- 2274 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Umutsuz Aşk Kırıkları
Algıda ki bir seçicilik mi bilemediğim ama gözlerim her denk düşüşünde içimi cız latan bir aşk kırığı hikâyesi bulurum, her daim. Binlerce şiir okudum aşk kırıklarına dair ve makale ve öykü ve roman… Yüzlerce film izledim ve dost dinledim bu aşk kırıklarından mustarip.
Acaba betimlenmiş mutlu bir aşk hikâyesi duyabilecek mi kulaklarım diye düşünürken fark ettim ki öyle bir sarhoşluk ki aşk insanın durup düşünesi gelmiyor… Öyle büyük bir haz ki insan kapılıp rüzgârına bir gün bitebilme ihtimalini aklına getirmiyor bile.
Ve bu aşk sürecinde belki de yapılacak en güzel şeyi yapıyoruz, hiç bir detayını kaçırmadan oyunun en büyük aşığı oluveriyoruz… Öyle ya yolculuk sırasında ki duraklar tutkulu ve aslında önemsiz aşk kavgacıklarıdır… “Aşk arası sürtüşmeler tutkuyu körükler ve ateş harlanır…” Bu da hazzın bir başka rengidir.
Bir an gelir aşk kapıyı kırar ve çıkar gider… Tarifi zor acılar doğurur kalbimiz, türkünün yanık kısmı çalınır kulağımıza… İşte tam da bu nokta da o ana kadar tüm duyularımızla hizmet ettiğimiz oyun bozulur ve koca bir delik açılır kulağımıza… Tüm gücümüzle meşgul olduğumuz aşk gitmiştir ya geriye koca bir boşluk gibi şimdi ne yapacağım benzeri ince bir sızı başlar harlanmaya. Tarifi zor bu acı artık bizi meşgul etmeyen aşkın ardından kalan kırıkları toparlamakla öfkelenir.
Acı büyük olunca hafifletmek böylece daha kolay olur. O ana kadar o çok sevdiğimiz o tüm duyularımızla hizmet ettiğimiz oyunu unutur yerini öfkeyle ve kendimize acıyarak doldurmaya çalışırız. Bu duygu yoğunluğu kimi zaman kalemi kimi zaman da dilimizi pervasız kılar.
Oysa elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi ağlamakta olan biz tam da bu durakta beklemekteyken nedense aklımıza şu düşünceyi getirmekte pek bir ağırkanlı oluruz. “Onca güzel an yaşadım, öyle mutlu oldum ki şimdi o gidince çok yalnız kaldım. Evet, bu yalnızlığı sevmedim ama bu kadar üzüldüğüme göre onu çok sevdim… Beni çok mutlu etti ona teşekkür etmeliyim…”
Bencilleşmezsem eğer, benim için yaptıklarını düşününce yapmadıkları için sadece keşke diyeceğim. Keşke onunla daha uzun zaman bir aşk yüklenebilseydim…
YORUMLAR
Keşke..ama, uzun zaman yani,yine bitmeye aday olarak.. İnsan böyle düşününce kimseyi sevmek bile istemiyor. Neden bir zaman sınırı varsa ve yine araya başkaları girecekse neden
aşık olayım, ya da moda deyimle birliktelik yaşayayım..
Tebrikler,
selâmlar..
ERKAN ÇELİKOL
Çünkü nekadar ve ne şekilde yaşayacağımız belli değil... Hiç bir garantisi yok yaşamın ve hayat pardon diyemeyecek kadar kısa;) sence bunca neden yetmez mi :)))
Esti ... Güzeldi... Ki bende bir keşke dedim... Dedirttin işte..
Doğru yerde doğru kelimeler ve doğru zamanda görüş alanıma giren bir yazı oldu..
Tebrikler...
ERKAN ÇELİKOL
çok güzel bir yazı aşk ve sonrası evet bencillik okadar çok mutluluğun arkasından birden bire mutsuzluk ve acı eşekten düşmüşe dönüüyor insan
sanırım mevlanaya sormuşlar aşk acısı neye benzer diye eşekten düşmüş karpuza demiş yani paramparçaaaa