- 591 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
içime açılamıyor kapılarım
dısardan yumrukladıgın benim kalbim
aglayamıyorsam bu cahilligim
uzun suredir kimsesizligin tadını cıkarıyorum
adım, soyadım gibi
soyadımı kimse bilmiyor
beni bırakıp gittiginden beri
butun zanlıların tariflerine uyuyor eşgalim
ama hala icime acılamıyor kapılar
bıkmadan yumrukladıgın benim kalbim...
sessizlik vapur calıgıcıları gibi
binmeyen bilemez kadıköyden eminonune gelirken
ansızın yerinden kalkar adam
elinde akerdeon
ve bir cocuk
sapkasını ters cevirp gezer insanlar arasında
belki de ,istedigi para değil
belki de para o an onun icin cokta mühim değil
sarı sacları mavi gozleri ve rus ezgileri arasında dans eder gibi süzülüsleri
kadıköyden eminönüne inmiyorsan eger
ve daha yeni sevişip az once ayrılmamıssan
göremezsin
ne notaların cıkardıgı buguları
neden kucuk cocugun elinde tuttugu sapkaya bakıp
belkide hayalini kurdugu
yarın sabah sıcak bir odada uyanabilme sevdasını...
icime acılamıyor kapılarım
bir suredir yoklugundan muzdarip
kime baksam
kime bakınsam
kimin bakındıgı olsam
kimsenin bekledigi olacak kadar becerikli değilim artık
kimsenin duymak istedigini soyleyecek
kimsenin sesi olacak
beni okudugun icin benim
seni cıkartınca icimden
ne kadar benim kalıyorum burda
seni cıkartınca aklımdan ne kadar caresiz
ansızın cıkıp gelince cocuk gibi
ansızın gidince bir ihtiyar
ayagındaki nasırdan öfkeli
ustelik ağzı bozuk
gunun yirmi saati ickili
icime acılamıyor kapılar
ustunu ortemedigin yalanların gibi
icini bosaltamadıgın iltihaplı yaraların
tabiplerin tanıyamadıgı
tanıyanların gormezden geldigi bir hastalık gibi
sensiz kalan odalara acılan kapıların
bir turlu acılmamak icin bu kadar inat etmesi...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.