- 2760 Okunma
- 48 Yorum
- 1 Beğeni
SİLAHI VAR SİLAHI
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
“ Annemlere gidiyorum. Uyuyordun, sana kıyamadım. İşim bitince hemen döneceğim. Ben gelene kadar, sakın bir yere çıkma”
Adam kâğıdı okuyup, aldığı yere bıraktı.
Banyoda duşunu alıp tıraş oldu.
Gar dolabından, çok sevdiği siyah çizgili takımlarını çıkarıp, aynada kendini süzerek giyinmeğe başladı. Gömleğine uyan kıravatını takıp, pantolonunu giydi. Ceketi üstüne geçirip uzun, uzun aynaya baktı. Bayağı yakışıklı idi.
Yavaşça kapıyı kapatıp, dışarı çıktı. Hava güzel, güneşin cömertliği de üstündeydi. Sokak bu gün her zamankinden daha kalabalıktı. İçindeki coşku artmış. Sağa, sola bakınarak yürümenin keyfini çıkarıyordu. Caddeden geçen bir arabanın plakasına, bir süre takılı kaldı. Gözden kaybolana kadar arabayı izledi.
Birden eski günlerini hatırladı.
İçini kaplayan hüzne gözlerinden akan yaşlarla karşılık verdi. Dalgın, dalgın yürüyordu.
Şoförü, itina ile arabanın kapısını açar, saygıyla gülümseyerek,
“Günaydın efendim”
Diyerek buyur ederdi. Arka koltuğa oturduktan sonra, gazetelere göz gezdirip karıştırırken, gideceği yeri kısaca söylerdi.
“Valiliğe, daireye, şantiyeye”
Sevilen sayılan makamını dolduran kibar bir şahsiyetti. Eski günlerin hazzını derinlemesine yaşarken etraftaki insanların hareketleri birden bire değişti.
Acı bir fren sesi ortalığı inletirken, koşuşturmalar başladı. Adam cadde ortasında iki minibüsün tam ortasında kalmıştı. Öfkeli bir ses ortalığı inletti.
“Ulan kör müsün? Kırmızı yanıyor. Yol trafiğe açık öküz”
Bu kargaşaya diğer şoförde katıldı.”
“Sarhoş galiba salak mısın lan dikkat etsene”
Trafik durmuş. Herkes seyrediyordu. Şoförün üst, üste küfürleri daha da hayâsızlaşırken diğer şoför arabadan inerek adamın suratına okkalı bir yumruk vurdu. Sendeleyen adam ikinci yumruğu yeyince aniden yere yığıldı. Ne olduğunu anlamaya çalışırken bu seferde, tekmeler yağmaya başladı. Peş peşe darbelerden korunmak için ellerini yüzüne kapatıp sağ elini ceketin sol iç cebine götürmeye çalıştı.
Kalabalığın arasından biri
“Silah çekecek silah”
Kaçışmalar başladı. Diğer şoförde inmiş. Oda rastgele vurmağa başlamıştı. Kaşı yarılmış. Ağzından ve burnundan oluk gibi kan akıyordu. Perişandı.
İki ellerini havaya kaldırarak durun, dercesine el aman diliyor. Şaşkınlıkla etrafına bakıyordu. Bir şeyler söylemek istiyor sesi çıkmıyor. Patlamış dudakları, sadece açılıp kapanıyordu. Kadınlı erkekli kalabalık yalnızca seyrediyordu. Yerde kıvranıp duran adam hiçbir karşı harekette bulunamıyor. Fırsat buldukça elini ceketinin iç cebine sokmaya çalışıyordu.
Polis arabasının siren sesi duyulunca adamı, sürekli döven şoförler durdu. Kalabalığın keyfi yerindeydi. Seyir zevkini doyasıya tadıyor, daha neler olacak der gibi merakla olanları izliyordu. Genç polis
“Çekilin biraz, açılın bakayım, ne oldu burada”
Yerde yatan adamın yanına çömeldi. Ellerinden tutup oturttu. Kalabalığın içindeki aynı ses:
“Polis abi dikkat et? Silahı var, silahı ceketin sol iç cebinde”
Her iki cebini arayan polis silaha benzer hiçbir şey bulamadı. Elinde sadece nüfus cüzdanını vardı.
Resimli tarafı incelerken arka yüzünü çevirdi. Büyük Harflerle yazılarak yapıştırılmış notu okuyunca çok şaşırmıştı.
ÜÇ YIL ÖNCE GEÇİRDİĞİM TRAFİK KAZASINDAN DOLAYI HİÇ KONUŞAMIYORUM. HİÇ DUYAMIYORUM.
ADRESİM VE ULAŞILACAK TELEFON NUMARAM YAZILI YARDIMLARINIZA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
“Olayı gören bizimle karakola gelsin”
Polisi hiç kimse duymadı. Hepsi söz birliği etmişçesine
“Ben yeni geldim. Hiçbir şey görmedim”
Diyerek bir koyun sürüsü sessizliğinde dağıldı.
YORUMLAR
tacettin yıldırım
Tacettin anlatımın o kadar güzel ki
ne yazarsan yaz kaleminde güzelleşiyor
Kutlarım seni kardeşim.
selamlar sevgiler.
tacettin yıldırım
Yine çok güzel ve ders vericiydi. Kutlarım emeğinizi ve yüreğinizi
selam ile
tacettin yıldırım
sevgili dostum seni okumak bir ayrıcalık..yine kanayan bir yaraya neşter atmışsın.hakikaten toplum olarak çok duyarsızlaştık.kalemine,sevgi dolu yüreğine sağlık.
tacettin yıldırım
Ne yazık ki duyarlı bir toplum olamadık. Çok örnekleri var bu tür insanlık dışı olayların, yazdığınız bu iç acıtıcı hadise de onlardan biri ve çok üzücü. Ne zaman birbirimizi anlamaya başlarsak yeryüzü o zaman cennet olacak inşallah, bu "inşallah" pek umutsuzca, Allah'tan umut kesilmez diyorum ve hassas konulara ustalıkla ve insani değerleri katarak değinen gönül kaleminizi en içten duygularımla kutluyorum değerli hocam, iyi ki varsınız, iyi ki sizi tanıdım, gerçekten farklı bir değersiniz sanal da olsa Edebiyat dünyasında, bu çağda malum tek iletişim aracımız internet ve bütün dünya ülkelerinin kapılarını ardına kadar açan tek değer internet, doğru kullanılırsa en faydalı şekilde yararlanılır mutlaka. İnsanlık adına doğru olanı yazmaya devam etsin diliyorum yürek kaleminiz, esen kalınız mutluluk dolu bir dünyada....
Selam ve saygım dost yüreğinize
* * *
tacettin yıldırım
anlamlı mesajlarla örülü
mükemmel bir yazıydı
geç kalmışlığım bağışlana ağabey
yazar ve yazı yerine çok yakışmış
kutluyorum
selam, saygı ve hürmetlerimle
tacettin yıldırım
DEĞERLİ KOMUTANIM , HARİKA YAZILARINIZDAN EDİNDİĞİM İZLENİM O DUR Kİ ,
*İNSANIN YÜREĞİ BİR OKYANUSTUR , OKYANUSTA NE VARSA ,KIYIYA DA O VURUR *
SİZİN KIYIYA VURANLARINIZ İSE OKURU CANEVİNDEN VURUR ...
BU MUHTEŞEM YAZININ ANA FİKRİ ;
ANŞTAYNIN *İNSANLARDAKİ ÖN YARGIYI PARÇALAMAK ,ATOMU PARÇALAMAKTAN DAHA ZORDUR * SÖZÜNÜ DOĞRULUYOR ..
BU HARİKA YAZIYI BESLEYECEK BİR HİKAYE DE BENDEN OLSUN
Gelincik (ÖNYARGI)
Uzaklarda Bir Köy...
Kocası, çocuğu doğmadan önce ölmüş, tek başına yaşayan hamile bir kadın.. Kendisine arkadaş olması açısından, dağda yaralı olarak bulduğu bir gelinciği evinde beslemeye başlar. Gelincik, kadının yanından bir an bile ayrılmaz olur. Her ne kadar evcil bir hayvan olmasa da, oldukça uysallaşmıştır.
Birkaç ay sonra kadının çocuğu doğar. Tek başına bütün zorluklara göğüs germek ve yavrusuna bakmak zorundadır.
Günler geçer ve kadın bir gün birkaç dakikalığına da olsa evden ayrılmak zorunda kalır. Gelincikle bebek evde yalnız kalmışlardır.
Aradan biraz zaman geçer ve anne eve döner. Kapıda gelinciğin kanlı ağzını görünce; "Korktuğum başıma geldi." diye düşünür. Çıldırmışcasına gelinciğe saldırır ve oracıkta öldürür hayvancağızı. Tam o sırada içerdeki odadan bebek sesi duyulur. Anne odaya yönelir. Ve odada beşiği, beşiğin içindeki bebeği ve bebeğin yanında duran parçalanmış yılanı görür... (Gelincik yılanı parçalamış ve bebeği yılanın tehlikesinden korumuştur.)
YÜREĞİNİZDEN KIYIYA VURAN GÜZEL YAZILARINIZ DAİM OLSUN ...SELAM VE SAYGILARIMLA ...
tacettin yıldırım
Sevgili Tacettin abi öykünün içinde neredeyse onlarca mesaj vardı. Maalesef engellilere bakış açımız çok farklı. Acımak ile onları anlamak çok farklı şeyler. Diğer bir konu da ne olursa olsun önyargılarımıza yenilmemiz. İnsanlar her zaman görmek istedikleri şekilde görüyorlar olayları. Ve en önemliş mesaj da maalesef ki seyirci haline gelmiş bir toplum haline gelmiş olmamız. En acısı da bu bana göre. Yarın kendi başına gelmeyeceğini düşünmek, geldiğinde de şikayet etmek. Tek yaptığımız bu. Tebrik ederim abiciğim. Harişkaydı yine. Selam ve saygılarmla tebrik ediyorum.
tacettin yıldırım
Tacettin bey, bu seçki kurulu işini bilinçli ve iyi yapıyor ve sizide seçip çıkartmışlar onlarıda kutluyorum.... Yazınız tamamen ibretlik ve ders çıkartılacak bir yazı.... Öyle mahsumca değinmişsinizki toplumsal duyarsızlığımıza ve de öfkemize, nerde bizdeki hoş görü ve empati nerede ne zaman kaybettik topluca bu yetenekleri ve güzel meziyetleri hep soruyorum. Umarım okuyan herkes nasibini alır ben aldım bile. saygım ve selamlarımla ellerinize sağlık diyorum
tacettin yıldırım
Ah bu önyargi ve ihmaller trafigi !!!
insaniz biz degil mi insan ( her ne kadar bu kisim tartismaya acik bir eksiklik olsa da )
üzülü'yorum tek duam kendimize gelmemeizdir her olayda.
tacettin yıldırım
İçimizi acıtan bir final, verdği dersler cabası. İnsanlık can çekişiyor derler ya öyle işte.Yazıdaki adama vurulan darbeler aslında insanlığa vuruluyor. Biz ne mi yapardık bilmiyorum :( Her gün bir sürü kişinin kör kurşuna denk geldiği günümüzde seyre mi dalardık el mi uzatırdık ? Yardım etmeliydik diyen bir çok kişinin aslında kaçacağını biliyorum çünki başıma geldi benzer bir olay. Oğlum Alperen 16 yaşında bir gün kalabalık bir sokakta tinercilerin saldırısına uğramış. Bütün esnaf seyretmiş onu tekme tokat dövmelerini. Sebep yok. Eve geldi korku içinde zorla anlattırdım neler olduğunu ve tabiri caizse delirdim, burası şehir olsa da küçük bir yer hemen o sokakta aldım soluğu esnafa sordum görmedik dediler tek istediğim kimin yaptığını bulmaktı. Sonra birisi dedi ki abla bunlar belalı karışsaydık bizim dükkanları talan ederler camları indirirler aşağı. Beynimden vurulmuşa döndüm. Sizin evladınız da olabilirdi o dayak yiyen, bıçak çekmişler öldürülebilirdi. Alperen'i tek kurtaran karşılık vermemesi olmuş biliyor musunuz? Yoksa ellerinde bıçak varmış. Her neyse polis arkadaşlarla konuştum tarifime göre buldular yapacak bişey yok nezarette kalıp belki dayak yiyecekler sonra da serbest ve daha hırslanarak. Bir de kızım var abisiyle okula giden onu düşündüm şikayetçi olmadım. Ne mi yaptım hiç küfür etmeyen ben 3 gün üstüste o sokağın ortasında küfür ettim yavrularınızın değilde sizin başınıza gelsin bu olay ve millet seyretsin diye. İnsanlık can bile çekişmiyor ölmüş biliyor musunuz. Saygılarımla. Kutlarım.
Kemnur
Esnaf niye şahit olmamış? ESNAFIN CEVABI: "abla bunlar belalı karışsaydık bizim dükkanları talan ederler camları indirirler aşağı..."
GEREKÇELERİNİZ BİREBİR AYNI, DEĞİL Mİ?...
DİYORSUNUZ Kİ, "Ne mi yaptım hiç küfür etmeyen ben 3 gün üstüste o sokağın ortasında küfür ettim yavrularınızın değilde sizin başınıza gelsin bu olay ve millet seyretsin diye..."
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?
Haksız beddualar, dönüp dolaşıp edeni bulurmuş, aman beddualarınızı dikkatli kullanın...
bu ülkede bir ata sözü var: AKLIN YOKSA ŞAHİT OL, PARAN ÇOKSA KEFİL OL... Ne kadar doğru bir söz olduğunu ölçmek için, bir olayın şahidi olarak karakola gidin de görün neler geliyor başınıza... ya da kefil olun bir tanıdığa...
Yıldız Toksöz
tacettin yıldırım
Yazınızın finalinde “koyun sürüsü” demişken, kıssadan hissemi aldım hocam, Vicdanen rahat olsam da, çizilen panorama herkes gibi benim de canımı acıtıyor.
Biz böyle değildik, vallahi billahi. Anlatmaya kalksam şahit olduklarımı, buradan köye çift şeritli otoban olur, yanında raylı metrobüs hattı eşantiyon. Aklıma benzer bir iki örnek geliyor
Örnek bir; hiç unutmam eskiden de belediye otobüsüne, troleybüse neyin binerdik; (troleybüsü ne kadar eski olduğumuzu vurgulamak için araya soktum) koltuklar bomboş, inan olsun oturmazdık. Niye; olur da, ya bir harp malulü binerse diye. Ee tamam da otobüs boş oğlum, binen olursa kalkarsınız. Yok, olmaz racona ters. Sanki tüm koltuklar, Mehmetçik Vakfı tarafından rezervasyon yaptırılırmış. O derece yani. Artık kerizliğimize mi doymayalım yoksa enayiliğimize mi bilemiyorum.
Hiç unutmam bir gün arkadaşlarla otobüsteyiz (tabi ki ayakta), baktım durakta bir harp malulü(ya istiklal savaşı ya Kore) bekliyor. Nerden anladın derseniz; efendim bilenler bilir, o zamanın gazilerinin birçoğu, mutlaka haki yeşili bir ceket ve yaka ceplerinin üzerinde de kırmızı kurdeleli şeref madalyaları ile dolaşırlardı. Uzatmayayım, bey amcayı zorla otobüse bindirdik sırf ayakta beklemesin diye. Gerçi bize çok kızdı ama olsun, canı sağ olsun (laf aramızda gazi dede meğer Kazlıçeşme’ye gidecekmiş biz herifi zorla Kocamustafapaşa otobüsüne bindirmişiz)
Ne diyordum efendim, sonracıma yaşlısı var, sakatı var, çocuklu bayanı var, hamilesi var, neme lazım hepsi birden binmeye kalkar, izdiham oluşmasın.
Şimdilerde otobüslerdeki gençleri görüyorum da hepsi birer cevher vallahi. Aman Allah’ım ne taktikler, ne numaralar bir görseniz. Artık uyuma numarası yapanımı ararsın, boynum tutuldu (genellikle hep cam tarafına doğru tutulur ne hikmetse) numarası yapanı mı? Ha bir de, yarım saatte bir sayfayı okuya(maya)n enbesil numarası yapanlar var ki çoğu kitabı ters tutar (ya dalgınlıktan ya panikten).
Örnek iki; efendim biz gençken, öyle yolda, molda uluorta herkesin içinde sigara içmek mümkün müydü hiç. Ya mahalleden bir büyüğümüz veya okuldan öğretmenlerimiz görse. Hani akciğerlere yazık ettik de, kulakların ne günahı var durduk yere.
Geçenlerde ufaklığın okulunda veli toplantısına çağırmışlardı. Okul çıkışında öğrencinin birisi yanıma yaklaştı “ateşin var mı abi” dedi. Üzerinize afiyet havalardan dolayı üşütmüştüm, hafif kırıklık vardı üzerimde. Tanımam etmem, nasıl fark ettiyse artık çocuğun bu hal hatır soran tavrı karşısında bir duygulandım bir duygulandım ki sormayın. “Teşekkür ederim yavrum, eksik olma, biraz boğazlarım ağrıyor, hafif de burnum akıyor. Şükrolsun hepsi o kadar, ateşim yok” dedim. Üstelik “Ee eski toprağız ne de olsa, acı patlıcanı kırağı çalmaz” diye de espri yaptım aklımca.
Çocuğun suratı değişti,“ya bir ateş istedik amma uzun ettin” diye efelenip gitti. Bir anlam veremedim. Meğer sigara için ateş istermiş eşşek sıpası. Allahtan jeton geç düştü, yoksa gene Osmanlı damarım kabaracak bir ton dayak yiyecektim. Bellimi olur, bir büyüğünden sigarasını yakmak için ateş isteyen bir çocuk büyüğe el kaldırılmayacağını nerden bilsin.
Bu ve benzeri örnekler böyle uzar gider hocam. Senin “sağır-dilsiz” kahramanın da daha çook dayak yer bu gidişle.
“Ağaç yaşken eğilirmiş”, birileri bu atasözünü çok iyi bellemiş olsa gerek, çok kötü bir şekilde “biri bizi gözetliyor”. Televizyondan gözetliyor, olmuyor internetten gözetliyor, dar alanlar da cep telefonlarından gözetliyor. Evde okulda, işte, sokakta, sinemada, tiyatroda, maçta, sahada bütün bildiğimiz doğrular eğri büğrü türlü şekillere girmeye başladı.
Müsebbibi mi; siz deyin kürsel ısınma ben diyeyim küresel “YAVŞAMA” (affınıza mağruren)
Çaresi mi, uzun hikâye.
Tebrikler, selamlar, saygılar.
tacettin yıldırım
Etkili bir yazıydı...Güne gelişini yazan değerli kaleminizi yüreğinizi kutluyorum...
Her gün bunca kalabalık içinde farklı olaylara tanık oluyoruz farklı olmamızdan değil toplumumuzun duyarsız ve bencil ön-yargılı olmasından kaynaklanıyor..Çok acı çokk....
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım
değerli abim çok güzeldi güne yakışmış onurlu cümleler hayranlıkla okudum
yüreğinize saglık kaleminiz varolsun
saygılarımla
zaralıcan
tacettin yıldırım
Ahh ustam ne yaptın pazar pazar.Tokat gibi yüzümüze çarptın insani değerlerini gün be gün kaybeden yanımızı.Bu yazınız tesadüf oldu geçtiğimiz perşembe öğle arası arkadaşlarla yemek yemeye dışarı çıkmıştık.Hava güzel hadi biraz uzanalım uzak bir restoranta gidelim dedik.Her neyse yemeğimizi yedik.Öğle paydosu bitmek üzere koştura koştura işe yetişmeye çalışıyoruz.Sağlı sollu dükkanların bulunduğu trafiğe kapalı bir ara caddede ilerlerken gözüme yolda upuzun yatmış bir adam rastgeldi.Enine boyuna izmandut gibi derler ya kilolu da biraz.Bismillah çektim.Yolun ortasında öyleeee uzanmış.Gözleri kapalı.Etrafında bir Allah' ın kulu yok.Sadece benim gibi yanından geçenler kafasını meraklı gözlerle çevirip bakıyor ötesi yok... Neyse akıl hastası mıdır, ne dir ne değildir diye yaklaştım yanına kız arkadaşları da çağırdım biraz da korkarak.Elimi uzattım, kaldıralım mı kardeşim dedim usulca başını salladı konuşmaya takadi yoktu.Epey cüsseli olduğu için benim de bel problemim nüksettiği için tam eğilip kaldıramazdım.Adamın hasta olduğunu anlayınca seslendim etrafa gençler gelin hele yolun kenarına kaldırıma kaldıralım dedim.Neyse sesime gelen gençlerle birlikte adamcağızı kenara çektik.Esnaflardan su ve kolanya istedim.En son bıraktığımda suyunu yudumluyor gözlerini açmış, etraftakilerin çekinceli ve meraklı gözleri hapsinde onlara bakıyordu.
Yemin ederim çok sinirlenmiştim.Yaaa kimse bir allahın kulu eğilip de yardım etmek istemez mi.Hepimiz olabilirdik o insanın yerinde.
Toplum olarak cidden duyarsız, insani yanımızı yavaş yavaş kaybetme yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.Bu anlamlı paylaşım vesilesiyle bende yaşadığım gerçek bir olayı birazda temi uygun düştüğü için paylaşmak istedim.
Hikayeyi yazmakta ki amacınızı tahmin edebiliyorum.Çok haklısınız üstadım.Yerden göğe kadar katılıyorum size..Varolsun sanatını bu yönde aracı eden asil yüreğiniz.
Her dem sonsuz saygılarımla.
tacettin yıldırım
İbretlikti.
Bu ve buna benzer olayları bazen duyuyoruz veya okuyoruz, ancak maalesef genellikle toplumumuz bu konularda biraz lakayt. kutlarım, güzel bir yazıydı.
tacettin yıldırım
Tacettin Bey güzel yazınızı günün yazısı olarak görmek mutlu etti beni. Kutluyorum. Saygılarımla.
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım
GÜZEL BAŞLAYAN BİR GÜN, GEÇMİŞE DAİR HATIRALARA DALGINLIK VE KAZA... SAĞIR/DİLSİZ KAHRAMANIMIZIN DURUMUNU ANLATMA ÇABALARI. BİRİ EVDEKİ KARISINDAN DAYAK YEMİŞ, ÖTEKİ GECE YALVARMASINA KARŞILIK KARISINDAN YÜZ BULAMAMIŞ VE abaza kalmış İKİ MİNİBÜS ŞOFÖRÜNÜN KARILARINA OLAN HINÇLARINI BİR GARİPTEN SADİSTÇE ÇIKARTMALARI...İŞİN HUKUKSAL YANINDAN KAÇIŞLAR; (Bunlara kızmıyorum, çünkü ben de olsaydım kaçardım; SOR Bİ NİYE KAÇARDIN DİYE DE, AÇIP KUTUYU ANLATIVEREYİM KOTÜYÜ):) Günlük yaşamdan, AŞİNA OLDUĞUMUZ, sıradan bir kesit, ustasının elinde bir EDEBİ ESERE DÖNÜŞMÜŞ... TEBRİKLERİMLE KOMUTANIM...BU GÜNKÜ ON PUANIM BU YAZIYA...SAYGILAR
.
kemnur tarafından 3/3/2012 5:05:52 PM zamanında düzenlenmiştir.
tacettin yıldırım
Kemnur
Merhabalar Tacettin Bey, yine kaleminiz bizleri düşündürdü. Hassasiyetiniz için sonsuz teşekkürler usta kalem. Saygılarımı sunuyorum.
tacettin yıldırım
ÜÇ YIL ÖNCE GEÇİRDİĞİM TRAFİK KAZASINDAN DOLAYI HİÇ KONUŞAMIYORUM. HİÇ DUYAMIYORUM.
ADRESİM VE ULAŞILACAK TELEFON NUMARAM YAZILI YARDIMLARINIZA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
tam bir süpriz..
ne kadar etkilendim anlatamam..
çok acı..
yüreğine sağlık sevgili yazarım.
selamlarımla..
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım
çok çok güzel bir eser di abi can
toplum olarak gittkçe artan bir yanımızı
ortaya koymuşsun.. vurdum duymaz
sevgiden saygıdan yoksun
kısacası insan olan yanımızın can çekiştiğini ayan etmişsin..
ogüzel yüreğin dert görmesin
her dem saygımla
tacettin yıldırım
böyle bir toplum olduk maalesef..duyarsız, öfkeli, töleranssız..bir an önce kendimize gelmemizi hatırlatan bu güzel paylaşım için teşekkür ederim sayın Komutan ım..sağlıcakla kalınız..saygılarımla...
tacettin yıldırım
Evet ya dayın olmadığından, ya az verdiğinden ya da geç kaldığından dayak yersin. Garibansan illada dayak yersin.
Etkileyici bir yazıydı. 10 Numara.
Güçlü kalemi, zengin yüreği kutlarım.
Sevgi ve selamlar.
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım
Değerli komutanım, bu yazıya uzun uzun yorum yazmak isterdim ama evden çıkmak üzereyim. Bugün Salihli de Bizim Ece Şiir şölenimiz var. Kutlamaya gitmek için acele ediyorum. Yazını sonra yine okuyacağım.
Tek kelime söyleyebilirim; işte, insanlığın öldüğü an(!) Adamı tekmelerken herkes el birlik oluyor, yardım dedin mi köşe bucak kaçıyor. Ne günlere kaldık diyorum ve inan geldiğimiz noktaya içim acıyor.
Kalemi güçlü komutanım; ne yazarsan içinde mutlaka verdiğin dersler var. Hiçbiri alelade yazılmış bir yazı değil. birleştirici özelliğini seviyorum. Bu yazı, benim gönlümün gün yazısı...
Tebrik ederim, selam ve saygılarımla.
tacettin yıldırım
Her şeyin bir "kaderi" vardır komutanım.
İşte tıpkı buradaki kişinin kaderi gibi. Yazı kurgu mudur bilemiyorum, çünkü adetâ okuru içine alıp çok uzaklara götürüyor.
Bazı yönlerine bakacak olursak, en azından iyi yaşanmış günler gördüm. Kişiye baktım iyi yaşanmışlıklara ne çok alışmış. İyi günlerde rahat koltuklarda oturan insanlar, kötü günler için bir koltuk olsun ayırmayı hiç akıl edemiyor.
Bizler organlarımızın kıymetini ancak hastalıklarımızda anlayabiliyoruz. Hangimizin hayatla garantisi var. Hepimiz etten, kemikten değil miyiz ? Hangimiz yarın büyük harfle fotoğrafımızın arkasına "
ÜÇ YIL ÖNCE GEÇİRDİĞİM TRAFİK KAZASINDAN DOLAYI HİÇ KONUŞAMIYORUM. HİÇ DUYAMIYORUM.
ADRESİM VE ULAŞILACAK TELEFON NUMARAM YAZILI YARDIMLARINIZA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. " yazmayacağız ne malûm.
Teşekkür eder, Kutlarım Komutan.
Saygıyla.
tacettin yıldırım
Günaydın...Tacetttin bey artık toplumunuzun hali bu...Ne hallere geldik...Anlamlı bir yazı olmuş. Elinize sağlık. Tebrik ve sevgilerimi yolluyorum...
tacettin yıldırım
Değerli abim.
Bir kaç gündür yazdığım bir tarih dizisinde bu gün tam olarak bu konuya girmişim. Menemen Olayı konum. Eğer orada da insanlar olaya müdahele etmek yerine durup da seyretmeyi tercih etmeselerdi Menemen İsyanı gibi bir olay olur muydu?
''Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytenlar gibidir''Hadis-i şerifi tam da bize göre bir hadis. Şeytanlar gibi susup sadece seyrediyoruz hep.
İçim sızlayarak okusam da oldukça güzel bir anlatım ve kıssdan hisse veren bir hikayeydi. Tebrik ederim.
Selam ve saygılarımla.
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım
AZAP
Oluyor böyle vakalar. Tabi bu kadar abarttıklarını sanmıyorum dayak konusunda. Ama bir küçük söz bile rencide etmeye yeter insanı. Bana o kadar insanlık dışı geliyor ki bir canlıya şiddet uygulamak...Kaba, asla makul bir açıklaması olmayacak vahşice bir durum bu. Bir insanın bir canlıyı tartaklarken hem ruhen hem fiziken hayvanı bir yapıya büründüğünü düşünüyorum.
Etkileyici bir çalışmaydı Tacettin Abi. Adamın yerde kıvranışını seyrettik resmen. Biz de suçlu muyuz acaba? Biz çok mu erdemliyiz. Klavyelerin başına oturduk mu hepimiz "eşref-i mahlukat" oluyoruz. Ama böyle durumlarda kaçımız seve seve gider ifade veririz. Yoksa "Çoluk çocuğum var neme lazım, aman başıma dert mi alacağım, durduk yere polis karakolunda uğraş dur" mu deriz...
Ama bazen çekinmekte haklıyız da. Öyle olaylar duyduk ki, karakolda şahitlik yapan suçludan daha kötü muamele de görebiliyor. Bakın devletin polisinin ihbar kanalı bilişim teröristleri tarafından hacklendi. Onca ihbar sahibi sade vatandaş, kimlik numarasından cep telefonuna hatta kapı numarasına kadar deşifre oldu. Bilgileri yayınladıkları sitedeki yorumları okuyunca kanım dondu. "Felan kişinin yaşadığı yerdeki arkadaşlar, hemen icabına bakın. Günışığını göremesin alçak muhbir!" v.b. Peki polis ne yaptı bu durumda, çalınan bilgiler önemli değildi açıklaması yaptı. Yani kendisine yardımcı olmaya çalışan vatandaşı yarı yolda bıraktı. Şimdi o binlerce insanın can güvenliği kimin teminatı altında?
Burası Türkiye işte...Halka da çok kızmamak lazım. Şoförleri tıksınlar içeri. Nasılsa iki saate çıkarlar. Olan bizim kulakları duymayan kahramanımıza olur.
Kutluyorum Tacettin Abi.
Saygılar.
tacettin yıldırım
Canımı çok acıttı be komutanım.
Emeğinize yüreğinize sağlık.
Selam ve saygımla.
tacettin yıldırım
of ya dövebmi acımasız cani yosa hiçbirşey yapmayan yardım etmeyen hatta keyif alan izleyicelmidaha cani bence izleyenler ve şnsanlar tahamülsüz olmuş karşısındaki söz hakı vermeden hemen şiffet uyguluyoronra pişman oluyordur ama geçmiş olsun
çok güzel bir yazıydı tebrikler yaz böyle komutanım siz yazdınızmı çok güzel yazıyorsunuz
tacettin yıldırım
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
Benzer olay,iki gün önce televizyondaydı.Dolmuş şoförü yolu kapamış yolcu alıyor.
Yeşil ışık yanan sürücü ,dolmuş şoförünü ikaz edeyim demiş.
Sen misin ikaz eden?
Otomobile saldırıp,sürücüyü tekmelemeye ,yumruklamaya başlamış.
Bir Allahın kulu,araya girmemiş.
Üzülerek söylemeliyim.Böyle,duyarsız bir toplum olduk.
Güzel yazınızı kutlarım değerli arkadaşım.
Sağlıcakla kalınız...
tacettin yıldırım
AĞABEY HER ZAMAN ŞİİRLERİN VE YAZILARIN HAYRANLIKLA OKUYORUM EMEĞİNE SAĞLIK
tacettin yıldırım
bu toplum nerden nereye geldi yazınızı okurken kendimi tutamadım
bir yerden başlamak lazım ama nerden bende bilmiyorum komutanımın duyarlı yüreği var olsun saygımla
tacettin yıldırım
Babaannemi doktora götürmüşüm , 12 ye beş kala randevumuz, on kala oradayız doktor bey çıkmış. Mecburen bekledik, öğlen saatini, saat bir oldu doktor yok. Biri on geçiyor, yirmi geçiyor, yarım oldu. hala yok doktor bey. şikayet eden edene. İmza verin hasta haklarına verelim dememe rağmen hiçbiri taraf olmadı. Ve Dotor bey ikiye çeyrek kala geldi.Herkesin susmasını sağlayacak bir bakış yerleştirmiş yüzüne, haklı sebebpleri varmış gibi, oysa geç gelen sadece kendi değil diğer meslektaşları da benzer dakikalarda işlerinin başına geldiler. Şikayet eden bir toplum olacağımıza fikriyatı olup haklarını arayan bir toplum olsaydık kimse kimsenin hakkına riayetsizlik edemezdi. Ben tabi gerekli şikayetimi yaptım. Vicdanıma verecek bir cevabım yok. Bir yerde okumuştum vaktin varsa şahit ol, paran çoksa kefil ol. Şimdi bunu söylesek herkes güler çünkü kimsenin kendine bile güveni yok. Dayanamıyorum bu denli haksızlıklara dilim çözülüyor.Çok üzüldüm Rabbim bizleri doğru yola ulaştırsın. İnsan olmanın gereğini yaparak yaşamın gerçek manasına kavuştursun.
Varlığınız bir günün geleceğini müjdeliyor. Sevgim ve saygım her daim. çokca selamlar.