- 597 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İkna
İkna
İnsanları bir araya toplayan en güçlü şey karşılıklı maddi ve manevi menfaattir. Medeniyetin de oluşmasının sebebi budur zaten. Bu da ikna ile olur, ikna ise kutsal ve insancıl gayelerin üzerinden daha sorunsuz yapılır.
Toplumda önder olmak isteyen kişiler o toplumu bir şekilde ikna ederler. Bunu bazı kılıçla bazı da tatlı dille yaparlar. İnsanları ikna için iki ana kural var; ödül ve ceza…
Diktatörler ön planda ceza, korku ile itaati sağlar; yandaşlarına ödül ikinci sırada yer alır. Firavunlar her iki yola da baş vurmuş. Kendilerini “İlah” ilan edip hem kutsaldan yararlanmışlar hem de korku ve ceza ile bu itaati sağlamışlar. Peygamberler ise kutsalı tatlı bir dille veriyorlar ama ilahi bir korkuyu da inceden içlere aktarıyorlar. “Tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır.” İstekler genelde üç aşamada sonuçlandırılıyor. Birinci aşamada istenenin kimseye zararı olmadığı işleniyor. Bu kabul gördükten sonra ikinci aşama gelir; ikinci aşamada yasaklanmak isteniyorsa zararları, kabul ettirilmek isteniyorsa faydaları sayılır. Üçüncü aşama; emir aşamasıdır. İtaat eden sevap alır, etmeyen günah… Yasak veya öneri bir şekilde kabul ettirilir.
Tarihsel sürece bakıldığında eskilerin de çok kurnaz oldukları açık. Şimdilerde tüm imkanlar ikna için kullanılıyor. “Ödül, ceza” sistemi o kadar ileri aşamalara geldi ki şuur altına verilen kodlarla da insanlar güdülebiliyor. Diktatörler kendi halkına karşı kullandıkları zalimleri, yine o halkın içindekilerden seçip(ödül, ceza) sistemiyle halka karşı kullanabiliyor. Ya da toprakları ve tüm altyapısını satan toplumlara bakınız, şimdi torunları tüm Dünya’dan yardım gözlüyor. Başka milletler için savaşmış toplumlar çok yakın tarihte örnekleri var; şimdi köle oldular. En kötüsü de şu; egemen bir güçten yardım alıp bağlı olduğu Devletler topluluğundan silahlı mücadele ile ayrıldıktan sonra kendine yardım edene köle olmak… Günümüzdeki mücadelelerin sonucunu kestirmek için kimin kime yardım ettiğine bakmak yeterlidir.
Her şey ikna ile oluyor aslında, günümüzde reklamın önem kazanması bundan. Bunu daha çıplak söylemek isterim. Kandır da nasıl, ne ile kandırırsan kandır…
Zihniniz açık, kalbiniz uyanık olsun.
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.