TÜRKİYE'DE KADININ YERİ

• 8 Mart 2012 Perşembe 10:56:36

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından bu yana Türk kadınının uzun süren zorlu yolculuğu, Kurtuluş Savaşı’nda erkeğine cephane taşıyarak başlamış ve önceleri sadece kutsal aile kurumunu ayakta tutan cefakar kadın portresi çizerken, büyük adımlar atarak günümüz iş dünyasına merhaba demiş, hayatı daha dinamik kılmış, farklı seçeneklerle, zekası, gayreti, yeteneği, sabrı, nezaketi, üretkenliği, detaycılığı, ince zevki ve yönetim yaklaşımı ile erkeğin partneri olarak, onların hegemonyasında bulunan bütün meslek gruplarında yerini alarak toplumdaki statüsünü değiştirmiştir. İş yaşamındaki bu yeni yüzler, yeni nefesler, her türlü mekanı canlandıran sihirli bir değnek gibi sosyal hayata yeni bir boyut, yeni bir renk, yeni bir hareket getirmiştir.

Feodal yapılı ailelerde yetişen milletimiz, yaşlı dünyamızda değişen trendlerle beraber yaşanan bu ikilemleri aşmış ve ülkemiz kadını kimliğini keşfetmesiyle sosyalleşerek gücünü ve ağırlığını her alanda hissettirmiş, hayatın dizginlerini ele geçirmiş, kendi kanatlarıyla uçmaya kararlı bir halde, bazen fabrikada çalışan, bazen tarlada çapa sallayan bir işçi, bazen devletin en üst düzeyinde, hatta uluslararası düzeyde yönetici, bazen fedakar bir eş, bazen de cefakar bir anne olarak her konumdaki rolünü en iyi şekilde oynayarak son derece sıcak bir şekilde günlük yaşamda boy göstermeye başlamıştır.

Kadının hayattaki yeri ve önemi yadsınamaz. Hiç kuşkusuz bir ulusun kalkınması, tüm bireylerin üretime katkısı ve kadın-erkek işbirliği ile doğru orantılıdır. Bu nedenle yenibinyılda, kırsal kesimdeki kadınlarımızı da bu konuda bilinçlendirmek, cesaretlendirmek ve motive etmek, ülkemizin Avrupa standartlarına daha güçlü bir ivme ile ulaşmasını sağlayacak ve Avrupa Birliği dahil tüm kapılar kolayca açılacaktır.

“Türkiye” demokratik, modern, yenilikçi ve hoşgörülü insanların çoğunluğunu teşkil edecek kişilerin yaşadığı güneş, deniz, kum ve tarih beldesi olan coğrafyanın adıdır. Sahip olduğumuz bu kıyas kabul etmez olgular ve değerlerimizle beraber, uluslararası arenada daha fazla gelir ve itibar kazanmamız için çaba göstererek kendilerini kanıtlayan, olağanüstü performans sergileyen kadınlarımız yurtiçinde ve yurtdışında ülkemizi en güzel şekilde temsil ederek, bu uğurda millenyumun gönüllü hazır askerleri olarak müşterek yaşam koşullarında daima erkeğin yanında yerini alarak omuz omuza mücadele vermektedir.

Nostalji ile çağdaşlığın, geleneklerimizle, modernliğin harmanlandığı eşsiz milletimiz için, çağdaş Türk kadınının bu gayretleri, yaşamı daha huzurlu, keyifli, dengeli, kaliteli ve mutlu bir hale getirerek, bu yolda erkeği ile beraberce elele emin ve istikrarlı adımlar atarak, hayatı her alanda paylaşarak, yaşadığımız çağı aydınlık yarınlara taşıyacak ve elbette Atatürk’ün hedeflediği, hayal ettiği Türkiye’ye kavuşturacaktır.