- 780 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
ZAMANZEDE
Tren istasyonlarının hüzün kokan peronları arasında, annesini kaybetmiş beş yaşındaki bir çocuğun korku dolu gözyaşları gibi süzülüyor yanaklarımdan sensizlik.
Kiremit rengi hırkamın metal düğmelerini koparır gibi koparıp atmak seni kalbimden ya da anılarını, sis perdesi arkasına veyahut ayaklar altında ezilmekten yorgun düşmüş asil bir İran halısının altına süpürmek.. Bilemezsin ne büyük mutluluk verirdi bana salkım söğütlerin şu en güzel mevsimlerinden birinde..
Ayakta durmaya mecali kalmamış köhne evlerin bin bir hatıra sinmiş pencere pervazları gibi yıkılmamaya direniyorum. Bir zamanzedeyim ben, bütün tutkuları elinden alınmış mavi gözlü oyuncak bir bebek..
Soluğumun kesilmemesine mucize derken ölüm kokan rüzgarın esintisini duymak tenimde.. Tanrım! Mucizelerin belki de en mucize olanıydı bu. Gelişi güzel dizilmiş sözcüklerin arasında her gün boğulup o doyumsuz huzuru tadamamanın verdiği ıstırap bir balığın doğumdan sonra kendi yavrularını yutması kadar acıydı..
Böylesi karmaşanın arasında bile aklımda yalnız senin adın. Her yanımı dolduran senken, ben yine de sensizlikle dolu kocaman bir boşluğu kucaklıyorum.
Hayallerimi kirpiklerinin kıvrımında, umutlarımı saçlarının dalgasında bıraktım.
Bir zamanzedeyim ben bilinen bütün tabuları yıkmış, zamanın ilaç olduğunu söyleyenlere tam tersini kanıtlamış..
Şimdi sensizliği sarıp bohçama okyanusların en karanlık sularına bırakıyorum. Yaşam kırıntılarımı umursayacak kimsem yok ardımda. Bir zamanzedeyim ben çalıntı düşlerin içinde yaşama hakkı elinden alınmış, bütün şiirlerin mısralarına hece hece seni yazmış..
Hoşça kal sevgilim. Ben, sen dolu rüyalarda bir tebessümüm artık..
Merve Çavuş