- 740 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Malatyalı Yazar Erol Afşin ile "Hayatı Kucaklayan Yazılar" kitabının 2. basksıı üzerine..
HAYATI KUCAKLAYAN YAZILAR KİTABININ YAZARI EROL AFŞİN “ TARİH KİTABI OKUMAK BİLE İNSANI GELİŞTİREBİLİR. YETER Kİ İNSNA GELİŞMEK İSTESİN” DEDİ
SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Nerelerde okudunuz ve çalıştınız?
EROL AFŞİN- 1984 yılında Malatya’da doğdum. İlk ve ortaöğrenimi Malatya’da tamamladım. İnönü Üniversitesi Akçadağ Meslek Yüksekokulu “Bilgisayar Teknolojisi ve Programlama” bölümü mezunuyum. İki yıl kadar Genç Öğrenci, Genç Gelişim dergilerinde yazılarım yayımlandı. Ayrıca Beyin Gücü, Temrin, Yeni Dünya gibi dergilerde de yazılarım yayımlandı. Tabii bunların yanında sanal âlemde de zaman zaman yazıyorum: www.sanatalemi.net bunlardan bir tanesidir. Bir kamu kurumunda görev yaparak hayatımı idame ettiriyorum.
SORU- Kitabınızın 2. baskısı çıktı. Kitabınızın genel olarak konusu nedir ve bu kadar ilgili görmesinin sebebi nedir?
EROL AFŞİN- “Hayatı Kucaklayan Yazılar” isimli kitabım Ocak 2010’da okur ile buluştu. Bir buçuk yılı geçtikten sonra yayınevim kitabın tükendiğini söyledi ve ikinci basım için hazırlıklar başladı. Aralık 2011’de ikinci baskı okurlarımıza sunuldu. Kitabım hayata dair kırk denemeden oluşmaktadır. Hayatın içinden birçok konuyu ele aldığımdan dolayı insanların buna rağbet ettiğini düşünüyorum. Tabii daha çok insana ulaşması için okuyup beğenen okurlarımın etrafındaki arkadaşlarına tavsiye etmesi önemli. Okumanın çok büyük bir önem taşıdığı şu dönemde manevi değerlerimizi de unutmamak adına bunu iyi değerlendirmek gerekir. İnsan olduğumuzu anlayabilmek için okumak gerek. Özellikle genç beyinlerin okuması en büyük arzumdur.
SORU- Bundan sonra nasıl kitaplar yazmak istemektesiniz?
EROL AFŞİN- Kitabım, yayınevinin daha çok kişisel gelişim ağırlıklı kitaplar satmasından dolayı kişisel gelişim kategorisinde değerlendirildiğini gördüm. Ancak bir şey atlanmış burada. Benim kitabım daha çok hayata dair denemelerden oluşan bir eser. Yani didaktik deneme türünde diyebiliriz. Kişisel gelişim, kimilerine göre para kazanmak ve sürekli bir şeyleri kazanma stratejilerinin anlatıldığı alan olarak tahayyül ediliyor. Nasip olursa biyografi ve roman türünde eserler yazmaya çalışacağım.
Soru- Kitabınızın 1. baskısını okumuştum. Kişisel gelişim kitaplarına olan ilgiyi neye bağlıyorsunuz?
EROL AFŞİN- Yukarıda biraz bahsettim, kişisel gelişim insanlar tarafından daha çok bir şeyi kazanmaya yönelik zannediliyor. Yine piyasada böyle bir pazar mevcut maalesef… Mesela yüz kuralda milyoner olmak, yüz kuralda mutlu olmanın yolları türünden spotlarla ilgi çekmeye çalışan yerler var. Bunları çok ciddi bulmuyorum. Evet, bir insan o yüz adımı uygulayarak zengin olmuş olabilir. Ama bu herkes için geçerli değildir. Unuttuğumuz çok önemli bir nokta var, bütün insanlar birbirinden farklıdır. Yetenekleriyle, ilgi alanlarıyla, konuşmalarıyla, düşünceleriyle… Kişisel gelişimi şöyle adlandırmak en iyisi, kendini arayan insanların kendini bulma çabasıdır. Bu pencereden baktığımızda beşikten mezara kadar olan süreçte insan sürekli gelişim içindedir.
SORU- Kişisel gelişim ile ilgilenmek sizi nasıl geliştirdi?
EROL AFŞİN- Bir tarih kitabı okumak, edebî eser okumak da gelişimdir. İnsanın kendini sorgulaması ve neler yapabileceğini düşünmesi açısından önemlidir. Dolayısıyla sadece şunları bunları yapacaksın, edeceksin türünden kitapların yanı sıra diğer eserlerin de okunması insanın, insanî yönden gelişimi için önemlidir. Bir de bu aşamada hemen başarıya ulaşmak ya da belli bir düşünceye sahip olmak için acele ediyorlar. Bu süreç, meşakkatli bir yoldur. Hemen meyvesi beklenemez. İlgi gösterdiğimiz ölçüde ilerler. Bir yara varsa ve biz o yarayı tedavi etmezsek iyileşmesini bekleyemeyiz. Kendi adıma gelişimin ne faydasını gördüğümü anlatmak gerekirse, etrafıma daha anlayışlı bir şekilde bakmamı ve daha duyarlı bir insan olmamı sağladı. Tabii burada yine sıkıntılar var, siz anlayışlı bir şekilde karşınıza yaklaşırken toplumumuzda gelişmeye karşı bir bilinçaltında engel olduğundan dolayı çoğu zaman anlaşma noktasında sorun yaşanmaktadır. İşte duygularımızı bu noktada iyi yönlendirmemiz gerekir. Kıskançlık, sevgi, üzüntü, nefret gibi duygularımızı yerinde kullanmadığımız takdirde kargaşa kaçınılmaz olur.
SORU- Kitap yazmak ve kişisel gelişimini arttırmak isteyenlere ne tavsiye edersiniz?
EROL AFŞİN- Turan bey, kitap yazmak çok zor değil. Biraz yeteneği olan arkadaşlarımız, bu yeteneklerini fark ederek kendilerini geliştirmeleri gerekir. Hangi alanda yazarsa yazsın özellikle Türkçemize özen göstermeli ve yazım kurallarını bilmelidir. Yazım kuralları bizim mimiklerimizdir. Eğer mimiklerimizi düzgün kullanamazsak karşımızdaki insana derdimizi anlatamayız. Bundan dolayı bu konuya önem vermek gerekir. Ben iki yıl kadar kesintisiz olarak Genç Gelişim dergisinde yazdım ve akabinde kitabım yayımlandı. Bu güzel ve yorucu yolun başındayım, nasip olursa ilerleteceğim. İnsanî gelişimini arttırmak isteyen arkadaşlarımıza sürekli okumalarını öneririm. Yazmak için okumak lazım, insanın kalbinden geçen mısraların kâğıda dökülmesi için önce bardağın dolu olması lazım. Bardağın dolu olması da yetmez. Bardaktan taşması lazım ki cümleler kâğıtla buluşsun ve bir eser ortaya çıkabilsin.
SORU-Zaman ayırıp sorularımı yanıtladığınız için teşekkür ederim.
EROL AFŞİN- İlgi göstererek benimle söyleşi yapma nezaketiniz için ben teşekkür ederim.