Bebek Kokusunda Üç Hayat
Kaan ve Zeynep’in mutlu ilerleyen bir evlilikleri vardı.Her ikiside mesleğindeki başarı,konum itibariyle,neticesinde hatrı sayılır bir yaşam standartına sahiptiler.İkisi de kariyer planları yüzünden 30’lu yaşların ortalarında evlendiler.Bu taze aşklarının,huzurlu yuvalarında neredeyse istedikleri her şeye sahiptiler.Koşuşturmalı hayatlarına rağmen,birbirlerine mutlaka vakit ayırıp,haftasonlarını kaliteli yaşamayı ihmal etmiyorlardı.Ama gerek yaşı itabariyle gerekse biyolojik anne olma saatinin dürtüsüyle,Zeynep anne olma fikrini yavaş yavaş planları arasına dahil etmeye başladı.Kaan’sa işlerin yoğunluğunun getirdiği meşguliyetle bu tür bir yaklaşımın içinde olmadı.Çocuk konusu,4 yıla yaklaşan evliliklerinde hiç açılmamış ve konuşulmamıştı.Zeynep gün geçtikçe içinde büyüyen anne olma isteğini saklayamaz olmuştu kendine.Arkadaşlarını,yaşıtlarını düşünmeye başladı.Hepsi anne olmuştu.Bir akşam bunu eşiyle paylaşmak istiyordu.Fakat endişeliydi.Çünkü Kaan daha önce baba olma fikrini hiç düşünmemişti ya da bunu Zeynep’e göstermemişti.Yine de Zeynep bu düşüncesini,isteğini Kaan’la paylaşacaktı.Kaan’ın hayır deme ihtimalini göz önüne alıp,dışarda yemek için yer ayırttı.Böylelikle onu ikna etmek,belki romantik bir akşam yemeğinde daha kolay olacaktı.Akşam 8 gibi Zeynep işten çıktı ve evinin yolunu tuttu.Kaan mesaj atmıştı.’Hayatım bugün erken çıktım,eve geldim.’Zeynep buna çok sevinmişti.Hemen karşılık verip’Bitanem akşam yemeğini dışarda yiyelim mi?Şık bir restoranta ikimiz içinde yer ayırttım.Seninle konuşmam gereken önemli bir konu var.’Kaan bu önemli konuyu merak etmekle birlikte,tahminler yürütmekten alıkoyamadı kendini.Büyük bir ihtimalle bunun bir terfi olduğunu düşünüp’Tamam hayatım,hazırlanıp dönüşünü bekliyorum.Birlikte çıkarız.’Zeynep bu cevaptan sonra daha fazla heyecanlandı.Eve ulaştı.İkisi de hazırlanıp çıkmışlardı.Restorantta yerlerini aldılar.Kaan’Zeynep çok elit bir mekan seçmişsin.Üstelik bu gece her zamanki gibi göz kamaştırıyorsun.’Zeynep bu iltifatlardan sonra daha cesur olduğunu hissetti.Sadece doğru zamanlamayı bekliyordu.Havadan sudan konuştuktan sonra,Zeynep konuyu çocuklara getirdi.Kaan’ı bir şekilde hazırlamaya çalışıyordu,söyleyeceği şeye.Çocuk sahibi olan arkadaşlarından bahsetti.Anne ve baba olan çiftlerin mutluluklarından.Kaan şaşkındı.İçinden yoksa...Zeynep’in ne anlatmaya çalıştığını anlamıştı.Sadece üzerinden atamadığı bir şaşkınlık vardı.Anlamamış gibi sordu.’Zeynep nereden çıktı bu çocuklardan bahsedişin?Senin çocuklara düşkün pek zannetmiyorum.’Zeynep artık söyleme zamanın geldiğini düşündü.’Kaan,ikimizde sağlıklı,mutlu,yetişkin insanlarız.Birbirimizi çok seviyoruz.Severek evlendik.İşlerimizde ikimizde başarılıyız.Ama bir eksik var.Ben anne olmak istiyorum.Kurduğumuz yuvanın sadece bizden ibaret olmasını istemiyorum.Bu sahip olduğumuz şeyleri bir bebekle paylaşmak istiyorum.’Kaan gerçekten çok şaşırmıştı.Duraksadı....Bir süre konuşmadı.Kafasında bunun muhasebesini yapıyordu.’Zeynep çocuk mu istiyor?Nereden çıktı bu şimdi?Ben ona yetmiyor muyum?’Zeynep endişeli gözlerle onu izliyordu.Konuşmadı,ona düşünmek için zaman verdi.Üzerine gidip aklını karıştırmak istemedi.Kaan titreyen,kendini ikna edememiş tondaki sesiyle,’Çocuk için hazır değilim aşkım.Bunu sonra düşünelim olur mu?’Zeynep’in gözleri dolmuştu.Boğazı düğümlenmişti adeta.Çıkmayan ağlalamaklı sesiyle,’Kalkalım mı?Eve gidip dinlenmek istiyorum.Hesabı ödeyip kalktılar.Yol boyunca hiç konuşmadılar.Kaan,Zeynep’in üzgün olduğunu biliyordu.Ama söyleyecek bir şey bulamıyordu.Eve vardılar.Zeynep odasına çekilip ağlamaya başladı.Öfkesi ve
üzüntüsü gözyaşlarına karışmıştı.Kaan’sa balkona çıkıp bir sigara yaktı o da üzgündü.Sonraki günler hep sevimsizdi o mutlu çift için.Arada patlak veren bebek tartışmaları hiç eksik olmamaya başladı.Kaan yorulmuştu.Zeynep ondan daha kötüydü.Bu direnişe dayanacak gücü kalmamıştı.Sağlığı bozulmaya başladı.İş hayatından,çevresinden kopmuştu.Kimseyi umursamıyordu.Kaan daha fazla dayanamadı ve Zeynep’e o istediği mutululuğu verecekti.Her şeyi telafi edecekti.Hatalı olduğunu düşünüp,elinde Zeynep’in en sevdiği çiceklerle,papatyalarla geldi.Zeynep’e yapalım dedi.’Baba olmak istiyorum.Bunu geçte olsa anladım.Sadece korkuyordum.Beni ilhmal etmenden az sevmenden.Biliyorum aptallık.Doğmamış bir bebeği kıskanmaktı benimki...’Zeynep yorgun düşmüş bedenini Kaan’ın kollarına bıraktı.Mutluluktan son gücüyle akıttı gözyaşlarını.Çift ertesi sabah doktora gittiler.Herhangi bir sorun yoktu.2,5 ay sonra Zeynep hamile olduğunu öğrendi.Kaan’la paylaştı mutluluğunu.Eve geldiklerinde bütün çevresini davet edip kutladılar.Eş,dost,aile ve akraba,herkes şahit oldu mutluluklarına.Hamilelik periyodunda Zeynep doğum iznine ayrıldı ve hiç çalışmadı.Çocuk odası çoktan hazırdı bile.İkisinin heyecanı görülmeye değerdi.9 aylık bu heyecandan sonra bir cumartesi akşamı Zeynep sancılandı.Kaan hemen hastane yetiştirdi.Zeynep doğum için ameliyata alındı.Kaan dışarda stresli bekleyeşindeki heyecanıyla elleri terlemeye başladı.Yerinde duramıyordu.Nihayet mutlu haber geldi.Bir kız çocuğu dünyaya getirmişti Zeynep.Kaan kızını kucağına aldığında,’Ağlamayacağım...Hayır buna izin veremem...Allahım şükürler olsun sana.’Bu duygularla kendine hakim olamadı.Hastaneden taburcu oldu Zeynep.Eve geldiler.İsmini Iraz koydular,hayatlarına giren bu daimi minik dünya tatlısı misafirin..Iraz sağlıklı bir şekilde büyüyordu.2 yaşına gelmişti.Bir gün Iraz’da yolunda gitmeyen bir şeyler vardı.Halsizlik,iştahsızlık,düşmeyen ateş,vucudunda morluk ve karnında şişlik vardı.Bu belirtiler çifti korkumuştu.Hemen doktoru aradılar.Anlatılan belirtiler doktoru da endişendirmişti.Hemen klineğe gelmelerini ,panik yapmamalarını söyledi.Küçük Iraz muayne edildi.Tahliler,fiziki kontroller yapıldı.Sonuç maalesef ürkütücüydü.Dünyaya gülen gözlerini açmış,henüz iki yaşındaki küçük Iraz’da lösemi başlangıcı görülüyordu.Bu haberi alan Kaan ve Zeynep yıkılmıştı.Ama doktor onlara umutlu şeyler söylüyordu.Erken teşhisin önemini anlatıyordu.Henüz hücreler bölünüp çoğalmadan tedaviye başlanmalıydı.Modern imkanların yanında,en önemli şey moral ve inançtı.Yüksek dozda ilaçlar küçük bedenine verilmeye başlandı.Saç dökülemeleri,vucutta yaralar eşliğinde tedaviye başlandı.Havadan,sudan tüm mikroplardan özenle korunuyordu minik Iraz.Ama bu tedaviyi Iraz’ın küçük bedeni kaldırmıyordu.Artık tedavi sürecinde uzmanlar kemik iliği naklinin şart olduğunu düşünmeye başladılar.Bu daha da zorlu bir dönem olacaktı.Hem Iraz hem de anne,babası için.Ne gerekiyorsa yapılmalıydı.Iraz’ın bünyesi kök hücrelerin yeniden çoğalması için uygun değildi.Umutlar tükeniyordu.Kemik iliği nakli bekleyen binlerce insan sırada bekliyordu.Yakınlarından birinin kemik iliğinin uygun olma ihtimalini öğrenmek istedi uzman doktorlar.Iraz’ın sağlığı kötüye giderken,bütün bu zaman boyunca Kaan ve Zeynep,safhada ellerinden geleni yaptılar.Uygun iliği bulmak her şeyi değiştirecekti.Sonunda beklenen oldu.İlik,Iraz ne şanslıymış ki,babasından bulundu.Bulunan bu ilik dönürü minik Iraz’ın bünyesi için uygundu.Kaan ve Zeynep hastane odasında hıçkrarak ağlamaya başladı.O gergin dönemin sonundaki boşalma haliydi bu.Sinirlerin artık gevşediği,kabus dolu günlerin sonrasında gelen mutluluk haykırışlarıydı.Donörden sonra Iraz itinali tedaviyle sağlına kavuşmaya başladı.Baba olmak istemeyen Kaan,’Dünyanın en mutlu adamı benim.Allahım bana ikinci kez evladımı bağışlama şansı verdin.Şükürler olsun sana.Bana nasip ettiğin çocuğu istemedim.Ama sen hayırlısını verdin.Sonra onu kaybetmek korkusu yaşadım.Beni affedip,benden ona can verdin.’Zeynep,Kaan’a sıkıca sarıldı.’Sen harika bir babasın.Allah neden sana,bize bu evladı verdi sanıyorsun.Bunu artık anlamış oldun.Iraz ve sen benim kıymetlilerimsiniz.’
Bütün bu olanlardan sonra,baba ve anne olmanın bu dünyaya bedeli umudun bittiği zamanlarda,küçük Iraz’lar bırakmaktır.Bir bebeğin,evladın insanın sahip olabileceği en kıymetli şey olduğunu unutmamak lazım.Baba olmayı reddetmek,bazen hayatın size verebileceği en büyük ders olur.Bu da baba olduğunuzda tokat gibi iner yüzünüze.Kulun duayla istediği,Allahın vereceği cana sırtınızı dönmeyin.Zeynep ve Kaan bu sınavı başarıyla geçtiler.Ama hep böyle olması gerekmiyor.Bunu unutmayın.Ölümsüzlüğünüz yegane hatırasıdır çocuklar.Sizi yaşar ve yaşatırlar.Siz de varlıklarında onları yaşayın ve yaşatın.
Ziya Karakoyun
YORUMLAR
uwww nefes almadan okudum azcıkta meslegım oldugundan:)))Hattalar var..Meslegıme yoneelık ama guzeldı cok begendım..Yuregınıze saglık..
Bazen ertelememek gerek bazı seylerı yasanması gereken duygular yerı ve zamanında yasamak gerek karıyerın sonu olmadıgını hocalarımdan goruyorum..