- 929 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
Köpük / II
Emma gergindi. Beyaz mobilya döşemeli ve kese kâğıdı rengi odanın içinde kendini yere atmamak için zor tutuyordu. İnce mor çerçeveli tabloya gözü takıldı.
‘Olmuyor Chao, olmuyor yine tablomu eğmişsin.’
Tiz bir kahkaha atıp banyodaki sıcak suyu açtı. Soyundu ve yüksek sesle şarkı söyleyerek Chao’nun yaptıklarını unutmaya çalıştı.
Chao elindeki maketi bıraktı. Müzik setine yönelirken sehpadaki tutkalı halının üzerine devirdi. Janis Joplin’i dinlerken müziğin sesini sonuna kadar açtı.
“Benimle dans eder misin Janis” dedi ve odanın ortasında sanki sarıldığı bir kadın varmış gibi kendi kendine sallanmaya başladı. Topuğu tutkala battığı için dansettikçe tutkal zemine yayılıyordu.
Müziğin şiddetiyle banyosunu yarıda kesen Emma, başına sarılı havluyla kapıda dikilmiş Chao’ ya baktı.
“Nereden çıktı bu şimdi. Söylediklerini ne çabuk unutup eğlenebiliyorsun.”
“Sen bana bir şey söyledin ben sana değil”
“Sesi sonuna kadar açmışsın.”
“Bu gece böyle olsun, kanamanın şerefine.” dedi Chao başını işaret edip. Sonra elini uzattı, “Hadi Emma, elalemin kılı için yemeyelim birbirimizi. Gel hadi dansedelim...”
“Tutkalı halının üzerine dökmüşsün.” Emma büyük bir ciddiyetle.
“Aşkım sadece dökmemiş üstüne de basmışım.” suçlu bir çocuk gibi kızarmıştı.
Emma içindeki sayıları üçer beşer atlayıp yatak odasından aldığı yastığı ve pikeyi Chao’nun kucağına bıraktı.
“Al tutkal kokusu iyi gelir çabuk uyursun.”
“Sağ ol aşkım, çok zahmet oldu sana. Yalnız uyuyamayacağımı biliyorsun. Gece yanına gelirsem lütfen problem çıkartma.”
“Tutkallı ayaklarla yanıma yatamazsın.”
“Heeeyyy tatlım... senin yanında yatmak için gerekirse ayaklarımı keseceğimi biliyorsun değil mi?”
Emma yüzünde beliren tebessüme rağmen “Hiç komik değil.” diye bağırdı ve arkasını dönüp gitti.
“Elbette değil aşkım, çünkü gerçek.” dedi Chao boş koridora.
* * *
Emma gergin uyandı. Saçlarını topladı. Elini yüzünü yıkayıp mutfağa yürüdü. Mutfak tezgâhının üzerinde yığılı portakal kabuklarını homurdanarak çöpe attı.
“Günaydın bebeğim... ben hazırım.” dedi Chao “Hayde portakal suyunu iç çıkalım, şu meşhur kıl hikâyesine bakalım.”
Emma Chao’yu dudağını büzerek uzun uzun süzdü.
“Bu kıyafetle mi?”
“Kıyafetimde ne var?”
“Bilmem senin bilmen lazım.”
“Şikayetçi görünen sensin. Sen söyle.”
“Ya Chao delirtme beni. Üstünde bir şey yok.”
Chao ellerini yana açarak
“Sorun baksır şortumsa çıkartabilirim ama bunun seni daha da öfkelendirebilceğini düşündüm. Güzel bir seçim bence.”
“Teste donla gelemezsin.” Emma sinirden ağlamak üzereydi, çaresizce eliyle donu gösterip “Chao bu donun lastiğinde Maria yazıyor. Maria kim Chao?”
“Markası o. Ayrıca don değil şort.”
“Hayır, böyle seninle bir yere gitmem. Chao ne olur makul ol. Üstündeki o saçma tişörte tamam, şu iğrenç cekete de tamam ama altındaki don ve çorapsız giydiğin spor ayakkabı da neyin nesi?”
“Zaten o saçma teste gitmek istemiyorum. Diğer maketlerimle ilgileneyim. Marketten içki alalım mı? Ne zamandır evde tembellik etmiyoruz.”
“Sana nasıl dayandım bu kadar süre içinde bilmiyorum Chao.”
“Hayde portakal suyunu iç. Şuradaki tostu da ye. Şekerin düşünce sinirli oluyorsun.”
Emma hızlı biçimde portakal suyunu içti. Tosta dokunmadı. Üzerini giyindi. Beyaz kâğıda sarılı kılı çantasına koydu. Bakışları bir kez daha Chao’ya takıldı.
“Nasıl becerdin böyle giyinmeyi?”
“İlk yarım dakikada, altı hazırdı zaten değiştirmeye gerek görmedim. Üzerine bir tişört ve dolapta bulduğum bu ceket... doğrusunu istersen ben de beğenmedim, hatta senin sandım.”
Emma’nın yüzü karardı. Aynada takım elbisesine baktı.
“Çok hoş görünüyorsun.” dedi Chao
“Sen de o kadar berbat, hiç mantığı yok...’
“Öyle deme Emma. Giyinmek örtünmek içindir diye bir söz duymadın mı?”
“Kim demiş?”
“Kuran...”
“İnsanı dinden soğutursun Chao.”
* * *
Evden çıktılar. Direksiyona Emma geçti. Trafik kalabalıktı. Böyle durumlarda Emma heyecanlanıyordu. Sabırsızdı. Bir an önce trafikteki akışın normalleşmesini istiyordu. Krize giriyordu.
“Ne varsa herkes sabahın köründe yollara düşmüş.”
Chao sakin bir sesle, “Sen de sabah erkencisin ama şu boktan kıl yüzünden, çok mu acelesi vardı?
“Senin serseriliğinden, kıl bana ait değil diyerek beni suçladın.”
“Kıl benim değil, Sen bu tahlil laboratuvarın nerede olduğunu biliyor musun?”
“Hemen lafı değiştiriyorsun, hayır bilmiyorum.”
Nereye gidiyoruz o zaman? Neyse ben biliyorum.” dedi Chao “Şu ilerden dön.”
Emma şaşkın bir biçimde Chao’nun yüzüne baktı.
“Aşkım bana değil yola bak. Bir babalık zımbırtısı için dna testi lazım olmuştu... çok zaman geçti.”
Kısa bir sessizlikten sonra
“Chao?”
“Efendim Emma.”
“Neden daha önce söylemedin bana.”
“Neyi?”
“Dna testi yaptırdığını...”
“Negatif çıktı.”
Chao uzanıp Emma’yı boynundan öptü.
“Chao ne yapıyorsun, öndeki arabaya vuracağım, farlar kırılacak senin yüzünden.”
“Kıl sorunumuz farlardan daha önemli bebeğim. Siktiret farları.”
Emma farkında olmadan sinirle frene bastı.Arkadan gelen arabanın tamponuyla kendi arabasının tamponu hafifçe dokundu. Arkadaki araçtaki adam eğilip kendi ön tamponuna baktı. Emma araçtan indi.
“Size ehliyet veren yeri ben...” dedi adam sinirle.
Araçtan hızla çıkan Chao kendi arabalarının bagajına ve kendilerine çarpan aracın motor kapağına basıp adamın üzerine uçtu. Yere düşen adamın boğazını sıkarken sordu “O cümleyi nasıl tamamlayacaksın? Hadi tamamla...” dedi tıslayarak.
Adamın soluğu kesilmişti. Emma’nın zoraki çekiştirmeleri ve yalvarmalarıyla ellerini gevşetti. Adam derin bir nefes aldı.
“Karımdan özür dile. Telefonunu yaz. Aracının sorununu halladeceğim.”
Adam çaresizce kabul etti.
Laboratuvara kadar konuşmadılar. Emma arabayı titizlikle parketti.
Laboratuvardaki kız Chao’nun giyindiği turuncu çizgili boxera bakıp gülerken Emma dudaklarını sinirle kemiriyordu.
lacivertiğnedenlik / chaotica
YORUMLAR
http://www.kurandasevgi.gen.tr/kkadin/bolum6/baslik6.htm
"giyinmek örtünmek içindir" diye bir ayet yok, ya da ben bulamadım...Emma'nın dinden soğumasının örtünmeye binaen İslamiyete bağlanması, benim gibi rahibe kılıklı sözde müslüman cemaatçılara saygı duymayanları, Emma ile aynı safa koymuş gibi olmuş...:)
[“Öyle deme Emma. Giyinmek örtünmek içindir diye bir söz duymadın mı?”
“Kim demiş?”
“Kuran...”
“İnsanı dinden soğutursun Chao.”]
Chao ve Emma
İki hayali karakter(gerçekte olabilir)
İsimlerine bakılırsa, iki dünya vatandaşı. Hayat görüşleri, yaşam felsefeleri, siyasi tercihleri, zevkleri, prensipleri, hobileri, fobileri okuyan için ne kadar önemli. Veya kültürleri veya memleketleri. Dünya vatandaşı dedik ya bir kere gerisini kurcalamanın lüzumu yok. En azından benim için önemli değil diyeyim. Hattı zatında satır aralarındaki ipuçlarından Türk asıllı olmadıkları kanısı güçlü olmakla beraber, Müslüman olduklarını da iddia edebilirler. Ki kimseyi de ilgilendirmez.
Yukarıda tırnak içine aldığım satırlarda sanki severken gizliden gizliye çimdikleme gibi bir durum söz konusu. Gözleri ileri derecede bozuk birisinin yere düşmüş gözlüğüne aleni bir şekilde basmak gibi sinsi bir kasıt var sanki. Sabahtan beridir gargara yapıyorum, yapıyorum bir türlü yutamıyorum. Bayram değil seyran değil. Hani kahramanlarımızın ismi Ayşe-Kamber, Fadime-Müjdat falan olsa (ki isimler tesadüftür) gam yemeyeceğim, cahilimiz boldur şükrolsun. Atamıza da, ecdadımıza da, dinimizi de, diyanetimize de saldırmak da bir beis görmeyiz. Şanımız yürüsün anasını satayım.
Velev ki "Emma ve Chao" sonradan olan Müslümanlardan olsunlar. Zira sonradan Müslüman olanlar direk Kuran’dan feyiz ve ilham aldıkları için bir sürü hurafeyi transit geçiyorlar. Öyleyse niye böyle bir geyik muhabbetine kalkışırlar ki. Yok, gayrimüslim iseler ki eyvallah, ona da itirazımız yok(olamaz da zaten) o zaman bu salyangoz satma sevdası niye.
Konu mankeni niyetine kullanabilecekleri İncil var Zebur var Tevrat var. (Bu satırları yazarken bu kitaplara iman edenlerden de özür diliyorum)
-Kim demiş
-kuran
-Hadi yaa. "Cenazeyi imam, sofrayı kuran kaldırsın" misali. Hangi kuran?
Sofrayı kuran mı, takımı kuran mı, şirketi kuran mı yoksa kumpası kuran mı, hangi kuran.
Naçizane hassasiyetimi belirttim.
Selamlar
lacivertiğnedenlik
Selamlar çok teşekkürler
chaotica
Sakin bir adamın birden bire arabaların üzerinden atlayıp birinin boğazını sıkacak kadar öfkelenmesi garip durdu biraz. Başka türlü de adamla hesaplaşabilirmiş:)
Okumaya devam. Kutluyorum her iki yazarımı da...
Sevgiler Aysu.
lacivertiğnedenlik
Sevgiler toprak
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik
Teşekkürler arkadaşım
Davidoff
Yalnız okuduğum her yazı ve şiirinde mutlaka bir mor var Lacim :))
Yaa mor benimdi, kimse kapmasın diye yazmıyordum :(