Mesnevi'den (Mevlana'dan) Aşka Dair-1
Her yürekte ve her dilde bir aşk var. Herkes kendinde olanca aşkı tarif etmede ve yaşamada. Ama aşkı hem yaşayan hem de en güzel anlatan bir MEVLANA var. Gelin aşkı bir de ondan dinleyelim..... (almuti)
Ey aşıkları kınayan bırak onları. Tanrının azdırdığı taifeyi sen nasıl doğru yola erdirirsin.
Gündüze nasıl güneş lazımsa aşığa da sevgili lazım. Güneş o yüze nikap gibidir.
Nikapla sevgilinin yüzünü fark edemeyen güneşe tapar, ondan el çek.
Aşığın günü de Odur, rızkı da. Aşığın gönlü de Odur, gönlünün yanışı da.
Aşık çocuğa benzer, memeden süt emer durur. O iki alemde de sütten başka birşey bilmez.
Simurgun yeri kaf dağıdır, her hayal oraya el atamaz. Ancak o birleşmeyi gören hayal o makamı görür. Gördükten sonra da araya ayrılık düşer. Fakat, işi tamamıyla bozan ayrılık değildir bu. Bu makam, her türlü ayrılıktan emindir.
Bir can hakka ulaştı mı, onun zikri bunun zikridir, bunun zikri onun zikri. Böyle can kendinden boşalır, sevgilinin aşkıyla dolar. Testide ne varsa dışına o sızar.
Yere mensup kişiler de her an o temiz adı anar ama onlarda bu tesir görülmez. Çünkü onlar aşık değildir. Onların gönlünde yüzlerce murat var. Bu, sevgi ve aşk mezhebi değil.
(Mesnevi 6. ciltten)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.