- 1913 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
ULUSLARARASI İLİŞKİLER VE BUZDAĞININ ALTI
ULUSLARARASI İLİŞKİLER VE BUZDAĞININ ALTI
Uluslararası ilişkiler kutuplardaki buzdağı gibidir. Nasıl ki, denizdeki bir buzdağının bir görünen tarafı, yani denizin üstündeki kısmı, bir de görünmeyen tarafı, yani denizin altındaki kısmı var ise, uluslararası ilişkilerin de iki kısmı vardır. Uluslararası ilişkilerde görünen kısımda bir müphemlik yoktur. Bunda bir gizlilik ve saklılık da yoktur. Bu ilişkiler herkesin gözünün önünde, alenen cereyan eder. Uluslararası ilişkilerde görünen kısmı ilişkin örnekleri, yakın geçmişten bazı olayları hatırlatarak açıklayalım. Libya’da olaylar oldu. ABD ve diğer güçlü devletler tavrını ortaya koydular ve 40 yıllık Diktatör Kaddafi’yi devirdiler. Tunus’da olaylar oldu. ABD ve diğer güçlü devletler tavrını belirlediler ve bir başka Diktatör Zeynel Abidin bin Ali’yi devirdiler. İşte Suriye durulmuyor, olaylar günbegün artarak devam ediyor, ABD ve diğer güçlü devletler tavrını ortaya koydular, yakında olacakları göreceğiz. Suriye’de de Tunus ve Libya benzeri bir gelişmeyi beklemek gerek. Uluslararası ilişkilerde örneklerini verdiğimiz bu olaylarda, görünen kısımları itibariyle sorun yok. Her şey, herkesin gözü önünde, alenen cereyan ediyor.
Ancak, aynı bir piyesin sahneye konmadan önceki senaryosu, provası ve diğer hazırlık safhaları özel olduğu gibi, uluslararası ilişkilerin senaryo, prova ve diğer hazırlık safhaları vardır. İşte bu safhalar özeldir ve gizlidir. Bu safhaları çok az kimse bilir. İşte bunlar buzdağının denizin altındaki kısmı gibi gizlidir ve görünmez. Nasıl ki, buzdağının denizin altındaki kısmı tehlikeli ise, uluslar arası ilişkilerin de görünmeyen kısmı tehlikelidir. Bütün dolaplar orada döner.
Şimdi, Libya Diktatörünü kim devirdi? Tunus Diktatörünü kim yere serdi? Ortadoğu’daki diktatörler neden bir bir devrildi ve devriliyor? Mısır’da Tahrir meydanındaki halkın bir araya gelmesini kim sağladı? Ortadoğu’daki bu Arap Baharı’nın nedeni ne? Bu gelişmeleri, bu senaryoyu kimler hazırladı? İşte asıl önemli olan bu soruların cevaplarıdır. Bu soruların cevaplarının bilinmesi için buzdağının altına inmek gerek.
Bir küçük makale hacminde, bu soruların hepsinin cevaplarını vermek mümkün değil. Ancak, makale başlığımız “uluslararası ilişkiler ve buzdağı” olduğu için, bu soruların cevapları babında, bir küçük şema sunabiliriz.
Bu şemada, buzdağının üstünde, ismiyle cismiyle mevcut olan Devletler ve Teşkilatlar yer alır, buzdağının altında ise ismiyle cismiyle mevcut mudur, değil midir belli olmayan Cemiyetler ve Oluşumlar yer alır.
Uluslararası ilişkilerde ismiyle cismiyle belli olan Devletler ve Teşkilatlar çok açıktır. Birleşmiş Milletler Teşkilatına üye olan kaç Devlet var ise, uluslararası ilişkiler başta bunlar arasında cereyan eder. Daha sonra, Devlet konumunda olmasa da, Topluluk ve benzeri gruplar da uluslararası ilişkilerde söz sahibi olabilir. Bunların üzerinde çok durmaya gerek yok. Bunların ismi ABD’dir, Almanya’dır, Portekiz’dir, Kenya’dır, Rusya’dır, Pakistan’dır, Kazakistan’dır, falan filandır. Birleşmiş Milletler(BM)dir, Avrupa Birliği(AB)dir, falan filandır. Bunlar alenen bellidir. Asıl olan buzdağının altıdır. Buzdağının altı çok tehlikelidir.
Uluslar arası ilişkilerde buzdağının altında hangi Cemiyetler ve Oluşumlar var? İşte budur asıl bilinmesi gerekli olan.
Uluslar arası ilişkileri buzdağının altında yöneten Cemiyet ve Oluşumların başında Bilderberg gelir. Council on Foreign Relations (CFR) da ayrı bir güçtür. Trilateral da etkili bir kuruluştur. Bu oluşumların yanında bazı Masonik oluşumlar da vardır. İllumınati, Tapınak Şövalyeleri bu oluşumlardan bazılardır.
Tapınak şövalyeleri, 1119’da kurulmuştur. İlluminati 1776’ da kurulmuştur. CFR 1921 yılında oluşturulmuştur. Bilderberg 1954’te kurulmuştur. Trilateral Komisyon 1974’te oluşturulmuştur. Bu oluşumların hepsi de Yahudilerin 4000 yıl öncesine dayanan Kabala İnancına dayanır.
Bu kuruluşların oluşumunda beş ortak özellik dikkat çeker. İlk özellikleri, bu örgütlerin ABD menşeli olmaları, CIA ile bağlantılı olmalarıdır. İkinci olarak bu örgütler Siyonizm’le aynı hedefe doğru hareket ederler. Mesela, Trilateral Komisyonunun mimarı, David Rockefeller isimli bir siyonisttir. Üçüncü olarak bu örgütleri kuranların arkasında büyük bir kapitalist güç ve para odakları bulunmaktadır. Dördüncü olarak, bu örgütlerin gizlilik konusunda çok hassas olmalarıdır. Beşinci özellik olarak bunlar, İslam Birliğini engellemeyi asıl maksat bellemektedirler. Bu maksat doğrultusunda Müslümanlar arasında nifak sokmak için taa İslam’ın ilk yıllarından itibaren çalışmalar yapmışlardır. Bu manada bunların atası İslam’a ilk nifak sokan Yahudi İbni Sebe’dir.
Evet, uluslararası ilişkilerde buzdağının altında Kabala ve İbn-i Sebe’nin takipçileri vardır. Bunlar en tehlikeli mikroptan daha tehlikelidir. Bu oluşumlar var olduğu müddetçe Dünyada ne huzur olur, ne de barış olur.
Öyleyse, uluslararası ilişkilerde, buzdağının üstüyle değil, altıyla ilgilenmek ve meseleyi kökünden bilmek gerekir. Yoksa, "kimin eli kimin cebinde" bunu bilmek mümkün olmaz.
Ahmet SANDAL
YORUMLAR
O mikroplar kemiklerimize bile işlemiş artık sayın yazar. Bütün bunları biliyoruz ama yapacak hiç bir şey yok. Sadece bilmek yetmiyor işte..
Allah karanlık güçlerin şerrinden dünyayı korusun.
İlgiyle okuduğum güzel bir yazı.
Saygılar.
Ahmet Sandal
evet
buz dağının altında karanlık hakimdir
ve büyük balıklar küçük balıkları yutmakla meşguldürler
CIA öncelikle akıntılar oluşturur ve akıntıya kapılan küçük balıkları yutmaları için büyük balıkları oraganize eder
sonuç malumdur;
ne kadar çırpınırsan çırpın
Ya size ÖZGÜRLÜK! VERMEYE GELİRLER...
Ya da SİZİ DİKTATÖRÜNÜZDEN KURTARMAK İÇİN GELİRLER!
ve bir daha asla gitmezler...
Arap Baharı adı altında BARADAY gibi isimleri başınıza bırakırlar ve siz onları alkışlarsınız
ömrünüz avuçlarınızı patlatmakla geçer.
Oysa az beyninizi patlatsanız tüm manzarayı görebilirsiniz...
muratkartal tarafından 3/14/2012 8:13:36 AM zamanında düzenlenmiştir.
Ahmet Sandal
Üstadımız gibi haykırıyoruz. "Ebed bizimdir."
Selamlar