- 649 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NOT DEFTERİMDEN
ŞU BİZİM ÖĞRENCİLER
…cemreler düştü dedi bir arkadaşı cevap vermeyişinin sebebi duymadığından değil günlerdir uğraştığı bir sorunun çözüm ağırlığıydı A açısı dik olan bir ABC üçgeninde verilerin dışında kalan bilinmeyen kenar uzunluklarını bulmakta doğru sonuca ulaşamıyordu hatta bir soru da kimya ile ilgiliydi dört farklı nükleotit çeşidi ile ilgili molekül sayılarıyla alakalı soru canını sıkmıştı Bir yandan okulu ile bağını titiz ve duyarlı tutmak bir yandan düzenli olarak soru çözme çıtasını düşürmemek adına savaşıyordu,bu durum giderek her şeyini etkiliyordu üniveristeye hazırlanmasındaki tempodan ailesi her ne kadar memnun olduğunu düşünse de arada bir “kızım kendine zaman ayırmalısın dışarı çık hava al “ şeklindeki uyarıları bugüne kadar uygulamak içinden gelmedi bu hal kendisinde komik hoş güzel sanrılarda yaşatıyordu neredeyse uykularında sorular rakamlar geometrik şekiller uçuşuyor ,enzimlerden ekosistem piramitlerine,foton-nötron veya elektron alışverişlerinden turnusol kağıdını kırmızıya dönüştüren asitlere kadar her şey zihin his dünyasında düşsel haritasına düşüyordu.Tuhaf ama gerçek bunlardan hiç rahatsızlık duymuyor şikayetçi de değildi ,yürürken otururken otobüste minibüste her yerde iç içeydi işte bütün derdi sorulardı.Okuldan az önce dönmüştü yorgun mu hissediyordu nedndir bir isteksizlik çökmüştü test kitabının başına oturduğunda gözlerini ovaladı biraz boyun egzersizi yaptı dışarıya göz attı kar yağıyordu ah ne harika bir güzellik dedi başını llerinin arasına alıp bu güzel mavi şiir şehrin kar altında ne kadar güzelleştiğini düşündü içinde yoğunlaşan duygu ve düşüncelerini günlüğüne yazmak istedi yerinden kalktı kısa bir arama ile buldu ( oda öylesine kalabalık ve karışıktı ki kitaplarının çoğu test kitapları giydiği giymediği kıyafetler arada bir çocuksuluğunu yaşadığı sevimli tüylü oyuncaklar her biri bir yerde ).Günlüğüne yazdıklarının ilk sahifelerine şöyle bir baktı gülümsedikleri de vardı yüzünün gerildiği de hayli yazmış olduğuna hayret etti ne güzeldi hatırlamak iyi ki arada bir stres ve yorgunluk atmak için böyle bir yol tutmuştu boş bir sayfa bulup yazmaya başladı “..tanımak istiyorum insanları bu kar beyaz şehrin hikayelerinden çıkarıp okumak istiyorum, hayatı gözlerimle tartarak değişimleri davranış şekillerini izlemek değerli elleri görmek sürekli iyilikler güzellikler üreten ellerin sahiplerine teşekkürler etmek istiyorum insanı ve özgürlüklerini hor gören her kim varsa onlardan da uzaklaşmak ve tepkilerimi göstermek .Nasıl da şaşırdım kar yağışının insana açtığı güzel duyguların kaynağı renginin beyaz oluşundan mı ? yoksa insandaki sonsuzluk özlemi mi ? binlerce binlerce yıl önce ve sonra hiç değişmeyecek bir gerçeğin ifadesi gibi insan doğumları ve sonrası bugünde aynı yasa çerçevesinde devam ediyor kar yağışı gibi ardı sıra sürekliliği olan bir hakikat.Daha yolun başında olmanın henüz lise bitirme yüksekokulu kazanma öncesi süreçte benim gerçeğim bu dinamik hayat zik zakların neresinde acaba .? neyse arada bir böyle felsefe düşüncelerimin yağmurunda ıslansam da önümdeki günlere yoğunlaşmalıyım evet dilerim başarı grafiğim beni yanıltmaz şansızlıklar yapışmaz bu yıl istediğim bir üniveristeyi tutturur içimdeki okuma heyecanlarımı mutlu sona erdiririm…” daha fazla devam etmek istemedi masa üzerinde neyi aradığını bilmeden karıştırmaya başladı karalama kağıtları buruşturulmuş iptal kağıtlar sayfaları kopuk kitaplar altından eline gelen cam tabağı önüne çekti Malatya işi kayısı ( bir diğer adı miş-miş ) yaş ve kurutulmuş olanlar bir arada canı çekti bir iki yemeye başladı babasının malatya’lı oluşuna sevinmeden edemedi gelen-giden hısım akraba sağolsunlar bu metropol kent hayatı içinde unuttuğumuz damak tadını yeniden kazandırmış oluyorlar böylece.Saçlarına gözü ilişti küçük aynası ile bir yandan yüz hatlarına bakarken bir yandan bir türlü baş edemediği saçlarını gözden geçirdi aklından gelip geçmiyor iyice kısaltmak ama buna cesaret edemiyor bakalım dedi bakalım hangi gün ve stres sonrası bu radikal değişimini gösterecekti yani saçlarından başlayacak bir değişim belki de üniveristeli olarak yeni farklı bir imajla hayata gülümsemeliydi..sahi neden olmasın dedi ve ince bir alaycı dudak büküşle kesinlikle bunu yapmak istediğini belli ediyordu …
.......................
…bu havada neler yazabilirim ki kar fırtına soğuk ne kadar can sıkıcı bir sabah gök küllerle kaplı ne yapacağımı bilemiyorum canım çok sıkılıyor ne boğazın maviş suyunu ne de kar yağışının şehirdeki izdüşümü hiç biri çekmiyor ilgimi bugün cumartesi nasıl bir proğram yapmış olmalıyım ki bana yakışır düşsün yoksa bu kıyamet rengiyle gökyüzü korkutacak beni gün boyu böyle ürkecek miyim ? en iyisi kendime şöyle kaşarı kalın kesilmiş bir tost yapayım yanında meyve suyu tabi çikolata da hazır beklemeli müzik kulaklarımda önce rep sonrası biraz metal biraz bizden pop ortaya karışık (!) olacak ama ne yapayım başka türlü üzerimdeki bu hava baskısını atamayacağım dur daha bitmedi eğer bu kara rengiyle gök hiç açmayacak olursa kendimi asla dışarı atmayacağım ama açarsa evde kaldığımın acısını iyice çıkaracağım kendimi alış-veriş merkezine atıp vitrinlerde görmediklerimi seyre koyulacağım belki tanıdık bir yüz arkadaşa rastlarım takılır kalırım off ya acaba kendimi bir sinemaya mı atsam canım pop-corn ( patlamış mısır ) istedi bak ..neyse günlük sayfam dolmak üzere bugünün kısa özeti dışarısı kar tipi ölümcül bir durum ben de evde sıkıntı daralma ölümcül vakayım derhal bu durumdan kendimi kurtarmalıyım ..
22.03.2012/beylerbeyi
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.