- 1081 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YENİ SURİYE ANAYASASI ve YEMEN TİPİ MODEL
YENİ SURİYE ANAYASASI
26 ŞUBAT 2012 de Suriye anayasası, referandum sonuçlarına göre kabul edildi.
Bir yıla yakın süredir şiddet eylemlerinin devam ettiği Suriye’de, dün yapılan anayasa referandumunun sonuçları açıklandı. Suriye devlet televizyonu, yeni anayasanın yüzde 89.4’’le kabul edildiğini duyurdu. Katılım oranı yüzde 57.4 olan referandum, muhalifler tarafından boykot edilmişti.
Esad, seçmenlerin yeni anayasayı onaylaması halinde, 90 gün içinde parlamento seçimlerine gidileceği sözünü vermişti. 90 gün içinde yeni meclis çok partili seçim yoluyla oluşacak.
Yeni anayasadaki en önemli değişiklik 1973 anayasasının 8’’inci maddesine ilişkin. Devletin ve toplumun yöneticisi Baas Partisi’’dir şeklinde bir ifadeye yer veren madde, yeni anayasayla birlikte, siyasi çoğulculuk esasına uygun hale getiriliyor.
YENİ ANAYASA NE GETİRİYOR?
Halk oyuna sunulan anayasada Baas Partisi’’nin ülke ve halkın önderi olduğu yönündeki madde kalkıyor ve muhalif partilerin önünü açılıyor.
DEVLET BAŞKANLIĞINA SINIRLAMA
Yeni anayasada ayrıca devlet başkanlığı da 7 yıllık iki dönemle sınırlandırılıyor. Ancak bu hüküm geçmişe yönelik uygulanmayacağı için 11 yıldır başta olan Esad’’ın 14 yıl daha işbaşında kalmasını engellemiyor.
MUHALİFLERDEN BOYKOT ÇAĞRISI
Muhalifler yeni bir şey getirmediği gerekçesiyle referandumun boykot edilmesi çağrısında bulundular.
ŞİDDET DEVAM EDİYOR
Ajanslar ülkenin sakin kesimlerinde oy kullanma işlemlerinin olaysız devam ettiğini bildirdi. Ancak Humus ve Hama gibi kentlerde bugün de şiddet olayları yaşandı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemcileri Örgütü, bugünkü çatışmalarda şimdiye kadar 8 sivilin ve 10 güvenlik gücünün öldürüldüğünü açıkladı.
ÜÇÜNCÜ REFERANDUM
11 yıllık Beşar Esad yönetiminde bugüne kadar iki referandum yapılmıştı. 2000 ve 2007 yıllarındaki iki halkoylaması da Beşar Esad’’ın devlet başkanlığının oylanması içindi ve ikisinden de yüzde 97 oranında evet çıkmıştı.
SONUÇ: SURİYE DEMOKRASİSİ, TÜRKİYE TİPİ DEMOKRASİNİN NİSPİ TEMSİLLİ SEÇİM USULÜYLE 12 EYLÜL 1980 ÖNCESİNDEKİ GİBİ OLUŞACAKTIR.
Bu değişikliğe rağmen, devlet başkanına yani Esad’’a, yine geniş yetkiler veriliyor. Başbakan seçimi, meclis çoğunluğu aranmaksızın devlet başkanı tarafından yapılıyor. Ayrıca, bazı durumlarda devlet başkanı bazı yasaları iptal edebiliyor.
Kenan Evren’e tanınan geniş yetkiler sivilleşmeyi önleyemedi. Suriye Türkiye’nin izinde yoluna devam edecek. Suriye bir Mısır, Libya olmayacağını gösterdi. Yeni Suriye parlamentosu(meclisi) koalisyon mu gösterecek yoksa Baas Partisiya da Muhalif Parti mi çoğunlukla iktidar olacak?
Halk, Türkiye’de İsmet İnönü’yü seçmedi. Kenan Evren’in istediği Turgut Sunalp’li (Milliyetçi Demokrat Parti) MDP’yi seçmedi.
Tek başına cumhurbaşkanı siyasal rejimin güvencesi olamaz. Siyasal rejimin bir tek güvencesi kaldı. O da halkın kendisidir. Suriye halkı, Avrupa ve Amerika halkları gibi aydın mıdır? Demokrasiyi yaşatabilir mi?
SURİYE, ÇİFT MECLİSLİ PARLAMENTER SİSTEMİ SEÇSEYDİ DAHA HUZURLU BİR GEÇİŞ SÜRECİ Mİ YAŞARDI?
Türkiye, 1960-1980 arası çift meclisli parlamenter sistemi uygulamıştı. Bugün YEMEN çift meclisli demokratik devlet sistemini uygulamaktadır. Danışma meclisi cumhurbaşkanı tarafından atanan temsilcilerden oluşmaktadır. Halktan oluşan meclis halkın oylarıyla seçilmektedir.
Suriye’de bu model seçilmiş olsaydı;daha istikrarlı bir ilerme olabilir miydi?
Yemen tipi demokratik devlet Suriye için tavsiye edilebilir bir model olarak durmaktadır.
Aramıza hoş geldin Suriye!
Suriye’nin Baas Partisi, Türkiye’nin Cumhuriyet Halk partisine kardeş ve kader ortağı mı olacak? Yoksa Azerbaycan Cumhurriyetinde olduğu gibi Haydar Aliyev ve İlhan Aliyev dönemi gibi mi olacak? Suriye Batı ekseninden değil Türki Cumhuriyetleri ekseninden yoluna devam ederken Azerbaycan gibi istikrarını koruyabilecek mi?
Bu iş kolay değil! Türkiye sancıdan kurtulmuş değil. Türkiye tipi demokrasiyi seçmenin bu aşamada Türk demokrasisine güç vereceğini ve Suriye’nin de Türkiye’nin Demokratik Kültüründen güç almasını ümit ederim.
DOKUNULMAZLIK AL, GÖREVİNİ YARDIMCINA BIRAK, ABD’YE TEDAVİYE GİT, YERLEŞ MODELİ
CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL, Yemen’in devrik lideri Ali Abdullah Salih’in ‘yargı muafiyeti’ karşılığında görevinden ayrılmasını örnek göstererek “Esad bunu değerlendirmeli onun için de en uygun yol bu” dedi. STAR E-GAZETE 3 Mart 2012 Cumartesi
DIŞİŞLERİ BAKANI AHMET DAVUTOĞLU çatışmaların sürdüğü Suriye için Yemen Modeli’ne destek verdi. TRT HABER 03.03.2012
BM Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Yemen hükümetini ve muhalefetini, bir an önce Körfez ülkelerinin girişimini temel alan bir anlaşmaya varmaları çağrısında bulundu.
İngiltere’nin Birleşmiş Milletler (BM) özel temsilcisi Mark Lyall Grant, Güvenlik Konseyi’nin Yemen’le ilgili ilk kez böyle bir karar aldığını söyledi:
“Bu Yemen’le ilgili alınan ilk karar. Oybirliği ile alınan bu karar, Yemen’de insan hakları, ekonomi ve güvenlik alanlarında her geçen gün kötüye giden duruma dikkat çekiyor.”
İngiltere’nin taslağını hazırladığı ve Güvenlik Konseyi’nin oybirliğiyle kabul ettiği karar Yemen Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’e dokunulmazlık öngörüyor.
Ancak Salih ve yakın çevresine dokunulmaz verilmesini öngören anlaşmanın detayları henüz netleşmedi.
15 üyeli Güvenlik Konseyi’nin kararında ayrıca barışçıl göstericilere karşı aşırı güç kullanımı şiddetle kınandı ve şiddete başvuranlarla insan hakları ihlallerinden sorumlu olanların yargılanması gerektiği kaydedildi.
Ali Abdullah Salih (Arapça:علي عبدالله صالح), (d. 21 Mart 1946, Bayt al-Ahmar), Yemen Cumhuriyeti’nin ilk ve şimdiki devlet başkanı. Daha önce devlet başkanı görevine 1978’den 1990 yılına kadar Yemen Arap Cumhuriyeti’nin (Kuzey Yemen) Devlet Başkanı olarak görev yaptı. Yemen’in en uzun görevde kalan devlet başkanıdır. 2 Şubat 2011’de 2013 yılındaki seçimlerde yeniden aday olmayacağını açıkladı. Silahsız protestoculara karşı hükümetin şiddetli yanıt vereceğini açıkladı. Partisinin milletvekilleri 23 Şubat 2011 tarihinde istifa etti. 10 Mart 2011’de Salih yasama ve yürütme yetkilerini ayırarak, yeni bir anayasa konusunda bir referandum yapacağını ilan etti.
17 Temmuz 1978 tarihinde Salih, Meclis tarafından Cumhurbaşkanı, ve silahlı kuvvetlerin başkomutanı seçildi. Salih Yemen’in en yüksek rütbeli askeri görevlisidir (Mareşal).
1990’da Ali Abdullah Salih, Saddam Hüseyin’in uzun süredir müttefiki olarak Kuveyt’in işgalini destekledi. Irak Körfez Savaşını kaybettikten sonra, Yemenliler Kuveyt hükümeti tarafından topluca sınırdışı edildi. 22 Mayıs 1990 tarihinde Kuzey ve Güney Yemen birleşti.
Salih 1999’daki başkanlık seçimlerinde oyların %91.2’sini alarak Yemen’in ilk doğrudan seçilmiş başkanı oldu.
20 Eylül 2006 tarihinde yapılan başkanlık seçimlerinde, Salih oyların %77.2 sini alarak seçimi kazandı. Onun başlıca rakibi Faysal bin Shamlan, %21,8 oy aldı. Salih 27 Eylül’de yeni dönem için yemin etti.
Artan protestolar sonucu görevini yardımcısı Abd Rabbuh Mansur al-Hadi’ye devrederek ABD’ye tedaviye gitti.
Hafta içi sürpriz bir şekilde Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) barış planını imzalamak üzere Suudi Arabistan’a giden Salih’in, KİK planını imzaladıktan sonra tedavi için New York’a gittiği yönünde haberler çıkmıştı.
Salih’in New York’a gidişi, imzalanan barış planı ve kendisine sağlanan dokunulmazlık hakkı sonrasında Yemen’e geri dönmeyeceği yönünde yorumlanırken, Saba ajansının son dakika olarak geçtiği haber büyük bir şaşkınlık yarattı.
Yemen resmi haber ajansı Saba’nın haberine göre cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih ülkesine geri döndü. 5 Mart 2012 Haber 7 com
Salih, ABD’nin de desteklediği Körfez İşbirliği Konseyi girişimini hafta başında Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da imzalamıştı. Salih’in imzaladığı yetki devir anlaşmasına göre iktidar 30 gün içinde devlet başkanı yardımcısına devrediliyor, 90 gün içinde de devlet başkanı seçimi yapılıyor.
Yemen’de Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in yetkilerini devreden anlaşmayı imzalamasının ardından Devlet Başkan Yardımcısı Abdu Rabbo Mansur Hadi, devlet başkanı seçiminin 21 Şubat 2012’de yapılacağını bildirmişti.
Abdullah Bedeloğlu
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.