- 618 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ŞECERE-İ MÜBAREK
Söylerken dilime takılmasın diye pürüzlerini gideriyorum tümcelerimin, iyice törpülüyorum ki kulaktan dimağa giderken kayarcasına yol alsın. Böylece fazlalıklarından kurtulunca kolay unutulmuyor. Sözümü kesiyor lügat bekçileri, kimlik soruyor. Uzatıyorum hayallerimi, işte benim sermayem burada diyorum. Yolumun üstünden çekilmiyorlar ki geçeyim.
Umudun suyu ısınınca laf ebeliğine soyunmak çok zor
Senin o pek müstesnâ nesebin dirâyetli işveleriyle, kifâyetli didişmeleriyle parmak ısırttılar ahâliye, diyorlar.Bundan dolayıdır ki hürmet duyulurdu şahsiyetlerine, kimbilir belki çekinirdi cemaat,tık bile çıkaramazlardı, dil sürçmenin yanında elleri de meydanı boş bulup sürçerse zarara uğrayan kendileri olurdu.
Ufacık boyumuzla bu hikmetli gidişâta yön vermeye kalkışmak kimin haddine.Hep bir adım geriden takip ederiz bu şecere-i mübârekleri, bizim üstümüze de eteklerinin tozundan nasip olsun diye ayrılmayız bu sürüden, kurt filan kapar neme lazım.
Hangi minvalde emir buyuracaklar acep diye ağızlarının içine düşeriz, parmak oynatsalar el pençe divân durmaktayız. Ziyâdesiyle zerâfetimiz üstümüzde nazar değmesin inşaallah.
Alkışımız, nümâyişimiz, şakşaklamamız, yalakalığımız afiyet
üzre görevlerini ifâ etmekten bir an dahi imtinâ etmezler
Gerekli levâzımat tedârik olunmakla birlikte hiç bir mesâriften kaçınmayız.Okuyup üflemişiz tılsımlı nefesimizle, kimse göz süzemez efendime söyleyeyim zat-ı muhteremelere. Âheste âheste izlerini yalayaraktan, düşe kalka tıpış tıpış sürünürüz bu yolda gerekirse; diyorlar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.