delik gibi olan ağızlarını açtılar kocaman aynı anda. Sessiz çığlıklar atıyorlardı. Kaptan kulaklarını kapattı, gözlerini yumdu.
Yangın sönünce cehennem gibi sıcak ve kapkara olan odadan yanmış beş gemicinin cesetlerini çıkarttılar. Hepsinin ağızları kocaman kara delik gibi açıktı. Ölen gemicilerin yanmış naaşlarını denize attılar ve balıklara yiyecek oldu kömüre dönmüş cesetler. Onun için geceleri Kaptana gelen hortlakların kulaklarından oyulmuş gözlerinden yosunlar sarkardı.
Kaptan sabaha kadar onlarla konuşurdu. Onlara çok üzgün olduğunu söylerdi ama onlar bunu anlamazlardı. Kaptanın milyonlarca kez özür dilemesi de fayda etmemişti.
Sabah olmak üzereydi Kaptan müezzin ezan okusun artık diye dua ediyordu. Kaptanın hortlakları sabah olunca gidiyorlardı. Kaptan gözleri ağlamaktan şişmiş perişan bir halde yatağında hortlaklarıyla oturuyordu.
Birden camiden müezzinin sesini duydular. Allahu Ekber diye ezan başlamıştı. Hortlaklar kaptanın başına ellerini sürerek geldikleri gibi sessizce gittiler. Kaptan bitkin bir halde yatağında büzüldü ve bölük pörçük uykuya daldı.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
16.3.2012
YORUMLAR
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgilerim gönderdim size
hayel gücümü zorluyorum acaba ulaşabilirmiyim diye ama yakınından bile geçmiyor nasıl oluyor birazcı tüyo verirmisiniz kutlarım sizi anlatım çok güzeldi sanki gerçekle birebir emeğinize sağlık saygılarımla selamlar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
saygılar selamlar
uzun uzun yorum yapamıyorum
ama yazınızı takip etmeye çalışıyorum
akıcı bir anlatımınız var
kutlarım
saygılarımla
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
saygılar selamlar
sevgili dost kalem..
üretgenliğinize tebrik ediyorum..
hayal gücü sınır tanımaz değilmi_?
işte bunu bu öyküde görüyoruz..
ilerleme had safhada..
devam diyoruz..
sevgilerimle..
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
saygılar selamlar
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sevgiler selamlar olsun sana
Sende nasıl bir hayal gücü var arkadaşım hayran kalıyorum. Korku filmi izler gibiydim. Bizim kaptanın yaşadığıda resmen cehennem hayatı. Kemal hocam haklı olmasın kız. İnan bende tırstım. Senin hikaye, ardından hocamın yorumu; yok buralarda durulmaz ben tabanvay canım.:)))))
Şaka bir yana biraz uzak kalıcam sizlerden. Telefondan girerim ama yorum yazamam. Ama kesin okurum. Görüşmek dileğiyle. Kucak dolusu sevgilerimle...
Ya eve sarımsak as diyecektim ama o vampirler için di. Zombiler için ne asılıyor acama. Kemal hocam bizi bilgilendirsin:))))
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ayrıca ayrı kalman inşallah hayırlı güzelişler içindir kolay gelsin arkadaşım
sevgiler selamlar yolladım sana
Seher_Yeli S.ZerrinAktaş
Evet canım hayırlı işle. Kızımın nişan alış verişi için yokum bir kaç gün. Çalıştığından hafta sonu ancak çıkabiliyoruz. Birde zaman dar. 31 mart istiycekler, 7 nisan nişan. Dışardan bakmak kolaymış. İşin içinde sen varsan farklıymış. Çok güzel telaşlar bunlar. Darısı başına. :))))
Sevgilerimle...
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
sana kolay gelsin güzel telaşların olsun hep
sevgiler gönderidm sana ve kızına
Bir gerilim öyküsü okudum...
Ve çok gerildim.
Yazan gönüller sağolsun.
Kutluyorum.
Kadir Tozlu
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
teşekkür ederim selamlar saygılar
superbaba
Bu biraz da bilim kurgu türüne benziyor.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
beğenmenize sevindim çok teşekkürler
saygıla rselamlar
masal_o
BİRİNCİ BÖLÜMÜN SONUNDA KAPTANIN GEÇMİŞİNİ MEZARA GÖMDÜĞÜNÜ AMA GÖMDÜĞÜ GEÇMİŞİ HER GECE ZİYARETE GELDİĞİNİ FİLAN OKUYUNCA KAPTANIN DÜŞÜNCE BAZINDA SIKINTILARI OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNMÜŞTÜM, NE BİLEYİM BEN BÖYLE ZOMBİLERİN ORTAYA ÇIKACAĞINI?....GÜZELİM AŞK ÖYKÜSÜNÜ GETİR SOK KORKU FİLMİNİN İÇİNE, EH BUNU DA ERAY KARDEŞİM YAPTI MI İYİ YAPAR YANİ... ZOMBİ OLAYININ GERÇEK BİR OLAY OLDUĞUNU, ÖLÜLERİN GERÇEKTEN GERİ GELEBİLDİKLERİNİ BİLİYOR MUSUNUZ? BUNA BİNAEN YAPILAN ARAŞTIRMALAR VAR VE CANLI İNSANLARLA KARIŞMIŞ HALDE PEK ÇOK ZOMBİ VARLIĞI TESPİT EDİLMİŞ.. VE ÖZELLİKLE, KENDİLERİ HAKKINDA YAZI YAZANLARI, AÇIKLAMA YAPANLARI TESPİT EDİP ZİYARET EDİYORLARMIŞ. SAMİMİ SÖYLÜYORUM. ÖRNEĞİN, Zora Neale Hurston isminde bir araştırmacı tespit etiği bir Zombiyi yazdığı kitabını, onların talebi doğrultusunda imha etmek zorunda kaldığı biliniyor... Kendinize mukayyet olun...SAYGILAR
.
kemnur tarafından 3/16/2012 6:12:46 AM zamanında düzenlenmiştir.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
teşekkürler saygılar
onlar bir kere ölmüş kaptan her gece ölüyor.... çok güzeldi eray tebrikler
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
beni hiç yanlız bırakmadını en baştan buyana size çok minnetarım gönülden çok teşekkürler komutanım
saygılar selamlar