- 1551 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Demiş - Dedim
______________________Ânlık hâlet-i ruhiyenin tezahürü...
Şâir:
“Dünya bir penceredir, her gelen bakar gider” demiş...
Bakar körler dünyasında; yuh görmeden gidenlere...
***
Bencileyin bir rind:
“Dünya bir meyhânedir; her gelen bir tek içer!”...
El cevap kulunuzdan, Ziya Paşa’dan mülhem:
Bir değil bin hâr bile döndürmez âsiyâbı;
Âşüfteler saf tuttu kerhâne-i âlemde!
Makam, mevki, para, pul; veriyor her cevabı
Puşt-pezevenk kol kola, hükm ise ellerinde!..
Affedin beni paşam, bağışlayınız biraz;
Birkaç kuruşla artık irtikap gülünç olur
Uğru yine o uğru; izzetlerde serefrâz
Milyoncuk mürtekibe, milyar uğrunun olur!..
Millet ki bâb-ı dârda; kuru soğan, su içer
Âhiret makamına kefensiz, üryân göçer!..
***
Şeyh Sâdî:
“Başkalarının ayıbını senin önünde sayıp döken, senin ayıbını da mutlaka başkalarına söyleyecektir.”
Gazete köşeleri, televizyon ekranları bunlarla doldu taştı. Her türlü inanç ve güvene ihanete bol para veriyorlar şimdi!..
“Yaptığı sözüne uymasa dahi, bilge kişinin sözünü candan dinle sen! Müddeinin lâfları boştur. Uyuyan uyuyanı nasıl uyandırır?!”
O gün bugündür ki, derin uykudayız zaten ey bilge kişi! Müstantik, müddeiyi makamında haklıyor; hâkimler, müstantiki bir saatte aklıyor. Ahâli tutsak edilmiş, deliğe tıkılıyor, yaltak edip-muharrir pislikleri paklıyor!
“Engin deniz, taş atmakla bulanmaz. Gücenen bir arif henüz sığ sudur!”
Hâl-i pür melâlimizi anlatan söz, tam da budur. Ortalık kaldı cehlin tanelerine, âlimler çekildi hânelerine...
***
Fuzûlî:
“Mürg-i dîl kalmadı kim, seyd olmadı hûşe çeşm
Sâkin et pervazden şehbâz-ı misginbâlini”
Mürg-i dîl yerine kargalar üşüştü, ey üstad-ı âzâm. Tükendi mürekkeb-i seyl-i sirişkim, huzurunuzda çoktur şekvâm amma nasıl diyem, nasıl yazam?!
“Secdedir her kanda bir büt görsem âyînim menim
Hâh kâfir hâh mü’min tut budur dinim menim.”
Ne putlara tapıyoruz; ne güzeldir, ne melek!
Şereftir bizim için soysuzlara eğilmek!
Paran pulun, malın mülkün han hamamdır benim çün
Mevki, makam, alım çalım, din imandır benim çün!..
“Hûblar mihrâb-ı ebrûsuna kılmazsan sücûd
Dinini döndergil ey zâhid, ki, yahşı din değil!”
Yorumsuz dersem riyâkâr, yorum yaparsam canımdan olurum.
El hak, dönderdik dinimizi. Nerdeyse peygamber makamına çıkardık himmetlimizi!..
***
Bâkî ile bitirelim:
“Ârzu eylemezdim saltanat-ı dünyâyı
Hidmet-i hâk-i der-i yâr yiter câh u celâl”
Dünyayı, saltanatı, câh-u celâli, sarayları cem ettik.
Tek kaldı âhiret işi, onu da parayla ihâle ettik!..
"Her kim ki meyl ider zen-i dünyâya Bâkîya
Merdâneler içinde anı sanma er geçer”
Merâk buyurup eger sorsanız Cahid-i fâniyi,
Karanlık makamında kefensiz üryan yatar!
Baş eğmez nâmertlere, adam saymaz câniyi
Şah-u gedâ birdir orda, koskoca devrân yatar!..
Cahit Kılıç
İstanbul, 09 Mart 2012
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.