MUKADDES DEĞERLER VE BAKIŞ AÇISI
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Avusturya’da İslam karşıtlığı ve yabancı düşmanlığı ile bilinen Özgürlükçü Parti (FPÖ) Graz kenti belediye başkan adayı Susanne Winter, yeni yıl kutlamalarıyla ilgili olarak partilileriyle bir araya geldiği bir toplantıda Hz. Muhammed (sav) le ilgili ağza alınmayacak beyanlarda bulunmuş. Durum, tabii olarak İslam düşüncesi ve inanışındaki insanları üzmüştür.
Türklerin özellikle bu konuya ne kadar duyarlı olduklarını bilmeyen bir hanımın ülkesindeki ağırlıklı türk göçmeni hiçe sayarak böyle bir açıklama yapması cidden, aslında siyasetten bile anlamadığının ispatı bana kalırsa.
İnanışlarına göre Hz. İsa a.s.’ı çarmıha gerdiklerini düşünürseniz aslında ne derece bir saygı ve vefa taşıyabilecekleriyle ilgili bir fikriniz olacaktır nasılsa. Yaşadığı dini istismar edip kendince yorumlayan ve kutsal bir kitabı yeniden yazan bir inanışın çocukları olmak onlara yeterli bir zulümdür aslına bakılırsa.
Güzel Politikacı arzı endam ederken güzelliğin yeterli olmadığını en azından düşünür gibi yapması gerektiğini söyleyen birileri olmuş olmalı. Zira dünya üzerine gelen düşünürlerin ortak çıkarımlarına muhalif bu tarz bir düşünüş ancak Türklerin tabiriyle böylesi bir “eksik etek”in ağzına yakışırdı.
Dünya üzerinde yapılan devrimlerin en büyüğü olarak gösterilen İslamiyet ve gelmiş geçmiş en büyük devrim lideri olarak tesbit edilen Hz. Muhammed (sav) le ilgili, kişiler ağızlarını açmadan önce hiç değilse biraz da olsa bilgi sahibi olmalılar.
Tarihçilerin tarihi incelerken dört temel kuralı vardır. Bu genç politikacının okuması gereken, eğitimini görmesi gereken pek çok konudan biri de tarih olsa gerek. Tarihi bir konu hakkında konuşulurken dönemin şartları iyi incelenmelidir. İftira edilerek tarihsel gerçekliklerle ilgili tahrifat yapmanız mümkün değildir. Söylediğiniz sözler yalnızca sizi bağlar. Dünya tarihine hiçbir şeyden anlamayan bir zamanların güzel ama akıldan yoksun belediye başkanı adayı olarak anılırsınız. Daha da fazlasını bulamazsınız.
Şimdi konuyla ilgili, Avusturya savcılığı, Hz. Muhammed’e hakaret eden Graz belediye başkan adayı Susanne Winter’in sözlerinin halkı kışkırtıcı olup olmadığı hakkında soruşturma açacakmış. Cahil toplumların yetiştirdiği cehalet artığı konuşmalar hiçbir zaman İslam inanışındaki insanları kışkırtıcı bir unsur olamaz. Zira zahir ve batın olmak üzere her olaya iki yönlü bakabilen bir inanışın insanlarıyız. Ama ortada bir hakaret var. Suç varsa cezası da vardır. Evet, ortada bir suç var suçlusu göz önünde üstelik. Hanımefendinin zatına ya da sevdiklerine bu tarz bir iftira söz konusu olduğunda verilecek ceza her ne ise o kadarı ceza olarak münasiptir. İslamiyet’e inananların gönülleri huzura erecektir.
Konuyla ilgili ulaşılabilecek çok da basit bir netice vardır. Zeka, güzellikten her zaman çok daha çekici olmuştur. Parti politikaları içerisinde, güzellikleriyle vitrine çıkartılan hanımlarla ilgili yeni bir bakış açısı oluşturulmadığı takdirde, ilerleme kaydedilmeyeceği aşikardır.
Son dönemde Avrupa’nın siyasi konularına baktığımda gördüğüm yalnızca şu, hızla yozlaşmaya devam ediyor. Çok yakında birlik içinde olmaları bile Avrupa kıtasını kurtarmaya yeterli olmayacak. Bu sebeple Türkiye’nin uzun bir müddet bizi içinize almayın alt ve gizlilikli beyanı son derece doğru bir yaklaşımdır. Çökmekte olan bir yapılanmanın içerisinde bulunmak bize hiçbir şey kazandırmayacaktır.
YORUMLAR
Biz kimsenin inancını aşağılamak gibi aşağılık bir tavır içinde olmadık hiç bir zaman, tarih de şahit buna...En güçlü ve pervasız olduğumuz dönemde dahi tevessül etmedik böyle ucuzluklara..Ne zaman kültürel olarak çökertildiysek işte o zaman belki içimizden bu provakatif saldırılara karşılık vermeyi düşünen ve oyuna gelip nefret duyduğu düşmanına benzeyen ,ruh sağlıkları tartışılır istisnalar çıktı içimizden..Yeni saldırılara malzeme olacaklarının hesabını bile yapamayan...Saysanız bir elin parmaklarını geçmez sayıları yine de.Müslüman Türk insanının ezici çoğunluğu kendisini çılgınlıklara zorlayan bu tür planlı ve şerefsizce saldırıların karşısında sağ duyusunu koruyor her zaman..Asaletinden ve "gözünün nuru" değerlerinden hiç taviz vermeden hem de.. Bu kadarcık farkımız olmasın mı onlarla Asran Hanım ?
Tebrik ediyorum haklı ve güzel yazınızdan ötürü sizi...
İslamiyet ve peygamberi hakkında hakaretamiz sözler, yazılar, karikatürler batı medeniyetinin hangi uç noktalara gidebildiğine de işaret ediyor bir anlamda...
Ne hazin ki ulusal basınımızda da, çeşitli internet sitelerinde de, benzeri saldırılar, hakaretler, aşağılamalar
neredeyse sıradan oldu...Bugünkü vatan gazetesinde bir okuyucu yorumunda mesela "arap mustafa" diye bahsediliyor Hz Muhammedden(s.a.v.)...
Bilinçli dinsizleştirme çabalarının ürünleri olarak böyle bir anlayış palazlandırılıyor, ülkemizde dahi...
O yüzden çetelerin bulaştığı tartışılan Malatya Katliamı ile ilgili dahi dini saldırı yakıştırmaları yapabilenler olabiliyor...
Güzel yazı için tebrikler...
bu insanlar bizim dinimize, onun biricik elçisine hakaret etme cesaretini buluyorlarsa; bunun suçunu biraz da kendimiz de aramalıyız. onların özel günlerine bile kendi dinimizin özel günlerinden çok sahip çıkmayı bırakmadıkça bu cesareti kendilerin de bulacaklardır. tebrik ediyorum gerçeğin ta kendisi yazınızı. günün yazısı olmayı en çok hakeden yazı.
Avusturya ceza hukukunun 283. maddesi, inanç kurumlarına düşmanca eylemlerde bulunan, kışkırtanlar ya da inananların insanlık onurlarını aşağılayıcı şekilde hakaret eden kişi ya da kişiler hakkında 2 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörüyor...
Bizler müslüman olarak diğer inançlara saygıda kusur etmezken ki "bizim dinimiz bunu emreder" bazı kendini bilmezler neden müslümanlığı hedef seçiyor. Dünyada inanılmaz müslümanlığı tercih ediş var böyle sivri çıkışlar yaparak prim elde etmeye çalısıyorlar ; Düşünüyorumda acaba İslamiyeti biliyormu? Bilmiyorsa daha kötü çünkü bir gün müslüman olsa acaba ne kadar pişman olur du bu açıklamalarına...Seçmen olmak çok özellik ister..Baştan kaybetmiş diye düşünüyorum..
Haydi! bakalım Avusturya'nın mümtaz savcı ve hakimleri gösterin Avrupalı olduğunuzu. İcraat bekliyoruz...Ne kadar Adaletlisiniz..Görelim...
Tebrikler kardeşim...Üzücü bi konuyu ele almışınız...
GÜLŞEN tarafından 1/17/2008 3:17:23 AM zamanında düzenlenmiştir.
haklısınız sonuna kadar,
islamiyete yapılan saldırılara karşı bilinçli insanlar olarak sesimizi yükseltmekgerek ve hatta bu insanları susturacak kadar yükseltmek..
fakat şunu da belirtmek isterim ki bir insanın saçmalaması kadınlığından , güzelliğinden ya da her hangi bir fiziksel özelliğinden ötürü olmasa gerek. yanılıyor muyum? bu kişinin eksikleriyle ilgili bir durum bence. ve kadın yada erkek değil insan gözüyle baksak ve değerlendirsek daha hoş olmaz mı?
birde bu tarz durumlara engel olacak yine bilinçli müslümanlarla mümkündür bence, ve bu işe de kendi içimizden başlamak gerek diye düşünüyorum. yanlış eğitilen insanlar, yanlış tönlendirilen çocuklar, kendilerini hep ezik hisseden gençler ...vs..
bağnaz avrupa ve yobazlıktan kurtulamayan hristiyan tooplumlar gerçği bilseler de kabul etmeyecekler nasıl olsa. ve her seferinde güçleriyle bizi ezmeye çalışacak. bunu hep yapmadılar mı, yapmıyorlar mı?
saygılarla
tebrik ederim..
sayın olgun ekinci,
polemik çıkartmak istiyor gibisiniz. ilgili bir konu değil ki. o konuyla ilgili yazımız olsaydı alır kabul ederdim. ama kabul edemiyorum yorumunuzu kusuruma bakmayın. zira yazımı okumadığınız hissine kapıldım yalnızca. bir gazete haberiy üstelik avusturyada olan bir mesele malatyaya gelene kadar çok yol almışsınız besbelli.
hafızam kuvvetli ve çizgim bellidir. hiç bir olaya kişisel bakmadım bundan sonrada bakmayacağım merak buyurmayın. kişi kendinden sorumludur. kalemi alın elinize buyrun aynı konuyu işleyelim bu akşam sizinle. yarın düzyazılar kısmında değerlendirelim ne dersiniz.
güneş balçıkla sıvanmaz, istesekte istemesekte dahlimiz olsada olmasa da bir gün hak gelecek ve batıl zail olacaktır.
kişilerin inançlarına saygısızlık saygısızlıkların en büyüğüdür, aklı iflas etmiş haktan mahrum hakkikatı algılamktan yoksun bedenleriyle siyasi manevra yapanların politikaları artık iflas etmiştir.
emeğine ve dinimin öncüsüne yönelik tutuma olan tepkinden dolayı teşekkür ederim.
eyvallah can...
Bahsettiğiniz yazıyı bende gazeteden okudum.Başkalarının manevi değerleine dil uzatmak aşağılamak ilericilik çağdaşlık oldu.
Din bana göre bir namus meselesidir ve kimsenin kimsenin dinine dil uzatmaya hakkı yoktur.Şuda bir gerçek ki;daha biz kendi ülkemizde din konusunu halledebilmiş ddeğiliz.Hergün din konusunda yeni bir konu ortaya çıkıyor. Konu din olunca anında kutuplaşma başlıyor.Şu kardeşlik duygumuzu bir türlü ön plana çıkaramadık.Söz konusu din olunca nerdeyse millet birbirinin boğazını kesecek.Üstelik bu birbirinin boğazını kesecek olanlar başka dinden değil hepsi müslüman.
Her gece sana ulaşmak için sevgi sözcüklerinin arasında inleyenler vardır, biliyorum. Gittikçe anlamsızlaşan ve karmaşıklaşan hayat dehlizinde kurtuluşunu aramak için, birbirlerinin sırtarına basan sırtlanların varlığından haberdarım. Tek amacı dünyanın sevgi dolması uğruna kendilerini feda eden özgür kelebeklerin çığlıklarını da duyar gibiyim. Gözleri ufuklara kilitli, beklenen sevgiliyi gözleyenleri anlayabiliyorum.
Sen ordasın ve yıllardan beri hep ordaydın. Gerçekle yüzleşmekten korkan bedenlerimiz bilerek ve isteyerek seni yalnız bıraktı, yaşamdan soyutladı. Adına, encamına, kahramanlığına yakılan aşk türküleri anlamını kaybetti yenilerde. Seni hayattan dışlayıp melek yapanlar, aşağılara indirip buhar edenlerle doldu her yan...
ÖNEMLİ VE GÜZEL BİR YAZI...
TEBRİKLERİMLE
BEĞENEREK OKUDUM.
ALLAH RAZI OLSUN.
POLİTİKADA GÜZELLİK VEYA GENÇLİKLERİYLE PRİM YAPMAK İSTEYEN VE FAKAT İÇLERİ BOŞ OLAN (HER KİM OLURSA OLSUN) LAR BU YAZIYI OKUMALI.
AYRICA MUKADDESLERE KÜFRETMEK, HAKARET ETMEK, KİMSEYE BİRŞEY KAZANDIRMAZ. VELEV Kİ TOPLUM BATILA BİLE İNANSA VE MUKADDES SAYSA ONA HAKARET ETMEK BİZ MÜSLÜMANLARA MEN EDİLMİŞTİR.
KUTLUYORUM.