- 1396 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
HAK MI? O DA NE Kİ?
Kadının değerinin bir güne sığdırıldığı...
Yaptıklarının hiç’e sayıldığı…
Var olmaya çalıştıkça kıstırıldığı…
Dayağı nimet görüp, bağdaş kurup oturması gerektiği.
Her türlü hakkının elinden vura-döve alındığı.
Saçı uzun aklı kısa kadınların bu mübarek gününü tertip eden ve kabul eden...
Değer verilip de biz kadınlara bir günü layık gören herkese selam olsun...
Ne yazık ki...Böyle bir toplumda yaşıyoruz. ..
Ki ben böyle bir günün varlığına katlanamıyorum.Kadına üçyüz atmış beş günü layık görmeyip eline buruşmuş bir kağıt parçası gibi tutuşturduğu böyle 1 gün (!) içinde anılmak istemiyorum...
Adama derler ki: Haydi, geri kalan üç yüz altmış dört gün nerede? Yok üç yüz altmış beş gün oradaysa bu kadınlar ve sözüm ona tabir edilen hakları nerede?
Şehir de yaşayan kadın ile tarlada çapa yapan kadın arasında ki farkı gözetmeye çalışacağım.
Şehir de yaşayan kadınların bir çok şeye fazlasıyla hakim olduğunu biliyoruz.
İmkanları daha çok.Konuşma hakları ellerinden alındığı zaman köşeye çekilip oturmuyorlar.Hakları ne ise sonuna kadar kullanıyorlar.Gerektiğinde rest’i çekip vurup kapıyı çıkıyorlar. Çünkü maddi imkanları var ve kimseye hesap vermeye niyetli değiller. Ki annelerinin bir zamanlar babalarından gördüğü şiddeti yaşamamak için annelerinin şu sözü kulaklarında" Aman kızım. Sen oku.Kendini kurtar.Benim gibi cahil olma.Ezdirme kendini kimseye!"
Bu söz ve yaşadıkları, kadın üzerinde öyle bir baskı oluşturur ki, gözü hiç bir şeyi görmez. Evlilikmiş,çocukmuş,aileymiş,çevreymiş umur dışına atar,"Pat" diye de çeker vurur kapıyı...
Eşi ve yakın arkadaşlarının söylemlerine aldırmaz. Artık inadım inat mantığını uygulamaya koymuştur.Çünkü; tükürdüğünü yalamaması lazımdır.
Hür iradesi altında kendi egemenliğini kurma politikasını yürütme kararı alır.
Ya kasabada ki .Ya köyde ki kadınlar... Hala doğum kontrol yöntemlerini bilmeyerek ha babam, doğur doğurabilirsen.
Ne kadar çocuk o kadar çok itibarı oluyor sanıyorlar.
Dokuz,on, on bir...
Sabah’ın dördünden gece yarısı yatana kadar ayakta ,nöbette... Tarla,bağ bahçe, dokuz çocuk sıra sıra dizilmiş boncuklar gibi gözlerinin içine bakıyorlar.
Yemek sofrasında tek çeşit yemek. El de yok .Avuçta yok.Ayakta yok. Sırtında biri.İkisi elinde.Beşi eteğinde.Biri taa geride kalmış onca çocukla…
Katmış kemikleri sayılı, topallayan ineğini önüne... Bir de akşam eve gelip, eften püften bir şeye canı sıkılan işsiz ve ne bedüğü belirsiz tek vasfı çocuk peydahlamak olan kocadan dayak yer... Her anasının kapısına gitmeye meyillense" kocandır. Döver de sever de.Beyaz gelinlikle girdin,kefenle çıkarsın ancak o evden!"
Hangisi doğru sizce? Ayakları üzerinde durarak kendini ezdirmediği çocuklarını bırakıp tek başına bir hayata yelken açan kadın mı? Yoksa her türlü eziyete ve yokluğa rağmen çocuklarının başını bekleyen köylü kadın mı?
YORUMLAR
İşki zoru başar, kolayı herkes yapar. Bu güne hürmeti olmayanlardanım, yani şımartılmak değil niyetim İnsan olduğumu her daim bilmek isterim. Ve; kadın erkek değil mesele adaletli olmak benim bildiğim. Bu ülkenin sorunu dayak değil, eğitimsizlik, sevgisizlik, bencillik, vefa gerilerde kalmış, sadakat unutulmuş, saygı lügattan silinmiş. İşimiz zor çünkü herkes geleceğimiz çocuklar desede, geleceğimiz kadınların elinde. Kadın güçlü olmasını bilecek ne kapıyı kapatıp gidecek nede erkek eğemenliğine hürmet edecek. Bu erkekleri eğiten kadınlar olduğuna göre hatanın çoğu kadınlardadır diyor, şikayet etmek yerine kendilerine çeki düzen versinler diyorum.
Yani verelim:) keyif aldım düşündüm anlam çıkardım daha ne olsun. Şimdi selam ve sevgilerimi bırakıyorum . Kaleminiz daim olsun sultanım.
Ülviye Yaldızlıı
Kadınlar kendileri eşlerinden çevrelerinden onca çektikleri sıkıntıya rağmen aynı şeyleri bir başka kadının çekmesine göz yumuyorlar ya...
annenin bir evlada en güzel nasihati.her şeye sevgiyle ve anlayışla yaklaşmasını öğretebilmektedir...
Sevgi hep ama kalpten güzel ve naif yüreğine
Bir günde olsa anlamaya, gündeme gelmeye ve tartışılmaya kapı araladığından ben ne adına olursa olsun bu tür günleri anlamlı buluyorum....
Öncelikle söylemeliyim ki, bu yazı çok eksik bir yazı. Oysa aralanan kapı inadına geniş bir kapıymış...Yazının sonunda yapılan tekliflerin her ikisi de normal seyredecek olan bir hayatta savunulamayacak şeyler...Çünkü insan kadın da olsa zaman içinde değişiyor ve dönüşüyor. Artık her anlamda toplumlarda bir genellemeden söz etmek çok güç. Erkeksiz bir kadın hayatı, kadınsız bir erkek hayatı düşünmek ve ya savunmak eşyanın tabiyatına aykırıdır. Bu krizli bir bakıştır. İçinde hayata meydan okumaktan çok öç alma duygusu taşıyan bir bakış. Böyle bakmaksa çok akıllıca ve insani değildir. Bu arizi bir durumdur. Hayatın bir dönemi için normalmiş gibi gelse de, hayatın tümü açısından düşündüğümüzde, koskocaman bir yanlışlıktır. hayat kendimizi gerçekleştirme alanı olduğundan, nasıl anne, baba olarak yeni bir hayatın doğuşunu sağlıyorsak, bizzat hayatın kendisini de birlikte gerçekleştirmek zorunluluğundadır insan. Bunu becerememe acziyetini yanlış duraklarda aramak çok anlamlı değil.
Kadın kadınlığıyla, erkek erkekliği ile, kimse kimsenin doğal sınırlarını ihlal etmeden hayatı birlikte örmek zorundalar...
Teşekkürler efendim..Selam,saygı...
Ülviye Yaldızlıı
Ülviye Yaldızlıı
Beklemedeyim.Haber et bana...
Sevgim güzel yüreğine...
Ülviye Yaldızlıı
Çok öpüyorum gül göynünden
HÜRREM KIZ SULTANIM SENDEN ÖYKÜ BEKLERKEN BAKTIM Kİ GÜNE UYGUN BİR DENEME.... NEYSE BUDA GÜZEL YÜREĞİNDEKİNİ DÖKMÜŞSÜN SAYFAYA MEMNUN OLDUM, SENİ OKUMAKTAN VE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ YAZMIŞ OLMANDAN. BENDE DERİM Kİ BU GÜNLERİ FIRSAT BİLİP BÖYLE SESİMİZİ YÜKSELTELİM. HEM ŞEHİRDEKİ, HEM DE KÖYDEKİ HEMCİNSLERİMİZE SESİMİZİ DUYURALIM. HADİ HEP BİRLİK OLUP BİZ İNSANIZ DİYELİM VE BİZE ZÜLMÜ, TECAVÜZÜ,ŞİDDETİ VE TACİZİ HAK GÖREN ERKEKLERE HADLERİNİ BİLDİRELİM. .. BU GÜN BÖYLE SORUNLARIMIZI DAHA ÇOK DİLE GETİRMEMİZ İÇİN EN GÜZEL ZEMİN BENCE..... SEVGİLER SULTANIMA.
N
Ülviye Yaldızlıı
Böylesi göz boyamalara gözümüz tok bizim.Yüreğimiz aç sadece.Bunu görmedikleri müddetçe her gün kadınlar günü olmuş,kimin umurunda...
Sevgiyle gülüm.Öptüm güzel yüreğinden
Öykü bekliyordum, deneme geldi :)
8 mart ve kadınlar hakkında biraz sivri düşüncelerim var canım benim. O yüzden onları buraya yazmayacağım:))
Kutlayıp gideyim en iyisi. Seni burada görmek hep güzel. Lütfen pc ni sağlam kazığa bağla:)) Sensiz hiç tadı yok okumanın yazmanın.
Sevgiler şairem/ yazarım, güzel dostum.
Ülviye Yaldızlıı
Sevgiler nar tanem nur tanem bir tanem
AYSE 09
hürremde öyle hadi hürrem kayıplarda
varsa kusurum söyleyin yaaa kızlarım
sayfam sizlersiz mahzun sevgimlesinizzzzzzzzzzz