Anneme Mektup
Yıllar önce o sıralarda 16 yaşında olan kızım, bir kavga anında ’anne sen sevmeyi bilmiyorsun’ ithamına karşın ’öğret o zaman bana’ derken kendimi ’çocuklarımı gerçekten sevmiyormuyum’ sorgusunun dehlizlerinde buldum.
Anne olupta sevmeyi bilmemek mümkünmüydü ?
Düştüklerinde canım onlardan daha fazla yanmadı mı ?
Arkadaşları onları duygusal anlamda incittiklerinde, gururum onlardan daha fazla kırılmadı mı ?
Giderlerken arkalarından veya bırakırken onları arkamda, ağlamadıklarımda hiç değilse burnumun direği inceden inceye sızlamadı mı ?
Hastalıkların da başuçlarında olmadım mı ? Aşklarında dinleyici, başarıların da alkış, kızgınlıklarında sakinleştirici, gelebilecek her türlü kötülüğe karşı önlerinde kalkan olmadım mı ?
Hayalleri hayalim, umutları umudum, korkuları korkum olmadı mı ?
Yok hayır ben çocuklarımı çok sevdim, bir tek sevgi nasıl çizilir onu bilemedim.
Bugün senin doğum günün..!
Ne var ki kestiğin hiç bir doğum günü pastasının bir dilimine sahiplenemedim.. sende benim her seferinde dileğimin ’sen’ olduğunu bilmeden üflediğim mumları göremedin.
Haliyle hiç bilemedin bana sahip olmanın zevkini ve haliyle hiç süremedim sana sahip olmanın keyfini..
Mesela yaşayamadık senle hiç utanmadan ağlayabilmenin ve gülebilmenin hatta birbirimizi fütursuzca kırabilecek kadar kavga edebilmenin özgürlüğünü..
Dört adet harf dizisi olarak kaldın hiç kullanılmayan..kullanılsa da pekte öyle anlamı olmayan.
Bugün senin doğum günün..!
Bir çin atasözü derki; ’kopan bir ipe sımsıkı bir düğüm atarsanız, ipin en sağlam yeri artık bu düğümdür. Ama ipe her dokunuşunuzda canınızı acıtan tek nokta yine o düğümdür’..İşte sen o düğümdün canımı en çok acıtan.
Bugün senin doğum günün..!
Görebilseydin keşke, gülen dudağımın kıyısında ki hüznü..
Hakkımıza düştüğü kadarıyla yaşatabilseydik keşke zamanlarımızı yanyana..bazen yastık olsaydı omuzlarımız ve dizlerimiz birbirimize, bazen de set olsaydık kötülüklere amansızca dimdik durabilen.
Ama olmadı ! Ne yapalım ?
Eğer hayattaysan ki onu da bilemiyorum, bugün 75 yaşına basıyorsun.
Doğum günün kutlu olsun..
Ama hep derim ya !
Bir sıfır yenik başlamamam için hayata,
’Sen olmalıydın ben vardıysam eğer’..
YORUMLAR
Ne kadar üzücü durumlar.Biz anne olunca evlatlarımız için yaşıyoruz ve gerçekten hani derler ya anne ol anlarsın.Anne oldum ama halen benim annem beni neden hiç sevmedi bunu anlayamadım.Güzel bir anlatım,canım bir kez daha acıdı.Yüreğinize sağlık,kutlarım
Fakih
Birde Bu tarafı var annesizliğin değil mi? ben annemi akybedince acımı içime attım annesiz olduğunu bildiğim arkadaşlarımın ve annelerini çok genç yaşta kaybeden yakın dostlarımın yanında. Utandım anne diye arkasından ağlamaya, onları düşündüm ve kendimi mutlu ilan ettim annemle geçen 48 yılın ardından... Ama diğer taraftanda annesiyle hala birlikte olanları kıskandım neden benim annemede bir 15 yıl daha müsade etmedi Yaratan diye . Yaşı 80 olanları kıskandım.... Annenin varlığı nasıl güç ise yokluğu bir o kadar güzsüzlükmüş... Sanki ayagınızın altında sabun varda siz hep kayıyorsunuz gibi..... Bu duygusal yazınızdan dolayı sizi kutluyorum...... saygılar hanfendi.