15
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
9107
Okunma
(ET TU BRUTU?)
İçinizde hiç yakın bir arkadaşınızın ihanetine uğrayanınız var mı bu günlerde? Ben uğramadım galiba…(Uğradıysam bile, yakın bir zamanda beynimdeki bilgileri sildiğim için büyük ihtimalle hatırlamıyorumdur) Eğer siz de yaşadıysanız böyle bir olay, başlıktaki cümleyi mutlaka kullanmışsınızdır…
Hep söyleniyor ya “Sen de mi Brütüs?” diye ama çoğu söyleyen bilmiyor bu sözün nereden geldiğini… Biraz tarihin tozlu sayfalarına dalmaya ne dersiniz bu gece? (Toza karşı alerjim var, o başka mesele tabi…)
Tarihler M.Ö. 101 yılını gösteriyor ve Roma’da soylu bir ailenin bir oğlu dünyaya geliyor… (Fazla geriden mi başladık ne?)
Neyse, bu çocuğun adını Jul Sezar koyuyorlar… Zaman geçtikçe büyüyor bu çocuk fakat idealleri değişmiyor hiç… Dilinde hep aynı cümle:
"Dostlarım, Roma İmparatorluğunu pençeme alacağım güne kadar bana zaman veriniz..."
Ve öyle ya da böyle başarıyor da sonunda hedefine ulaşmayı. Sezar’ın başarmak için yaptığı savaş beş gün sürüyor. (Aradaki bir sürü bilgiyi atlamak istemezdim aslında anlatırken fakat uzun olduğu için atlamak zorunda kaldım, merak edenler biraz araştırıp bulabilirler)
Savaş sonunda Sezar durumu Roma Senatosuna şu üç kelimeyle bildiriyor:
"Veni, vidi, vici." (Geldim, gördüm, yendim.)
Aynı yıl Sezar Roma’ya imparator olur, ardında da diktatör ilan edilir… (Ömür boyunca) Fakat bu durumdan rahatsız olan Roma’nın Cumhuriyetçileri ve soyluları Sezar’ı öldürüp cumhuriyeti kurtarmak için suikast planları yapmaya başlarlar. (Her memlekette aynı sorun var demek ki)
Tarihler M.Ö. 44 yılının15 Mart’ını gösteriyordu suikast planının teorikten pratiğe geçirildiği zaman. (Adamlar planlı programlı çalışıyorlar anlayacağınız) Bazı söylemlere göre bir kâhin Sezar’a daha önceden, "15 Marttan sakın" demişti. (Ama koca Sezar bu, inanır mı hiç böyle şeylere.)
Ama nasıl olmuşsa kâhinin dediği doğru çıkmış ve söylenen günde Sezar Senato’ya giderken yolda suikastçıların saldırısına uğramıştır.
İlk başta kendisini savunmaya çalışan Sezar, havaya kalkan hançerlerden birini evlatlık edindiği oğlu Brütüs’ün (arkadaşı da olabilir, çeşitli rivayetler var bu konuda) tuttuğunu görünce karşı koymayı bırakır ve kendisini ölümün kollarına bırakır…
Ağzından dökülen son sözler ise: Kai su, teknon? (Sen de mi oğlum?) olur…
Tam 23 yerinden hançerlenen Jul Sezar, cansız yere serilir. Suikastçılar, Sezar’ın ölümünden halkın sevinç duyacağını sanmışlardır fakat durum umdukları gibi olmaz… Halktan büyük bir tepki alırlar ve ülkeyi terk etmek zorunda kalırlar. (Arkalarına bakmadan kaçmışlar anlayacağınız…)
Sezar’ın o çok sevdiği Brütüs M.Ö. 45 yılında Makedonya’da intihar eder.
Brütüs’ün son sözleri ise şöyle olur;
"Erdem, sen bir kelimeden başka bir şey değilsin..."
………………………………..
Daha sonra, yazılan ve sahneye konan, William Shakspeare’in, JULİUS CAESAR adlı eserinin o en bilinen sahnesinde geçer bu sözler:
“Et tu Brute, fili mi? Then fall, caesar!"
Yani:
“Sen de mi Brütüs, oğlum benim? Öyleyse yıkıl, Sezar!”
…………………………………
Tarihin en büyük imparatorlarından biri olan Sezar hayatı boyunca ihanetlere uğramıştır, gerek devleti düşünenler tarafından, gerekse devlet düşmanları tarafından ama hayatta en güvendiği insanın bunu yapması yıkılmaz Sezar’ı yıkmıştır bir anda…
Yani Sezar’ın hakkı Sezar’a şimdi… (Adam yıkılmakta haklı…)
Psikologlar, edebiyat tarihinin bu en meşhur satırlarında bir hastalığın bulgularını görürler. Tıp literatürüne “Brütüs Kompleksi” diye giren hastalık, hastanın kendini büyüten, koruyan, kendine bakan kişiye karşı kin besleme, onu ortadan kaldırma, onun gölgesinde kalmaktan kurtulma arzusu olarak tanımlanabilirmiş… (Bu da işin ayrı bir boyutu …)
Peki ya sizler Sezar ile Brütüs öldüler mi zannediyorsunuz? Açın bakalım gazetelerin üçüncü sayfalarını… Onlar hep oradalar… Sağda, solda, aramızda dolaşıyorlar… Durum böyle devam ettikçe daha çok söylenecek bu söz:
Sen de mi Brütüs?
……………………………………….
Not: Bu yazının ortaya çıkmasında etkisi olan ( Sen de mi Brütüs sözü nasıl ortaya çıkmış diye sormuştu) arkadaşıma teşekkür ederim. Bu yazıyı okumayacaktır ama eminim ki hisseder beni…
Saygılar…
Pelin
19.01.2008
02:04