- 700 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KUL HAKKI...!
Başlı başına bir oyundur, adına yaşamak denilen. Ta ki, son nefeste son perde indiği zaman gerçek yaşam başlayacaktı. İyi veya kötü amellerimizden sade kendimiz sorumluyuz. Hesabını verceğimiz bu günde, ona göre iyice ölcüp biçmek gerekiyor, dünya denilen bu sahneden ve daha perdeler inmeden.
Hiç bir beklentim olmadı tanıştığım insanlardan, gönül kelamını ve Allahın selamını aziz bildiğimden. Geri çevirmedim, kapımı çalan ; ’ Merhaba ları ’. Dost gözüyle tokalaştıklarımı gönül hanemin başköşesinde ağırladım. Bazen bal börek, bazen de hayatın acısına katık ettiğim soğan ve kuru ekmekle bölüştüm, fakir düşlerimi..
Hızını alamayan çok muhabbetin birebir tanığı oldum. Yoluma dökülen gül kokulu sözler, vaadler.
’ Sen ; Alimsin, Sen ; geleceğin yazarı, şiirlerin prensesi. Sana kitap çıkaracağım, sponsuru ben olacağım, ’ vs. vs.. nice laf ebeliği. Alışkındım bu duruma, çokça başıma geliyordu, bendeniz hiçbir talepte bulunmadığım halde.
Sadece ’ Estağfurullah, ne haddime ;Alim olmak, Katip olmak.. Yaş kemale ermeden benim neyime, ’ deyip susuyordum. Ve aynı zamanda gülümseyerek dinliyordum. Çünkü ; Adım gibi ezbere biliyordum ki, hepsi yalandı. Saman alevi gibi gelip geçici sözlerdi. Aylarca bu iltifatlar devam ediyordu, inanıp tutunacak hiç bir kararlı cümle yoktu ortada. Derken, kendi yalanlarıyla kendileri yoruluyordu ve kendi yollarına çekiliyorlardı.
Hiçbir şekilde ben umutlanmıyordum, bu tür sözlerden. Düşünüyorum da, ya gerçekten umutlanmış olsam, boş hayaller kursaydım. Az çok insanları tanıyordum, kelimeleri caydırıcı gibiydi, ne yazık ki gerçek samimiyetlerine inanmıyordum. Gönülden konuştuklarını sanmıyordum. Peki ya ; Gerçekten umuda ihtiyacı olanlar ve umudu kırılanlar.
Özellikle garibanlara verilen ve tutulmayan sözler..? İş, aş, sıcak bir ev, tutunacak bir el arayanlar. Böyle kişilerin umudunu kırmak doğru mudur ? Mazlumun ahından sakının, lütfen. Hiçbir insana, zengin de olsa fakir de olsa umut vermeyin. Tutamayacağınız vaadlerde bulunmayın. Ahını almak var, bir de yalancı durumuna düşmek var, işin diğer ucunda. Yalancı olup, gönülden düşeceğinize olgunlukla sağlam atın adımlarınızı. Maddi ve manevi gücünüz olmayabilir, AMENNA. Ama bunları bile bile, insanların hayallerini yıkacağınıza tek cümle etmeyin ki, hem Allahın katında, hem de insanların gözünde asıl ALİM, KATİP, EKOL sizler olun. Kul hakkı almayın, vebali ağırdır. Taşıyamayacağınız yükler almayın iki omuzunuza. Yaradan Allah buyuruyor ki ; ’’ Her günahla, her hakla karşıma gel. Affederim, ama kul hakkıyla karşıma gelme. AFFETMEM...’’ diyor. Yanağınızda cehennemin ateşi kızarıp sizi ele vereceğine, insanoğluna gereksiz umutlar verip, sonrada o umutları kırmayın. Zira, Allahın katında o cehennemin ateşi yanağınızda değil, yüreğinizde yanacaktır... DİCLE AYYILDIZ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.