- 700 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İçten İçe Konuşmalar Serisi-1.
-Acaba? Aklıma düşen her fitne sorusunun baş kelimesi bu değilmiydi zaten. Tüm belirsizliklerin ana sorusu; acaba? Cevabını bilmediğim, hakkında cevaplar kurguladığım en baba soru. Hepsini biriktirdiğim, yığın yığın acabalar. Gününü bilmediğim şu mart ayında bir başka ben olsaydım yada sen bir başkası olsaydın farklı olurmuydu herşey acaba? Konuştukca artan, düşündükce biriken acabalar. Bir belirsizlik hengamesi, arafta kalmış cevaplar… Neyseki sen varsın yanımda, içimi döküpte rahatlıyorum. Faruk! Dinliyorsun değil mi ?
- Evet. Bugün sadece anlat içinden geçenleri. Biliyorum çok olmadı tanışalı seninle, çekiniyorsun belkide içini dökmekten. Belki utanıyorsun, belkide sadece korkuyorsun anlaşılmaktan. Bugün acabasız şeylerden bahsetmeye başla mesela.
-Korkuyorum artık Faruk. Nereden başlarım konuşmaya, nerelere gider bilemiyorum. Yada kim ne anlar, ne anlamak ister. Sen bana bunu demiştinlerden, açık konuş ne demek istiyorsunlardan korkuyorum. Samanlıkta bulunan iğnelerden, iğneleyici konuşmalardan korkuyorum. Taşsın istiyorum içime akıttıklarım. Ama nereden başlıyacağımı bilemiyorum. Sen bari yardım et lütfen.
-Nasıl mutlu olacağından bahset mesela. Mesela umutlarından bahset. Geleceğe dair planlarından, mesela; herşey nasıl güzel olurdu ondan bahset.
-Anlaşılan benim nekadar acabam varsa seninde okadar mesalan var be Faruk. Geçmişin sisli sokaklarında dolaşırken bana kilitli bir çıkış kapısı sunuyorsun sadece. Ardında ne olduğunu bilmediğim zaman ayarlı bir kapı. Bir belirsizlik cümbüşü daha servis ediyorsun beynime. Konuşmak istiyorum artık, anlatmak istiyorum. Daha fazla düşünmeye takatım kalmadı!
- Bence sen konuşmakta istemiyorsun Ömer. Sen sadece düşünmemek istiyorsun. Düşünmekte mesele değil belki. Sen sadece emin olmak istiyorsun. Belirsizlikler kurcalıyor kafanı. Emin olduğu şeyler hakkında pek kafa yormaz insan. Emin oldukları sahip olduklarıdır çünkü. Bazen sahip olduklarını kaybetmeyi bile düşünmez oluverir.
-Peki nasıl emin olabilirsin bir insan hakında? Yada düşüncelerden emin olabilir misin? Zaman ritmini bozmadan ilerlerken, yaşanmışlıklar an be an değişirken hisler stabil kalabilir mi sence? Bunları sana sormuyorum Faruk. Cevaplarını bildiğim sorular bunlar. Bir kalp ilk günki heycanı ile çarpmıyorsa hislerde değişiyordur, insanlarda. Bunu sana soruyorum Faruk peki ben ne yapmalıyım ?
-….
-Faruk?Farukkkk!
-….
-Anladım Faruk anladım. Sen hiçbir şey söylemesende ben anladım. Yapacak hiçbir şey yok. Sadece emin olmaya çalışmaktan vazgeçeceğim.Sadece inanacağım. Artık beynimi değil kalbimi yoracağım Faruk. Ve buda olmazsa Faruk, herşeden vazgeçeceğim. Sadece sen ve ben kalacağız. Biliyorum sen beni hiç bırakmıyacaksın.
Ömer Faruk Pekmanidar
YORUMLAR
.......... Nereden başlarım konuşmaya, nerelere gider bilemiyorum. Yada kim ne anlar, ne anlamak ister, açık konuş ne demek istiyorsunlardan korkuyorum. Samanlıkta bulunan iğnelerden, iğneleyici konuşmalardan korkuyorum. Taşsın istiyorum içime akıttıklarım. Ama nereden başlıyacağımı bilemiyorum. Sen bari yardım et lütfen.
Anladım ............ anladım. Sen hiçbir şey söylemesende ben anladım. Yapacak hiçbir şey yok. Sadece emin olmaya çalışmaktan vazgeçeceğim.Sadece inanacağım. Artık beynimi değil kalbimi yoracağım........ Ve buda olmazsa..........., herşeden vazgeçeceğim. Sadece sen ve ben kalacağız. Biliyorum sen beni hiç bırakmıyacaksın(?).........
-Anlaşılan benim nekadar acabam varsa seninde okadar mesalan var be Faruk!!!!!
Anlaşılan hepimizin hayatı acaba ve meselalarla dolu....:=)
Keyfli bir yazı idi.......
Saygılarımla...