- 2338 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
DOKTORLAR
Bir kaç ay önce sabah, sancılanarak uyandım. Burada bu ilçede, kış İzmir’e nazaran haşin rüzgarıyla, epey allengeli geçerken, ilçenin herhangi bir binasının çatı katında, camdan balkonumdaki, çevreden çalıp getirdikleri cevizleri yeyip, kabuklarını fırlatan ve diğer kuşlara göre fazlaca yaşayan o aptal kargaları seyrediyorum. Sevmiyorum onları, yıkadığım çamaşırlarıma pisliyorlar..Sesleri bile çirkin..
Sağlık ocağı yakın, benim ya da başka birinin hasta olarak odasına girmesi, fikrimce önemli olmayan, çakır gözlü ve şarkı mırıldanacak kadar neşeli doktora ne anlatacağımı düşündüm bir süre.. Evde alıştırma yapıyorum. ’Yanım ağrıyor, yoksa kasığımmı,belkide başka bir yerim ağrıyorda, böbreğime vuruyor’. ’Eee olur a, çok duydum, vücuttaki sirayetleri’.
Evden çıktım, merdivenleri inmek ayrı bir dert, konu komşularmı, komşu konularımı? adları her neyse, ölsen bir lokma ekmek vermez, ve de kimse kimsenin kapısını açmazlar.Gerçi bende kimseye gitmem ya zaten.. Onun, bunun, evinden çıkmayanların, çok kanka olanların kocasını ve ya karısını kıskanıp, tokatlaştığını bile gördü bu gözler..
Sağlık ocağına girdiğimde hâlâ mesleğini ifa eden yaşlı, neşeli, bizim semte bakan doktor bey yoktu. Yan odaya alındım. Başka bir doktor hemşireyle birlikte beni süzüyorlar.
’Buyurun şikayetiniz nedir.? ’Şey sağ yanım ağrıyor, böbreğim sanıyorum’.
’Bu iş sanmakla olmaz , öyle bir şey varsa hastahaneye gidin’ Demek durum vahim.Hüzünle komut verilmiş bir robot gibi yüzlerine ayrı, ayrı, baktım. ’Olur’ ’Hadi güle, güle’ dedi arkamdan doktor bey. Kapıdan çıktım, bir şeyden şüpheleniyorum ama kullanacağım fitili, parayla almak zoruma gidiyor, hastahaneye yöneldim. Bugünkü kadar bayırları tırmanmak hiç zor gelmemişti bana. Ağrı sürüyor inatla.. Bu gün Cuma, dağda, belde, ne kadar köylü varsa burada. Pazarda var ya, ona binaen,akıllarınca bir taşla iki kuş, hem pazarlanıyorlar, hem tedavi oluyorlar.. Aksıran, pıskıran, aman Allah.. Yavaşça geri dışarı çıktım, acil servise girdim alt kattan..
Bilgisayarın önündeki kıza ’Ben ilaç yazdıracağım’ dedim. ’Aaaa burada olmaz, yasak’ demezmi. İçeri giriş yerinde bir kargaşaki demeyin gitsin.Can sıkıntısıyla kaşımı kaldırmışım gördü zahar acıdımı ne.. ’Ama yinede siz filan beye söyleyin, belki o reçete yazar’ Hemen girişten içeri, filan beyin yanına gülümseyerek yürüyeyim dedim. Yalama olmuşcasına, kilit tutmayıp, her geleni içeri def eyleyen kapı, benide o geniş acil servisin salonunun orta yerine attı.. Kenarda kendi kendini dövmüş sandığım, eli yüzü yara, bere, içindeki kupkuru ihtiyar herkese sövüyor. Hırkaya sarıp oturtmuşlar,başınada beyaz gömlekli bir nöbetçi dikmişler.. Bir kaç doktor ortada, gidip, gidip, geliyorlar. Biri ’Evet’ diyor, ihtiyara bakıp, ’Şizofren bir hasta’. zavallının saçı yol, yol, düzensiz traşlı, üstü başı paralanmış..
Köşede bir şeyler yazan doktora yaklaşıp ’Sekreter bayan, filan bey, ilaç yazabilir sorun demişti’. ’Yasak ama’ diyor. ’Lütfen yukarısı çok kalabalık geç oldu, bana sırada gelmez, hem sadece bir fitil.. Aklımca zan ettiğim üşütmeyi önce böyle tedavi edeceğim. Yine geçmezse ver elini İzmir.. ’Dur biraz o zaman’ dedi. İçerde örtülü perde altında bir dede inliyor. Yan tarafta bir kadın kolu alçılı başında kocası, sağda bankta oturan eli yüzü bereli ihtiyar devamlı zırvalıyor..
Baktım bana bir şeyler oluyor, gidemiyorumda.. Dakikalarca çevresine şifa dağıtan doktorun gözlerindeki gözlük çok okumaktanmıdır nedir, ? yeminle camı bir santim kalınlıkta.. Gözleri minicik görünüyor, ’Yok arkadaş yok’, dedim. ’Çok zor çok, kutsal bir meslek bu, ne para, ne başka şey, buna kifayet edemez’.. Malzemesi insan ve can kurtarmak. Kafam davul gibi olmuşken adamcağız yanıma geldi. Yorgunluktan gözleri dahada küçülmüş gibi geldi bana bu sefer. ’Neyse bu kez yazalım, bir daha olmaz’. ’Eee hangi ilacı istiyorsunuz’ ’Neo p...’ ’Ben onu bilmiyorum’ dedi. Doktor oldu diye, (âllâmeyi cihanı) bilmek zorunda değilki, adamcağız acil serviste çalışıyor, oda haklı. Yüzlerce ilaç var.. Hemen ilacı yazdırıp kaçamadığımdan, iyice sersemlemiş olarak getirdiği ilaç isimleri yazan kitaba beraberce bakıyoruz.. ’Neromu’? ’Yok Neo’ Alfabetik sıraya göre bakıyor ’Nemo, neno, yok yahu,evet buldum işte’. Nihayet beraberce bulduk. Doktor insanlarla uğraşmaktan, bense o hastaları gördükten sonra epey bitkindik..Alel acele dışarı çıktım yüzümde soğukta olsa bol oksijenli hava gezindi.. Elimde reçete, Allah’a şükrettim o an. Anladımki çok zor, çok kutsal bir görev. Aldıkları para helal, hak ediyorlar, tüm doktorların Tıp Bayramını kutluyor, kendilerine tekrar, tekrar, saygı ve hürmetlerimi sunuyorum.....
RABİABELGİN
YORUMLAR
selam...güzel yazınızı daha önce okumuştum bugün gene okudum..tebrikler...dr larımız olmasa bu kadar hasta napar..hele büyük şehirler mevlam şifa versin..geçen yıl saglık ocagına aile dr una gittim....yazdı.yazdı..tansiyon yüksekmiş....aşagı ecz indim ilaç pahalı..bende reçeteyi buruşturup çöpe attım eve geldim....ayakta zor duruyom....akşam üzeri zil çaldı açtım baktım..aaa aile dr um...ilaçlarını aldım geldim dedi..niye almadın dedi..sustum....biz ölmedik daha dedi...ve bırakıp gitti..inanın o ilacı kullanmadan ben dr umuzun o sözü ie çoktan iyi olmuştum....sagolsun lar hepsi iyidir..yazınıza yorum yazarken nerelere geldik....saygılarımla..güller diyarından
Belgin Sönmez
Hakkı söyleme karışma diye seni örselerlerse ne yaparsın oradan sırt çevirirsin Hak için..
rabiabelgin tarafından 5/1/2012 12:26:53 PM zamanında düzenlenmiştir.
Belgin Sönmez
tesadüf girdiğim sayfadan bir türlü çıkamadım kalemin gücü olsa gerek sanki hastahanenin o kargaşasında bende vardım.... çok hoştu saygılar
Belgin Sönmez
her mesleğin zorluğu var ama sağlıkçıların bir başka. Onlar tam 36 saat iş başında kalanlar. allah yardımcıları olsun . Bu arada öğretmenlerimizi de unutmayalım. Birilerine bişey öğretmek te zor.. emek istiyor emek. Ben öğretmenlik yapamadım. ama kızım doktor oldu .. Allah bütün tabip ve hemşirelerimize sağlık ve sihat versin ve tıp bayramları kutlu olsun. Vesile olan Rabiacım sana da sağlık diliyorum. sevgimle.
Belgin Sönmez
Onların işi çok zor biliyormusunuz ? Orda kral olanlar, arkada çalışanlar, mesele onları aşabilmek.
Bir doktor annesi olarak, sizin nezdinizde bende tüm doktorların gününü kutlar, başarılar dilerim. Allah yardımcıları olsun.
Kutlarım efendim, sevgimle.
Belgin Sönmez
lokman şifa bulmazki yaratan şifa ihsan etmedikce ,sayfaya düşen güzel bir yazı okudum soluklanmadan sevgilerimle Bogazın kıyısından slm
Belgin Sönmez
Köşede bir şeyler yazan doktora yaklaşıp ’Sekreter bayan, filan bey, ilaç yazabilir sorun demişti’. diyorum. ’Yasak ama’ diyor. ’Lütfen yukarısı çok kalabalık geç oldu, bana sırada gelmez, hem sadece bir fitil.. Aklımca zan ettiğim üşütmeyi önce böyle tedavi edeceğim. Yine geçmezse ver elini İzmir.. ’Dur biraz o zaman’ dedi. İçerde örtülü perde altında bir dede inliyor. Yan tarafta bir kadın kolu alçılı başında kocası, sağda bankta oturan eli yüzü bereli ihtiyar devamlı zırvalıyor..
Rabia hanım, Hastanede yaşanılanalrı güzel bir anlatımla sunmuşsunuz. terbrik ederim. sağlam insan hastaneye gidince hastalanıyor. saygılar.