Ey Gönül-4
Ey gönül sen an’dan ibaretsin. Senin azabın geleceği bekleyen isteklerindir. Güzelim gelecek beklentin an’ın keyfini kaçırd, an ne yapsın? O da kendi geleceğine yelken açtı…
Ey gönül, anladım ki azap, sana ait olmayanı sende tutmaya çalışmak. İçinde her ne varsa yok olmadıkça azap bitmeyecek. İçindeki varlık iddiasında çok diri çıktı. Güzelim o zaman Niyazi Mısri’nin şu sözünü söylemek vacip oldu, ya o beni, ya ben onu…
Ey gönül, zahmeti sevdirene bin şükür, derde erdirene bin şükür, dert ve zahmetler perdesi ardından ışığı gönderip de KENDİNE ERDİRENE BİN ŞÜKÜR.
Ey Gönül; Biz gücü terkettik güce tapanlarda bizi, biz parayı terkettik, paraya tapanlarda bizi, biz makamı terkettik, makama tapanlarda bizi, biz yolu terkettik, yola tapanlarda bizi. Herşeyin perde ardındaki yüzünü gördük, aletliğimizi bildik, övdük, övüldük... dövdük, dövüldük. Her ne olduysa oldu, sonunda terki terk eyledik ve böylece BİZ BİZ’İ terketmedik, BİZ’i bilenlerde BİZ’i...
Ey Gönül, yedisinde ne isen yetmişinde O’sun denilmişti ya; yediden önce ne isen yetmişten sonra da O’musun?
Almuti
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.