BAKIŞ AÇI*SI
Şubatın hırçın, burnundan soluduğu, bir gündü!
Biraz erken gelmiştim o gün kliniğe, yardımcı abla işini bitirmiş, taze sıcacık çayı da hazırlamış, beni bekliyordu.
“Günaydın, nasılsın” faslı bittikten sonra kahvaltımızı yapıp, yola bakan tarafa geçtik. Amaç kar’ın yağışını izlemek ve insanların o telaşını görmekti. İşlek dört yolun ağzında Olduğu için yerimiz, hastamız olmasa da hiç canımız sıkılmıyordu.
Aniden ikimizde aynı noktaya baktık!
Lapa lapa ahenkle dans eden karın altında, sıkıca başörtüsüne sarılmış, bir elinde sigarası öğle derinden çekiyordu ki içine; sanki içmiyor yutuyordu tümüyle o soğuk havayı.
(yardımcı) abla yüzüme bakarak;
-Kadında ki zevke bakar mısın? Kar altında sigara keyfi yapıyor. Hem de başını örtmüş, ne kadar ayıp sokak ortasında sigara içiyor dedi dalga geçerek.
(Haklıydı o soğukta herkes bin bir telaşla işe yetişmeye çalışıyordu. Bayan karın altında hiç aldırmadan kaldırımda durmuş aralıksız peş peşe sigarayı çekip havaya üfürüyordu)
-Vardır bir derdi dedim.
Normal bir insan davranışı görmüyordum karşımdaki bayanda tecrübelerime, aldığım psikoloji eğitimine dayanarak.
Birkaç gün aynı şekilde aynı kareyi görür oldu gözlerimiz. Biz de her sabah merakla bakmaya başladık.
Derken; bir gün dayanamayıp açtım kapıyı
-Günaydın!
-Nasılsınız ?
Dışarısı çok soğuk isterseniz içerde bekleyin dedim. Korku dolu gözlerle baktı yüzüme, tedirgindi.
-Arabam şimdi gelecek sağ olun diyerek bir adım geriye çekildi.
Ben, yine ısrarcı bir şekilde, nereye gidiyorsunuz, çalışıyor musunuz?...gibi, bildik sorular sordum, yüzümde hafif gülümseme ve samimiyetimle.
-Evet çalışıyorum dedi keskin ve soğuk bir sesle irkildim ama altında bir şeyler vardı bu davranışın.
Bir şeyler sezinliyordum, biraz da merak işte, ya da insan sevgim – vicdanım da bir şeyler o kadına beni itiyordu.
Ertesi gün uzaktan yani; pencerenin kenarında bayanı izlemeye başladım. Gözleri bizim camda bir şeyler arıyor gibiydi.
Hemen mutfak tarafına gittim. Bir bardak çay alıp, kapıya çıktım.
-Merhaba!
Bu gün nasılsınız, bir bardak çay içer misiniz? . Hava çok soğuk içiniz ısınır dedim.
Yine elinde sigarası!
-“İçer misin” ? dedi bana çekingen bir şekilde. (sigarayı yeni bırakmıştım) belki de; bu bir başlangıç diyerek uzattığı sigarayı aldım. Ayaküstü başladık konuşmaya.
-Gel içeri üşüteceksin düşüncesi ile davet ettim içeriye.
-Tamam geliyorum, sigaram bitsin !
deyip hızlı hızlı bir nefeste içti attı karların arasına girdi içeri. Davranışlarının garipliği ile,
-aslında ben çalışmıyorum! Dedi hiç sormadan. Peş peşe anlattı yaşadıklarını.
Akıl-ruh Sağlığının (Rehabilite) tedavi merkezine gittiğini, isminin “Sıdıka” olduğunu ve yaşanmışlığın onu bu hale nasıl getirdiğini tek-tek anlattı.(ihaneti, istismarı, üvey baba yüzünden çocuk yaşta satılmayı, en sonunda (onun tabiri ile) deli hastanesine kapatılmayı…
Onu en çok üzen şey de; çocuğunu görememesiydi.Gözleri doldu elleri titriyordu.usulca tuttum ellerinden; soğuktu.!
Benim ise; içim donuyordu,üşüyordum anlattıkları karşısında.
Suskun hiç soluksuz dinliyordum gözlerine bakarak /kesmeden sözünü
İki kadın/ binlerce Sıdıka’ları anımsayarak!
Hayatta birçok değişik vakayla karşı karşıya gelmiştim. Acıları, sıkıntıları, hüzünleri gören biri olarak bu anlattıkları karşısında daha metanetli olmam gerekiyordu. Ama başaramıyordum.
-“koyver gitsin” dedim kendi kendime-
Dibine yandığımın dünyası
Ne felekmiş/ne kelek..-
-Vay be…! Diye dalmışım derinlere…
Aniden kaltı Sıdıka, yine aynı telaşlı haliyle, ama içi rahatlamış, biraz daha sanki hayata bir adım atmıştı.
-Abla ! aracım geldi gitme vaktim diyerek vedalaştı benimle…
Üşüyordum, hayatın/insanların bu kadar acımasızlığında, dışarıda değil di kar, “yüreklerdeydi”!
Bir tek sigara dumanında nice- nice saklıydı hayatlar…
Sıdıka ile biz!
Her sabah göz göze gelir gülümseriz sadece.
Bilir ki ; yargısız/ infazsız, “sevgiyle” bakan bir çift göz yüreğini ısıtmakta.
Ve
Her kışın sonu düşer cemre toprağa!
Yavaş yavaş ısınıyor onun da yüreği…
Eh! şu günler de daha iyi…
Baktığımız her şey; BAKIŞ ACISINDA gizli.
Not: arada aldığım sigaraları mı..?
içmedim. (Biriktiriyorum)
Bir gün,
Dumanında üflediği içini kirleten,
Duygularından arındığında!...
ÜMMÜ AŞCI
(ÜMA)
YORUMLAR
Çok etkili güzel bir yazı ,,
kaleme aldığınız insanın içini açıtan bu yazınızı ilgiyle okudum,kutlarım kaleminizi,
Yüreğinize sağlık,
Saygı sevgi selamlarımla.
Ümmü AŞCI
bazen bakarız ama görmeyiz,
ya da baktığımız gibi görürüz.
ya da gördüğümüz gibi bakarız...
iyi -doğru- güzel bakışlara...
teşekkürler değerli yorumunuza...!
Ümmü AŞCI
gören/ hisseden
hassas yüreğinize..
sevgimle...!