Basın İstibdadı Ve 28 Şubat Süreci

• 6 Mart 2012 Salı 23:39:52

"İstibdadın her türlüsü kendi sonunu hazırlar.!fakat basın istibdadı kendi sonunun yanında ülkenin geleceğinide koyar."

İSMET BOZDAĞ

Bu veciz söz;Dünyada ve Türkiye’de Basın İstibdadı,adlı eserinden alıntı.
28 şubat sürecinde yaşanan olaylar basının üstünde kaldı.Bu süreçde yalnız bir cunta hareketi değil,onlarla işbirliği yapan Türk basının köşe yazarları daha çok öne çıktı.
Karşılıklı suçlamalar nasıl bir süreçden geçtiğimiz gösteriyor.
Mutlaka seçim yoluyla iktidara gelmiş partiler normal yolla seçim ile gitmek durumunda kalmalılar.
28 şubat da yaşanan olaylar ;cunta,basın ,ve patronların işbirliğiyle meydana gelmiştir.Şimdi herkesim kendini aklama sürecine girmiştir.

Gelinen ortak nokta":Hoca’ya haksızlık ettik."

Hiçbir cunta hareketinin siyaseti dizayn edemeyeceğini tecrübe ettik.

Bu sürecin Kahramanı yoktur.Benim bu süreçde tanık olduğum ,Hasan Celal Güzeldir.Bir ramanan günü,iftar saatine yakın ötobüs durağında elinde megafon,yalnız,korumasız,bu süreci anlatıyordu.Otobüs bekleyenlere,,bıkmadan usanmadan.

Basın bu süreçde niçin gündeme oturdu;

Can Ataklı’nın bir olaya tanıklığıın ifşatı sebebiyle.O olay neydi?Bahattin Yücel’i istifaya zorlayan "şantaj"belgelerin rakip gazede olmasıydı.Ama olayı doğruluyor. Ve durumu idare ediyor.Hiçbir gazeteciyi suçlamıyor.

Aydın Doğan;Özkök bunu yaptıysa "şerefsizdir"diyor.
Özkök;ben yapmadım diyor.Şartlı istifasını sunuyor.
Ertuğrul Özkök;
Ahmet Hakan’ı suçluyor;bu gazetecilerin CNN de ne işi var diye.

Ortada bir şuç var ama bu olaya tanık olanlar bile net bir açıklama yapamıyor.

Bugün istibdat mahiyet değiştiriyor.Değişmeyen istibdadın postmodern hali.Basın kaybediyor.Ülke kaybediyor.Dünya hızla değişirken biz içe dönük konularla gündem oluşturuyoruz.

Son dönemdeki kısır tartışmalara bakalım,başörtüsü,ergenekon,mit,emniyet.Aradabir Sarkozy’ de olmasa başımız çıkarıp dış dünyada neler oluyor diye baklamayı düşünemeyeceğiz.
Oysa ülkenin gündeminde;cari açıklar,credi kartlarının borcunun tehlikeli boyutlara ulaşması,Sözde Arap baharı ve komşu ülkelerdeki olaylara,bakış açımız olmalı..Malatya’daki üstlerin niçin ve kime karşı olduğunu iyi okumamız gerekli.Bizi İran ile tehlikeli ilişkilere doğru sürükleye bilirler.Dış ülkelerle ilişkilerimiz milli menfaatlerimize göre iyi dengelemeliyiz.

Ama tv lere baktığımızda popüler kütürün etkisiyle iki farklı Türkiye’de yaşadığımızı hissediyoruz.
Birileri bizleri uyutuyor.