- 703 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BOŞLUĞUN İŞGALİ
Evrende kayıp insanlar sokağı olmuş dünya. Niye geldiklerini bilmeden,
ölmeyi/hatta ölmemeyi bekleyen insanlar… Boşluğun girdabında çırpındıkça
çırpınan, kurtulmaya çalıştıkça iyice batan, boğulan zavallı varlıklar…
Kendisine kurtuluş reçetesi olarak sunulmuş dostluk yemeğini yemeden aç gezenler… İyilik, dostluk pastasına banmadan tiksinip bunları hiç tadamayanlar…Her biri ben-merkezci hem kişiliksiz/kimliksiz hem aynı zamanda her şeyi bilen/bildiğini zanneden, bunlarla dem vuranlar… Her biri guya Nazım, Necip Fazıl gibi sanatçı; İsmet Paşa, Menderes gibi siyasetçi geçinenler… Bunlar içinde evreni, düzeni her şeyi bildiğini ve anladığını zannedenler…
Bütün bu nâ-hoş durumları gerçekten anlayan ve anladığı için de yalnızlaşıp boşlukta kaybolanlar…Tutunacak dal arayanlar… Ancak her ağaçta bir kalleşlik görmek…
Gölgesinde barınacak, kökü derinlerden gelen, yüzeyde sağlam gövdeli,
yaprağıyla meyvesiyle insanı tatmin edecek bir ağaç bulamamak… Birçok
ağaçtan çok az iyi meyve tadıp bunların hangi ağacın meyvesi olduğunu
bilememek…
İşte böyle bir boşluk… Kılavuzu mu yok bu evrenin ki belki de gerçekten karga mı, ve var da biz mi bilmiyoruz ki burnumuz çıkmıyor b… tan? Var da bize mi iyi anlatamıyorlar? Biz mi
bulamıyoruz bu kılavuzu? Aslında biliyoruz da inanmak ve uymak mı
istemiyoruz? Üstat Cemal Safi’nin de dediği gibi;
‘’Haram olsun huzur nedir bildiysem
Bin ağladım, senede bir güldüysem
Acınacak durumlara geldiysem
Kılavuzum karga çıktı neyleyim’’
diyerek mi terk edeceğiz bu dünyayı?
Kılavuzu anlamak için başka kılavuza, onu anlamak içinde başka bir kılavuza
ihtiyaç var. Yani uğraşma boşuna ey dost! Anlamaya çalışma evreni,
hayatı, insanları… Akan giden coşkun bir ırmak misali sen de ak, çek git
zamanı gelince, çaktırmadan, sessizce bu dünyadan ve anlamlı olsun ölüm de, şairin;
‘’Ölüm, esrarı silen şifrenin ta kendisi
Ölüm, gerçeğin, veche soğuk esintisi’’
dediği gibi.
15 Nisan 2011 (Osman SAVUN)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.