- 785 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kimin İçin Anayasa?
Anayasa nedir?
Anayasayı kimler yapar?
Anayasanın özelliği nasıl olmalıdır?
Anayasa mı yapalım, yoksa yazalım mı?
Anayasamızda neler olmalıdır?
İdeal Anayasa olur mu?
Anayasa bir devletin meşruiyet aracıdır. Anayasa yapmak demek, bir devlet üretmek demektir. Anayasa devlet teşkilatını bir yandan düzenlerken, diğer yandan onu hukuken meşrulaştırmadır. Anayasa bir siyasal karardır. Onu kim yapıyorsa onun iktidarını meşrulaştırır.
Anayasaları millet, kral veya egemen güç yapar. Bu yapılana göre anayasalar şekillenir. Anayasalar milletlerin mutabakat metni olur ise bu demokratik bir anayasa olur. Anayasa topluma göre düzenlenmelidir. En büyük zaaf ’ben hukuktan anlamam, bunu en iyisi hukukçular yazsın’ dememizdir. Ben bu anayasa ile yaşayacağıma göre anayasayı da ben yapmalıyım.
Anayasaya hayattan bakılmalıdır, yoksa hayata anayasadan bakılmaz. Anayasanın özelliği dünü yaşatmak olmamalıdır. Aksine gelecegin önünü kesmemelidir.
Anayasalar hukuksal metin olması yanında, yaşanan bir gerçektir. Anayasanın yazımını hukukçulara bırakılır ama yazılması gerekenler hayatın ta kendisi olmalıdır. Hukukçular anayasayı yorumlarlar, onların uzmanlıkları yorumlarıdır. Hukukçuların yaptığı anayasa hukuksal özgürlükleri barındırdı diye özgürlükçü bir anayasa yapmış olunmaz. Ancak yazılmış olur. Çünkü devlet pratiği önemlidir.
İdeal anayasa olmaz. Ana dogru anayasa olur.
NOT: konu Osman Can’ın Yol Ayrımında kitabından alıntılanmıştır ama vurgu bana aittir.
Bu âlemde her şey hiyerarşik düzende sıralanır. Bu sıralamanın en altında toprak, su, hava ve ateş vardır. Bunları madenler, bitkiler, hayvanlar ve insan takip eder. İnsan bu âlemde var olanların en üstünde yer alır. Fizik dünyası ile fizik ötesi, reel dünya-zaman mekan- ile ideal dünyanın orta noktasında bulunur ve ikisi arasında köprü görevi gören insanın asıl amacı ‘’en üst mutluluğa’’ ermek/ulaşmaktır.
İnsan ’en üst mutluluğu’ elde etmek için birçok şeye muhtaç olan fıtrata sahiptir. Ama bu şeyleri tek başına sağlaması mümkün değildir. Bu yüzden ihtiyaçlarını karşılayacak birçok insana kısacası toplumsal varlık olmaya muhtaçtır. Toplum bütün katkısı sonunda herkesin varlığını devam ettirerek, birbirleriyle yardımlaşarak, toplum için ortak olan en yararlı araçları keşfetmeye yönelir. Bu araçların yapma-etmesiyle mutluluğa ulaşacaktır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.