BİR GAVURDAĞLI'NIN AMERİKAN MACERALARI - 4
(devam...)
Karşımıza aniden çıkan bir saat kadar önce tepemizde cirit atan helikopterin ta kendisiydi.Yolun tam da ortasına indirilmiş,yönü bizi karşılayacak şekilde konuşlandırılmıştı.Yol zaten tenha bir yoldu.Pek gelen geçen yoktu.Viraj dönüşü olduğu için zaten yavaşlamıştık.Üç iri kıyım zenci ellerinde makinalı tüfekle bize dur işareti yapıyorlardı.Durmasak nereye kaçabilirdik ki zaten.Mecburen daha da yavaşlayıp helikoptere on metre kadar yaklaşıp durduk.Yüreğimizi iyice heyacan sarmıştı.Ne Monika ne de ben bir kelime dahi konuşmuyorduk.Daha doğrusu konuşmaya mecalimiz yoktu."Bu defa hapı yuttun Talip" diye geçirdim içimden.
Bir helikopter pilotu ve arkasında hayal meyal görebildiğim ağzında puro bulunan zenci bir adam vardı.Sanrım bu işi organize eden adamdı.Aşağıdakiüç silahlı zenciden birisi helikopterin yanında kalırken,diğer ikisi bize doğru yaklaştı.Yüzleri sert ve acımasız görünüyordu.Bir tanesi ağzında sakız hem sert hem laubali bir tavır takınır haldeydi.Bu sakız çiğneyen zenci iyice yanıma gelirken diğeri de Monika’nın olduğu tarafa doğru yaklaştı.Bana yaklaşan zenci;
-eveeeet,nerde kalmıştık baylar,bayanlar,dedi.
Ben tüm cesaretimi toplayarak;
-Hayırdır ne,nerde kalmıştı ki,dedim.Zenci ;
-Mısır tarlalarının orada bulunan bizim ekip telsizle anons geçti.O bölgetemiz dediler.Bizde havadan taradık ama o adam hala kayıp ve bu arada o bölgeden geçen tek araç sizin aracınızdı sanırım.Bu durumda tek şüheli sizler kalıyorsunuz,dedi.ben;
-Bizim araba gördüğünüz gibi üzeri açık.Adamı alsaydık arabada olurdu.Bakın bizden başka kimse yok, dedim.
-Eminmi siniz, dedi.içimden "Hayır Emin değilim,Talib’im diyecek oldum.Ama Bu Türk espirisinden bunlar anlamaz diye vazgeçtim.Monika’nın yanında bulunan zenci ;
-Sende mi kimseyi görmedin bebek,dedi.Monika’ya göz ucuyla baktım,korkudan bacakları titriyordu.Bunların ne yapacağı belli olmazdı.Ellerinde silah vardı ve şu an kanun da,adalet te onlarındı.Monika sadece "hayır "manasında kafasını salladı.Bu hareketi beni azda olsa rahatlattı.Ya o heyecanla "evet gördükşu an bagajda" deseydi hapı yutmak an meselesiydi.
Ağzı sakızlı olan zenci bana bakarak ve sırıtarak ;
-Pekala madem görmediniz,birde şu bagajı açın da bakalım madem, dedi."Eyvah" dedim içimden"sanırım yolun sonuna geldik."Yüzümde inceden bir terleme başladı o an.Monika da kıpkırmızı kesildi bir an.
(Devamı gelecek...)
-