- 550 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Sadece Özlüyorum..
Yorgunum..
Özlemekten bahsedeceğim sana; hani senin hiç yaşamadığın. Benim sensiz geçirdiğim saatlerde, sık sık vücudumun her bölgesinde nükseden o rahatsız telaştan. Biraz başını ağrıtacağım kusuruma bakma. Belki rahatsız olup kulaklarını kapatacaksın. Olsun ben anlatacağım.
Beni dinler misin.
Gözlerini kısma öyle, kaşlarını da çatma lütfen. Çok uzun değil anlatacaklarım, biraz yarım kaldım. Zaten toplasan bir tam etmezdim kendi başıma, yarım oluşum yarım kaldı onu anlatacağım. Uzun uzun yazılan cümlelerimin her birinde senden söz etmek ne demek bilmiyorsun. Biz o kadar kısa süren bir ömre sahiptik fakat anlatırken seni hiçbir cümleye sığdıramıyorum. Çok bitkin düştüm, kafamı kaldıracak gücüm yok. Oturduğum sandalyenin de tek bacağını kırdım. Yok öyle zannetme... sinirden değil bu tavrım, kırık bir benin tam bir sandalyede oturması yakışmazdı. Ben de belki yakışıklı olurum diye kırdım sandalyeyi bacağından. Kızmadın bana değil mi?
Yalnız değilim.
Acılarım var. Senin olmadığın zamanlarda, yani sürekli onlarla konuşuyorum. Sesleri çıkmadan dinliyorlar beni. Arada anlamıyorum; kanıyorlar. Onlara bu durumu hiç yakıştıramasam da, sanırım ellerinde değil. Anlatırken içim geçiyor sık sık, uyuya kalıyorum. Sabah beni uyandıran alarmım dahi yok. Üzülmüyorum öyle düşünme, sadece isterdim işte. Belki odur arayan diye alarmın sesine uyanmayı. Hem düşünsene bir de senin aradığını, kim istemez ki? Ağlamıyorum artık, sadece mutlu rolünden vazgeçtim. Beni böyle görmeni istemediğim içinde sokaklarda pek gözükmüyorum. Belki rastlarız, sırf sen halime üzül diye giydiğim bir maske sanırsın hüznümü diye ekmek almaya bile geceleri gidiyorum. Bayat ekmekler oluyor malum, ne yapalım özleminin üçüncü asrı böyle yaşamayı öğretiyor adama.
Az kaldı, sabret.
Apartmandan atılacağım yakın zamanda. Kirayı denkleştirmem mümkün değil. Çalışmıyorum son 2 aydır. Sürekli kapımda ev sahibi. Durumu anlatıyorum gitti o diyorum, bittik biz diyorum anlamıyor.. O da haklı tabii. Neyse ki fazla yemek yemiyor ve su içmiyorum. Masraf olmasın. Evin her köşesini de toz götürüyor. Bir yazdığım masa bir de kahve içtiğim kupam temiz. Bunlarla idare ediyorum. Kızma bana; mutsuz falan değilim, hiçbir şey yolunda sadece. Böyle olması gerekiyordu belki de. Farkında değilim, bilmiyorum yaşadığımı. Sadece yaşattıklarının izindeyim. Hâlâ izlerin var anlayacağın, bu yüzden özlüyorum.
Şimdi teşekkür mü etmeliyim beni dinlediğin,
Yoksa beddua mı etmeliyim gittiğin için bilmiyorum.
Bildiğim bir şey varsa, sadece özlüyorum.
Sadece özlüyorum...
Kerem Sümer. (Kalabalık Saçlı Adam)