- 1018 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Hoşçakal!
ben gitmem gerektiğini anlamam için,senin konusmana gerek yoktu.
benim bitirdiğimi anlaman içinde, benim konuşmama gerek yok
unutma eğer birinin için de kopuyorsa fırtınalar tüm kelimeler önünde secdeye yatar... susar, susar ve yine susar.Benim içimde koparken fırtınalar, sen gülebiliyorsun ya! sorunlu bir ilişkinin son katındayız demek ki biz...
hani demiştin ya bana insanca anlayalım bir birimizi diye. unutma insanlar ayna gibidir neysen onu gösterir. sen benim gösterdiğimi görürsün ben senin gösterdiğini ötesi yoktur bunun. ve insanlar yalnızlarını paylaşmak için sevgili olur yalnız kalmak için değil.bir birlerine destek olmak için varlığıyla yokluğu ince bir çizgi de yürütmez. yoksa HİÇ KİMSE: sevgilim var demek için kimseyle sevgili olmaz. bunun eksisi yoktur aşk baştan sona bir artıdır.sanıldığı gibi yoktur eksisi, eksiklerimizi yanımızda getiririz tek olan kalbimiz çiftini bulsun eksiklerimiz artı olsun diye...
dediğim gibi, insanlar yalnızlıklarını paylaşmak için bütün olurlar. O bütün de yalnız kalmak için değil. Sen beni yalnız bıraktın,tek başına bir savaşın ortasına attın ve ben kaybettim üzgünüm. Kalbin kırılmış farkındayım ama üzülme aldın intikamını o kızdan.
çok kırdın sen de beni üzülme eşitsiniz artık. dediğim gibi neden gittiğimi anlaman için bir an durup beni ne hallere koyduğunu düşünmen yeterliydi. ben seni göklerde tutarken sen düşürdün kendini yerin dibine. şimdi arama hatayı bende! aslında ben hatayı en başın da yaptım seni adam sanıp hayatıma almayacaktım. adamlığına değil bu küfrüm bu satırlarda ki en büyük hakaret kendimedir. sen vurdun, eğildim ama yıkılmadım. ee sende bilirsin doğru hep doğrudur eğrilse de doğrulur. ama senin adına üzülüyorum öyle bir eğmişler ki başını mutluluğundan endişem var.
üzgünüm, bazen sadece seversin... ve bazense sadece gidersin fazla söze gerek yok tek temennim mutluluğun HOŞÇAKAL
YORUMLAR
Yıllar önce bana gelen bir mektup vardı. Bu zamana kadar hep o mektuba cevap verememenin sancısını ve pişmanlığını sol tarafımda, gözbebeklerimde hissederim.Tam bütün her şeyi çığlık çığlığa açıklamak isterim ki o zaman anlarım; her şey ama her şey o zamana kaldı diye. Evet her şey o zamanda ve o insanda kaldı.Ama keşke bir mektup yazsaymışım...
Yazınızı okurken o pişmanlığımı hatırladım.Sanki yazmak istediklerimi yazmış ve fazlasıyla söylemişsiniz. Belki çok geç ama en azından hatırladım ve bir vesileyle vermiş oldum...
Elinize, gönlünüze, kaleminize sağlık...
Tameris nefin
bu arada cok tesekkür ederim :)