EY GÖNÜL-2
Ey Gönül, Tencereyi ocağa koyan daha yemek pişmeden içindekini bilir ve konuşur. Güzelim senin gönül tencerendekilerin kokusunu biz piştikçe alıyoruz. Önceden sözlerine kanıp da sakin durduğumuza bakma, koku geldikçe feryadı da duyacaksın...
Ey Gönül, yılan da zehirini şarap diye sunar bu cihanda. Güzelim bilmezmisin, bilenler yılan zehirinden şifa buldular...
Ey gönül, bu gönül sevgilinin çöp kutusu da olur, bütün pisliklere de eyvallah der. Güzelim oraya başkası girdi mi, gönül içindekileri kusar…
Ey gönül, şarabı yapanlar şişenin ağzını kapatıp da tatlansın diye beklerler. Gönül şişesine giren çıkan oldukça şarap bozulur. Güzelim sarhoş bozuk şarabı çöpe döker…
Ey gönül eğer ilah isen ilahlığını bil, ilah gibi davran, yok eğer kul isen kulluğunu bil, kul gibi davran. Güzelim ikisi de değilsen sen nesin ki?
Ey gönül kızmamıza katlanamayan övmemizi duymaya layık değildir. Övgümüzü duymayan da yakine layık değildir. Güzelim, madem ki tasmaya aşıksın, tasman da senin olsun, güle güle, hayra karşı…
Almuti
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.