- 2351 Okunma
- 8 Yorum
- 0 Beğeni
KADINLAR
Biz kadınlar önemsiz görülen okusalarda her yerde az aşağı konuşması beklenen ve kimileri içinse ihtiyaç dışı istenmeyen kadınlar...
’Sus garı teperim ha’, ’Ulan cevap verme bana,bir lira kazancınmı var, bak ekmeğimi yiyorsun’. Oysa yemeği, o kadın pişirir önüne getirir. ’Lan garı, genemi gız lan’aslında suçları yoktur erkekler kadar bu olayda onlarında.. Çocuğun cinsiyeti konusunda en az onlar kadar masumdurlar. Aklıma yıllar önce büyük oğlumu doğurduğum Alsancak Çocuk Hastahane’sinde benimle aynı odayı paylaşan Karadeniz’li bir kadıncağız geldi. Dördüncü kızını doğurmuştu ve kocasına ne cevap vereceğini düşünüyordu.. Bir yandan da kundaktaki topacık oğluma hasretle bakıyordu. Hâttâ bana getirilen portakaldan istemişti de bir tane vermiştim, sonra bir daha gözünü portakala diktiğinde, daha vermedimde hâlâ üzülürüm, keşke verseydim garip lohusa kadıncağıza diye..
Kimide ’Ben eyle bir garı alacağımki, bir tepik vurduğumda yerden bir avuç toprakla kalkacak’diyor.. Bunu bire bir duydum birisinden.. Lafa bak, tepiği yiyor, kalkarken boş kalkmıyor, yerden de bir avuç toprak alıp kalkıyor öyle iş bilen kadın..
Bazı kadınlar, çaresiz umarsız hâlâ. Hiç kimsesi yoksa bozuk para gibi harcanan nakarat halinde irdelenen o kadınlar..Bak ben boşunamı diyorum benimle uğraşan iflah etmez diye.. Çünkü zamanında sindirilmişim, çok haksızlık yaşamışım. Ne kimseye durduk yerde kırıcı bir kelime yazarım, ne kimseyi incitirim.Hep biraz düşünürüm acaba üzdümmü diye, hiç yılan gibi sokamam kimseyi hala durduk yerde. Volkan gibi patlamamsa bana haksızlık yapılınca ara, ara, geliyor oda yıllarca susmamın bedeli...
Biliyorum geçmişte yaşadıklarımı anlatsam geri o günlere döneceğim, o yüzden üstün körü anlatayım diyorum. Evde tek kızım ya, üstelikte çok romantik devamlı roman okuyan bir kız..Benden çok şey beklenirdi nedense. Devlet demiryolunda posta başı bir adamın tek kızıyım. O kadar kira evinde boğuşup cam kırmayın denirdi bize ya, ben yine erkek kardeşlerimle kral ve kraliçecilik oynardım ve arada küçük olduklarına döverdim de onları o ayrı konu tabi. Genelde ayda ya bir, ya iki,pencerenin camını kırardık. Ufak, tefek, beyaz annem ,işten gelen uzun boylu, kara kaşlı kocasına, suçlarımızı sayardı hiç es geçmeden her gün.. Hemen, hemen, her gece elimize bir iki, lastik cop yerdik, sonra coplanmaktan canına doyan kardeşlerimden biri onu sobaya atmış ya neyse..
İşten geliniyor her lafın başında ben varım. Babam kız başıylamı diyor, ne yaptıysam.. Cop odası edinilen oda, en dipte ve karışık bir oda, daha emekli, olunup İzmir Şirinyerden ev alınmamıştı..Bir gün baktım yine iş yaş. Sopa göz kırpıyor uzaktan, uzaktan bana.. Erkenden uyudum numaradan elbet, ama annem o kadar çok suçlarımı saydı döktü kü. Yediği coplardan eeee diye ağlayan minik kardeşim Ercan, siren gibi öten ve şimdi öğretmenlik yapan az küçüğüm Alââttin’in feryatları yetmiyor ona. Belgini onu getirin onuda döveyim diyor. İlle beni de dövecek . On beş yaşında varım.balkona çıkıp aşağı atladım ve babaanneme kaçtım. Gece elbisesiyle sokaklarda Brezilya dizilerindeki incecik siyah saçlı kızlar gibi koşuyorum.. Kapıyı sol fikirli dedem açtı. Babaannem beni görünce bir süre homurdandı ’Oh oldu’ diye. (Kasap et derdinde, koyun can) Onlara gittim onu bıraktım diye.
Denize gideriz, Urla’da pansiyon tutmuştuk, bacaksız küt bir oğlan, kardeşimi suya batırıp çıkarıyor, benim süpermenliğim tuttu, ’Kardeşimi bırak, mikrop’ diye bağırarak bir yandan da suları yararak, oğlanın üzerine yürüyorum. Zavallı Alââttin oğlanın eli gırtlağında ’Gelme’ diye bağırıyor. Meğer oğlan ’Şu kıza doğru atalım topu demiş’ oda ’O benim ablam’ demiş, olay benim yüzümden çıkmış..Biraz sonra denizden çıkıp olayı babama anlatıyor, oda bana nefretle bakıyor. Oysa hiç kötülük bilmeyen, hayvanlara bile acıyan, saf temiz kalpli bir kızdım ben o zamanlar..
Hep kadın olmanın, kız olmanın bedelini ödettiler bana bir ömür boyu ve hakkım yenerek.. Kazandığım koleje gönderilmeyerek, çocuklarımla yalnız bırakılarak, tek başıma ayakta durdum viran evlerde. Atmadım onları, atsam çok iyi evlilik yapabilirdim tek çocukla ama ya diğerleri ne olacaktı onu düşündüm. Onlara feda ettim gençliğimi bir cana, dört can onları seçtim. Bana yapılmayan fedakarlığı, tek başıma ben yaptım, üstelik daha otuz yaşındaydım ve elimi öpen alırdı.. Ama ben atamadım hepsini büyüttüm, sonra kendimi düşündüm.. Evet ben zoru başardım, şimdi en ufak bir şeyde çocuklarım özür diliyor, elimi öpüyorlar. Kadın olmanın bedeli bu kadar ağır olmamalıydı.. Çok şanslılar kız çocuğuna değer veren bir babası olanlar gerçekten.
BİRDE ŞU VARKİ BAZI KADINLARSA ACI İLE İMTİHAN EDİLMEMİŞ, DÖRT AYAK ÜSTÜNE DÜŞMÜŞ, YA DA BABADAN, YA DA KILIBIK KOCAYI BULUP KOCADAN, İLTİMASLI OLUYOR BAZEN ÇOK GÖRDÜM, ONLAR HALDEN ANLAMIYOR, VAH, VAH, DEYİP GÜLÜYOR, BUNU DA YAŞADIM. AMA UNUTMASINLAR KIZI YA DA KIZ TORUNLARI OLAN KİMSEYİ KINAMASIN ,YOKSA KADIN OLDUKLARINA PİŞMAN EDENLER ÇIKABİLİR AMAN KİMSEYİ KINAMAMALI VE GÜLÜP GEÇMEMELİ...
TÜM KADINLARIN KADINLAR GÜNÜNÜ KUTLUYOR, LÜTFEN ONLARA ANNELERE GEREKEN DEĞERİ VERİN DİYORUM..
RABİABELGİN
BELGİN
YORUMLAR
bizlerin varoluş sebeplerinden en önemlisi değilmi kadınlarımız ne bizler onlarsız nede onlar bizsiz bir bütün içerisinde olabilir biz kadınlarımızı baş tacı edersek kadınlarımızda bizleri yüceltir kadın vardır erkeğini padişah eder kadın vardır erkeğini rezil rüsva eder bu erkekler içinde öyledir bir şiirimle anlatmak isterim kadınlarımıza verilen değeri malesef içimizde hala onların değerini bilenler yok TAŞ GİBİ KADIN
ne zormuş kadın olmak
duyguları değil
sahip olmak isteğimiz
bedeni
sevmesini yasaklar
töremiz
koruması gereken
bedeni
adam gibi adam
derler bize
kadın gibi kadın
demeyiz
taş gibi
kadın deriz
eyy yuh beee
bizler ala kadınlarımıza bu pencereden bakırıyoruz malesef
ilhami gül tarafından 10/29/2013 10:16:58 PM zamanında düzenlenmiştir.
Buradanda şunuda belirtmek isterimki, ben hiç Ayşe, fatma, Süreyya, olmak istemedim hayatım boyu..Birileri öyle sanmış.. Yani iyiki ben benim. Kimseden merhamette istemedim bunları yazarken. Çünkü şimdiden sonra zaten benim buna kimseye ihtiyacım yok.Bunları çocuklarının değerini bilmesi için bazı babaların annelerin ve ya namzetlerinin okuması için yaşanmış bir hayatın gerçek özeti olarak insanlara bir fikir vermek için yazdım....Bilgi içeren başarılı öykü roman ve denemeler eserdir. Ama sanırım o kişi hep başka biri olmak istemişki herkeside öyle sanıyor. Ben çevremden azıcık duyarlılık görseydim yine BELGİN olmak isterdim. BELGİN olduğum için çok memnunum..
rabiabelgin tarafından 3/29/2012 1:40:47 PM zamanında düzenlenmiştir.
Yazınızın başından itibaren zaman zaman içim acıyarak,titreyerek ve gururla okudum çucuklarınızla yaşadığınız o onurlu ve gururlu hayat mücadelenizi sizi kutluyorum.
Emin olun siz kazanmışsınız bu çocuklarınızın size davranışlarındanda belli.
Allah bazen bizleri birşeylerle sınar ve imtihan eder sizin imtihanınızda babanız ve eşiniz olmuş bu imtihandan başarıyla çıkmışsınız.
Bu güzel ve içten yazınızı artı puanla kutluyorum
Sanırım ben şanslı olanlardanım rahmetli nur içinde yatsın babacığımın bir tokatını bile yemeden büyüdüm hep sevgiyle sarıldık birbirimize hep sevdik saydık birbirimizi.
Eşimle zaman zaman fikir ayrılıkları yaşasakta şiddetten uzak sevgi ve saygılı huzurlu bir yuvamız var şükürler olsun Rabbim'e.Çocuklarımı dövmeden sevgi içinde büyüteceğime söz verdim ve bu sözümü tuttum.
Çünkü çocuklarımız Yüce Rabbim'in bize hediye eylediği en güzel emanetlerdi.Rabbim onları bize hediye eylerken ben nasıl emanete ihanet edip onlara kötü davranabilirdim ki.Unutmamamız gereken bir şey daha var kız olsun erkek olsun bir çocuk sahibi olabilmek için servetlerini ortaya döken kişiler var.Bizler çok şanslıyız Rabbim'in aratmadan bizlere emanet edip bahşettiği çocuklarımız için.
Kadın
Yakasına takmasını bilene güldür kadın
Koklamasını bilene miski amberdir kadın
Sevmeyi bilene sonsuz aşktır kadın
Görmesini bilene gözdür,ışıktır kadın
Duymasını bilene aksisedadır kadın
Takmasını bilene başına taçtır kadın
Özlemesini bilene sevdadır kadın diyorum..
13.30 Perşembe
08.03.2012 / Salihli
Gülgün Solmaz
Bir gün değil senenin her günü kadınlarımızın değerlerinin bilinmesi taraftarıyım.
Kadınlar Gününüz Kutlu Olsun.
Sevgi ve saygılarımla.
nila_y tarafından 3/8/2012 6:06:14 PM zamanında düzenlenmiştir.
Belgin Sönmez
bütün kadınların kadınlar gününü kutluyorum. cennet anaların ayakları altındadır. anların değeri zmanında bilinmelidir. çok güzel içten yaşanmış öyküzü okudum. tebrik ederim selam ve saygılar.
Belgin Sönmez
Şurası kesin ki elinde güç olan bunu mağara devrinden beri uyguluyor...
Bugün de aynı uygulama sürüyor...
örneğin, erkek kahvede gönül eğlendiriyor.
Evde karısı yemek, aş, iş ve çocuklar...
Hepsine bir arada hakim olmak kolay mı?
Örneğin, çocuğa bişey oldu...
Adam kahveden geliyor, karısına girişiyor...
"Bir çocuğa sahip olamadın!"
Kendisi çok sahip oluyor ya!
Biraz biyolojiye ne dersiniz?
Yeni bir canlı oluşurken anne ve babadan aldığı özellikleri taşır genlerinde....
Bu özelliklerin kimisi baskın (dominant) kimisi çekinik (resesif) karakterdir.
Dış görünüşte baskın karakter vardır ama çekinik karakter genlerde gizlidir ve bir sonraki nesle de aynen geçer...
Örneğin, anneden gelen sarı saç, babadan gelen siyah saç olsun... Diyelim ki sarışın renk baskın olsun. Çocuğun saç rengi sarı olur ama aslında melezdir yani sonraki nesle hem sarışın hem de siyah rengi aktarır...
Şimdi gelelim cinsiyet genlerine...
Erkeklerde 2 çeşit gen bulunur, dişi ve erkek geni (x ve y genleri)
Kadınlarda ise yalnızca kadın genleri bulunur (xx)
Çocuga anne ve babanın cisiyet genlerinden yalnızca birier tane katılır...
Dolayısıyla cocuğun cinsiyetinin belirlenmesinde annenin rolü yoktur.
Babanın 2 geninde ya x geni çocuğa geçer ki o zaman kız olur, ya da y geni çocuğa geçer ve çocuk erkek olur...
Şimdi şu gerçeğe bakalım...
Erkeklik geni baskın karakterdir.
Durun, hemen sevinmesin erkekler...
Eğer öyle olmasaydı zaten erkek diye bişey olmazdı Allah korusun...
Çünkü kadınlar %100 kadındır. Çünkü yalnızca yalnızca 2 tane kadın geni (kromozom da diyebiliriz) taşırlar.
Erkekler ise yarı yarıya kadındır. Çünkü bir erkek bir de kadın geni (kromozomu) taşırlar...
Siz bakmayın kazak erkek geçinenlere...
yarı yarıya kadındır aslında...
Yorum biraz uzun oldu. Başınızı ağrıtmışsam özür...
Kadir Tozlu
Belgin Sönmez
Belgin Sönmez
Öncelikle vurgulamak isterim ki, DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN. Bu vesileyle tüm kadınlarımıza mutluluk, huzur, sağlık diliyorum. Çok etkilendim yazınızdan.Değerli bir paylaşımdı. Özelinizi anlatmakla bizlere değer verdiniz siz. Paylaşımda bulunmanız umuyorum ki bir çok katı kalbi yumuşatmıştır. Okuyanlar kendilerinden pay çıkartırlar. Bu anlamlı yazınızdan dolayı sizi yürekten kutluyorum.. saygılar,,,, saygılar,,, saygılar,,,,,
Belgin Sönmez
Belgin Sönmez
Belgin Sönmez
Ne erkek kadınsız,ne de kadın olmaz erkeksiz,
İşte o zaman kalmaz hayatın tadı olur lezzetsiz
Bir gün degil her gün kadınları anma günüdür
Dileğim,hergün saygı,sevgi,hoşgörüdür