AKŞAM
Nedendir bilmem ama günün en sevdiğim zamanlarıdır sabahlar, güneş yeni doğar, bir koşuşturmaca başlar hayata dair. Belkide bir kaçıştır kimileri için, geceden gelen korkunun izlerinden kurtulmanın verdiği rahatlıkla, yenigünü görmenin heyecanı uyandırır bu korkudan onları.
Akşam olunca sokaklar bile çekilir evlerine, yollar boş, insanlar gecenin herhangi bir silüetinden kurtulmak için kaçarcasına giderler. Kimi bu kaçıştan kurtarır kendisini, kimide kurtulmak istediği geceden kaçmak için evinin ışıklarını yakar ama sonradan farkeder ki bu ışıklar sahtedirler çünkü sevilmeyen karanlık onları oradada bulmuştur. Aslında bunun geceylede alakası yoktur, günün yogunluyla düşünmediği haller akşamın sakinliğinde yakalar onları. Aradıgı boşlugu bulmuştur ve o boşlugu doldurmak için var gücüyle yıgar düşünceleri ve düşününmek istemeselerde bu kadar yogun düşünce saldırılarına maruz kalınca kalenin dış surları çöker ve beynin anamerkezine dogru akmaya devam eder.
Artık korkulan gerçeklerle yüzleşme zamanı gelmiştir. Türlü akıl oyunlarıyla bertaraf etmeye çalışılan sorunlar herseferinde yenilgiyle sonuçlanır. Yagmur gibi gelen hüznün orduları yeni bir zafer daha kazanmıştır. Sonucu her seferinde bilinir bunun ama o kaçılmak istenen yere kaçılamaz hiçbir zaman. Bu yüzden sevilmez akşam saatleri kimilerince, bazen bir coşku dogar sanki kazanılacakmış gibi gelir, hiçbirşey düşünmeden o an yaşansın istenir ama bilinir ki ondan sonrası daha kötüdür, daha sert eser hüzün fırtınaları. Bir kardelen gibi, tek günlük yaşamak gibi sonun saatine dogru giderken..
O yüzden akşam yazıyorum bunları, sabahlar o kadar güzelki kıaymıyorum sabahları bölmeye..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.