- 880 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
"BABACIĞIM" DİYEBİLMEK
“Babacığım”
Çocukluğumda garipserdim bu kelimeyi.
Okuma yazmaya yeni başladığımızda okuduğumuz öykülerde çocuklar “babacığım” derlerdi babalarına.
Şehirli çocukları da öyle derdi.
Biz ise köyde büyümüştük.
“Baba” derdik yalnızca.
Yaş ilerledi, delikanlı olduk.
Garipsedik şehirli çocuklarını.
Bir komşumuzun askerlik çağı gelmiş oğlunun annesine seslenişini duymuştum;
“Tamam mı anneciğim? ” diyordu.
Çok garipsedim.
Evde benim teyze oğlu vardı, ona söyledim. O da şöyle bir sesini kalınlaştırarak “Tamam mı anneciğim? ” dedi. Ve o da garipsedi…
Yıllar geçti, ben baba oldum. 3 oğlum oldu. Küçüklüklerinde belki “babacığım” dedikleri olmuştur… Ama artık yalnızca “baba” diyorlar.
Benim gibi.
Buna karşılık sanalda tanıdığım, hiç yüz yüze görüşmediğim manevi kızlarım ve oğullarım “babacığım” diyor.
“Babacığım”
Şefkat pınarımın çağlamasına,
Sevgi duygularımın tavana vurmasına neden olan kelimeyi kullanıyorlar.
“Ne güzel oluyormuş babacığım diyebilmek” sözleri kulaklarımda çınlıyor.
Ve “Ne güzel oluyormuş ‘babacığım’ denilebilmek” demek geliyor içimden.
Beni yıllarca geriye götürüyor bu sözler.
Bir şair arkadaşımın merhum babası için yazdığı şiiri okuyunca babam geldi aklıma. Duygularını anlatmayı sevmezdi babam. Duygusal olup olmadığını bilmezdik. Hiç de ağladığını görmemişdik. Ta ki ileri yaşlarda eve kapanıncaya kadar.
Askerliği konu alan radyo programlarını mutlaka dinlerdi. Ve ağlardı dinlerken.
En küçük kardeşim askere gittiğinde ise bir odaya kapanmış sesli sesli ağlamıştı babacığım.
Bir defasında birkaç gün bizde kalmıştı annem ve babam, ayrılırlarken 2-3 yaşlarındaki oğlum dedesinin arkasından ağlamıştı. Durağa kadar geçirmiştim onları. Otobüse girerken babamın şu sözünü duydum, ağlamaklı olarak.
“Arkamdan nasıl da ağladı!”
Ömrünün son yıllarında “ansefalopati” denilen bir hastalık nedeniyle giderek hareket ve konuşma yeteneğini ve akli dengesini yitirdi babacığım.
Hastanede yatmıştım bir ara o sıralarda. Anneme telefon etmiştim hastane ankesöründen. Babamın durumunun iyi olmadığını söylemişti ve hastaneden izin alıp yanlarına gelmemi istemişti.
Gittim yanlarına. Babam bilinçsiz bir şekilde yatıyordu yer yatağında.
Bildiğim sureleri, duaları okudum. Rabbim umarım yerine ulaştırmıştır. Bir süre sonra babam son nefesini verdi.
Herkes dedi ki...
“Seni bekliyormuş”
Mekanın Cennet olsun babacığım...
“Babacığım”
Hiç kullanmamıştım bu kelimeyi. Kardeşlerim de kullanmamıştı.
Duysaydı mutlu olur muydu bu kelimeyi babacığım.
Hiçbir zaman da öğrenemedik.
“Babacığım”
Manevi kızlarımdan duyduğumda gözyaşlarımı mutluluktan akıtan kelime…
Hiç gerçek sahibine karşı kullanmadığım kelime.
Babaları yaşayan dostlarım.
Alışkanlık üzere onlara yalnızca “baba” diyorsunuz belki.
Ama bazen “babacığım” dediğiniz de olsun.
Mutlaka mutlu olur, size belli etmese de.
Hatta bu kelimeyi kınıyor gibi görünse de…
İçinde sevgi pınarları akıyor olacaktır mutlaka…
“Babacığım”
Bu kelimeyi mutlaka kullanın dostlar…
Yaşayan babalarınıza.
Sonra bu fırsatı bulamayabilirsiniz.
Üzülürsünüz.
Benim gibi.
Mekanın Cennet olsun babacığım.
Kadir Tozlu
16.07.2007
YORUMLAR
yazınızı okuyunca kendime sordum acaba benim babamda babacığım dememizi böyle bir beklentisi olmuşmudurki cevap bulamadım bunu bu zamana kadar hiç düşünmedim bile belki kabalığımdanmı ama gerçek buki hiç düşünemedim efendim sizin bunu düşünebilmeniz sizin ne kadar hassas ince ruhlu olduğunuzu gösteriyor kutlarım sizi bize bir ışık oldunuz yüreğinize sağlık saygılarımla selamlar
superbaba
Sizin çocuklarınız size "Babacığım" dediğinde mutlu oluyorsanız, babanızın da belki böyle bir beklentisi vardı...
Yorumunuz için teşekkürler...
Kadir Tozlu
superbaba
Değerli yorumunuz için çok teşekkürler Neşe Hanım.
Kadir Tozlu
güzel anlatımdı gönül sesinizdi
evet demek lazım
ben hiç diyemedim babama babacığım küçük yaşta kaybeytim onu çünkü olsaydı hiç çekinmeden derdim yıllarca kayın pederime hep bey baba dedim ne kadar mutlu olurdu
evet demek lazım büyüklerine insanın sevgisini belli etmesidir bu
saygılarımla
ahirete göçen tüm baba anneye
kabirleri nur makamları cennet olsun diyorum
saygılarımla
superbaba
Çünkü hissedemedim onun duygularını...
Ta ki kendim bu duyguları hissedinceye kadar.
Tabi geç oldu:(
Değerli yorumunuz için teşekkür ederim Ayşe hanım...
AYSE 09
belki yetiştirme tarzı ve ya yörenin hali
öyle yerlerimiz varki baba çocuğunu sevemez öpemez kucağına alamaz çok yalnış ama var işte
saygılarımla