- 1690 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
UMUT KIRINTISI,,
Saygı değer Karasu güncel okuyucuları,değerli dostlar merhaba;
Karasu da ve Sakaryada ve tüm Türkiyenin ekonomik şartlarını göz önüne aldığınızda gazete dergi çıkarmak internet gazeteciliği yapmak yayımlamak çok çok emek gerektiren, insanlara ulaşmanın onlara hizmet etmenin doyumsuz zevki olduğu kadar büyük meşaggat gerektiren bir uğraştır.
Karasu Karadenizin kıyı bir kasabası değil sadece,insanı ve doğası ile iç içe ve bütünleşmenin tamamlamanın bu bütünlüğü sevgiye dönüştürmenin hazzını yaşayan ve tadan cennet Türkiyemin ender bir yerleşim merkezidir.
Karasu medyanın öncülüğünü yaptığı internet gazeteceliği günden güne büyüyüp gelişirken bir medya grubuna hızla adım atarken,arkasından genç bir kadronun (Karasu güncel) böylesine meşaggatli bir işe soyunması ilk başlarda esprilere neden olurken aradan bir yılı aşkın bir zaman geçti.
Bu genç dinamik ekip yılmadı koşturdu durdu.ve istikrarın tüm zorluklara rağmen ne olduğunu gösterdiler ve hızlı olmasada emin adımlarla inandıkları yolda yürüyorlar.bu genç kadronun böyle bir işe soyunmasında kendilerine en büyük destek Karasu medyanın mütevazi ve yılların gazetecisi, değim yerinde ise duayenlerinden biri olan çok değerli Şiir yürekli dostum Hakan ÖZYURT beyefendinin katkıları ve emekleri çok bu ekip üzerinde.
Ben halen Karasu Medyanın köşe yazarıyım.Proğram yapımcısıyım.Edebiyat spor ve Türk halk müziği araştırmacısı sıfatımla o ekibin bir üyesi olmaktan her zaman onur duydum duyacağım.
Uzun bir süredir geçirdiğim bir raharsızlıktan ötürü biraz ara vermek zorunda kaldım.yakında Allah bir mani keder vermez ise yayın hayatımıza yeniden başlamak için kolları sıvayıp sizlerle birlikte olmaktan sizlerle yüreğimizde zerrede olsa kalan sevgimizi saygımızı paylaşmak hayatın sırtımızdaki ağır yükünü bölüşerek ömrümüzün kalan kısmında birlikte olacağım.
Bu genç ekibin hocam bizdede yazmak istermesin dediklerinde inanın onur duydum.
Ve bu ilk yazımla Karasu güncel’de sizlere merhaba demenin hazzı ile sizleri tüm yüreğimden saygı ile selamlıyorum.
ilk yazımıza bismillah diyerek başlayalım bakalım yüreğimizin sesini dilimiz,dilimizin sesini elimiz,elimizin sesini kalemimiz nasıl dillendirecek.
,
""Yaşlı bir marangozun emeklilik çağı gelmişti. İşvereni olan müteahhide, çalıştığı konut yapım işinden ayrılmak ve eşi, büyüyen ailesi ile birlikte daha özgür bir yaşam sürmek tasarısından söz etti. Çekle aldığı ücretini elbette öz...leyecekti. Emekli olmak ihtiyacındaydı, ne var ki.
Müteahhit iyi işçisinin ayrılmasına üzüldü. Ve ondan, kendine bir iyilik olarak, son bir ev daha yapmasını rica etti.
Marangoz kabul etti ve işe girişti, ne var ki gönlünün yaptığı işte olmadığını görmek pek kolaydı. Baştan savma bir işçilik yaptı ve kalitesiz malzeme kullandı. Kendini adamış olduğu mesleğine böyle son vermek ne talihsizlikti!.. İşini bitirdiğinde, işveren, evi gözden geçirmek için geldi. Dış kapının anahtarını marangoza uzattı. "Bu ev senin" dedi, "sana benden hediye".
Marangoz şoke oldu. Ne kadar utanmıştı! Keşke yaptığı evin kendi evi olduğunu bilseydi! O zaman onu böyle yapar mıydı!
Bizim için de bu böyledir. Gün be gün kendi hayatımızı kurarız. Çoğu zaman da, yaptığımız işe elimizden gelenden daha azını koyarız. Sonra da, şoke oluruz; kendi kurduğumuz evde yaşayacağımızı anlarız. Eğer tekrar yapabilsek, çok daha farklı yaparız. Ne var ki, geriye dönemeyiz.
MARONGOZ SİZSİNİZ... Her gün bir çivi çakar, bir tahta koyar ya da bir duvar dikersiniz. "Hayat bir ’kendin yap’ tasarımıdır" demiştir biri. Bugün yaptığınız davranış ve seçimler, yarın yaşayacağınız evi kurar. Öyle ise onu akıllıca kurun.
Unutmayın...
Paraya ihtiyacınız yokmuş gibi çalışın. Hiç incinmemişsiniz gibi sevin. Kimse izlemiyormuş gibi dans edin.""
Hayat; işte böyle bir şey,
Ve;asla umut tacirliği yapmayın size ait olmayan ve sahibi olmadığınız bir mavi boncuk olarak değerlendirip hayatı,,umut diye kimsenin yakasına takmayın.Nankörlük etmeyin,sevdiklerinize ihanet etmeyin.onları bozuk para gibi harcamayın,üç kuruşa keyfe keder satmayın...!!
Sonunda kaybeden siz kazanan sa hep hayat olur.o adına duygu dediğiniz şey her ne ise özgürlük adına sevgi adına iş, aş adına gök yüzünü satın almaya uğraşmayın.!
böyle yaptığınız sürece ruhunuzu satmış olursunuz.
Oysa her çiviyi çaktığınızda ve inşa ettiğiniz binanın duvarında içinde sevgi olsun saygı olsun ard niyetten,umut tacirliğinden uzak olsun ki;gök yüzünü satın almaya kalkışıp onurunuzu ruhunuzu satışa çıkarmak zorunda kalmayasınız.! ve bilinki değerli okuyucularım sevgili dostlarım bunu içten ve samimi olarak yapıp ortaya koyduğunuzda hep galip gelen sizler olursunuz, hayatı mağlup edersiniz ve kazanan siz,,Kaybeden hayat olur.
Şu an yanınzda binbir türlü emek, alın teri ve sevgi ile çakmış olduğunuz bir çivi ile meydana getirmiş ve kurmuş olduğunuz o binanın içinde,,yuvanızda hangi sıcak bir dost eli varsa tutun o eli,sarılın sım sıkı.el alemden size fayda yok....bunu yaprsanız eğer hissedersiniz ruhunuzu henüz satmamış olduğunuzu ve sizinle beraber olduğunu...emin olun o acımasız hayatın sizin bir avuca sığan o yüreğiniz karşısında ne kadar aciz bi duruma düştüğünü göreceksiniz.
Tabi o ana kadar eğer elinizde ve yüreğinizde hala son bir umut ışığı görebiliyorsanız..!
İnsanlık adına sevgi adına ruhunuzda zerrede olsa bir "umut kırıntısı" kalmışsa,,
Yüreğimizin çıkış noktası olduğu dilimize yansıttığı, ellerimizin kaleme hükmederek yaz dediği bu günlük dağarcığımızda olan bunlardı...
’Kâinatı sevgi üstüne kurmuşsa yüce rab.."oku" emrinden de önce neden birbirimizi sevmeyelim geç kalmışlık hiç bir zaman geç sayılmaz’
Selam sevgi ve dua ile,
Kenan TİRYAKİ
12 Mart 2012