- 1058 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Müjgân
Müjgân son evresine gelen bir kanser türüydü, içim gibi.
Yapma çiçekleri hiç sevmedim, yapanıda, satanıda. Kanser gibi her biri. Çünkü yapma çiçekler beyni alçak bir adam gibi zehirliydi ve kanıma karıştığında ömrümü törpüleyen işkence aleti gibi acımasız.
Müjgân kimi zaman defter yapraklarına dokunan kalem gibi gerçekti. Kalp ağrılarımı yazmaya meyilli bir soytarı, kimi zaman da benim cancağızım en ağlak haliyle. Aslında onu en çok mutsuzluğumda seviyorum, efkârımı onunla demliyor ve lezzetlendiriyorum her damla akan göz yaşımı.
Ah Müjgân!
Ağrılı başım, kaygılı gülüşüm.
Çocukluğumu izbe bir sokağa bıraktığımdan bu yana kimse sarmıyor beni ve dokunmuyor acılarımın haram kokan umutlarına. Aynada ki yüzüm bile seni arar oldu. Sorup duruyorum da ses eden olmuyor, yitik bir serçe gibi uçup gidiyorsun vakitli vakitsiz içimden.
Sessizliğim, cümlelerimin yitik öznesi. Bu bende ki hali perişan mutsuzluk, gidici değil bu kez. Keder yüklü omuzlarımdan bir tutan da sen ol, kucakla çocukluğumu. Ve bana dillere dolanmayan bir ninni ezberlet.
Odamın duvarlarına yansıyan silüetim gibisin sen. Teselliyi kitap satırlarında arayıp da çıkışını bir türlü bulamadığım labirentim gibi karmaşık ve bir hayli heyecan dolusun. Boşluğumu senle doldurup, kitap ayraçlarını kullandığım kadar çoksun ben de. Dahası bir hikâye yazacak kadar yokluksun.
Kendimi sen de ararken, fay hatlarının üzerinde buluyorum.Bir zelzele ki ömrümü yok edip yeniden yazıyor, en çok harabe evlerde görüyorum yüzünü. Yüzün! ne kadar eski. Tıpkı on sekiz yaşım gibisin, biraz hayalperest ve biraz da buruk, ritmi yitik aşk kırıntıları gibi.
Seni en çok dudağımın arasına sıkıştırdığım sigara molalarında terkediyorum. Kederli bir duman ki ciğerlerimde konaklıyor ve kurduğum her hayal için tehdit salgılıyor. Hoş annem de istemez sigara içmemi ya, tiryakilik kolay kolay terkedilmiyor saplantılı bir aşk hikâyesi gibi.
Çoğu zaman silik bir mum ışığında terkediyorum seni. Zehirleniyor düşüncelerim ve beni terketmiyor sensizliğim. Yazılası bütün cümlelerin sonuna saklıyorum ki seni, beni terketmeyesin ve kimse bilmesin içim içimi yiyor cümlesinin öznesini.
Sen, kitap kokusu gibi gelsene bana!
Zamanı kısıtlanan mesai saatleri gibi değerli
Bitip yeni başlayan satırların güzelliği gibi
Yazılacak yeni bir hikâye gibi
Gelsene
Gel - sen.
...
YORUMLAR
Müjgan içli keman sesinin yalnızlaştırdığı kör pencerelerinde, kalbin sırdaşı. Anlamsız rüzgara verilmiş adak yapraklarının en esmeri en yanmışı güneşin muhabbetinde. Müjgan sivri kıvrımlarıyla gölgelendirilmiş giz sözlerinin izdüşümü. Gidip gelen duyguların öfkesi ve mutluluğu kaybolmuş nedimesi ölümün...Müjgan tutarsız gökkuşağı renklerinde berraklaşan...
Ne yapayım aklıma geldi. yazdım. Tebrikler güzel bir deneme olmuş...