Hz. Aişe Validemiz
Hz. Aişe r.anha. Hz Ebu Bekir Sıddık r.a. kızıdır.
Hicret’ten dokuz sene önce Mekke-i mükerremede doğdu.
Kuvvetli bir zekaya sahipti, Faraiz ilmini bir çok İslami
hükümleri öğrendi. Resulullah’tan 2210 hadisi şerif
rivayet etti ve en çok hadis rivayet eden yedi sahabe arasına
girmişti.
Güçlü hafıza ve harika bir muhakeme kabiliyetine
sahip olan Hz. Aişe validemiz, güçlü hafızası sayesinde
Kab bin Malik’in kasideleri, Hassan bin Sabit ve
Abdullah bin Malik’in kasideleri ve manzumeleri tamamen
ezbere bildiği şiirler arasında idi. Ve bu konuda
“Çocuklarınıza şiir ezberletin ki dilleri tatlansın”
diye tavsiyede bulunmuştu.
Bir çok sahabi, Peygamberimizin s.a.v. çeşitli
Meseleler hakkındaki İslam hükümlerini ondan sorarak öğrendi.
Hz. Aişe’nin r.a faziletine delil olarak,
Ebu Musa el-Esari şöyle diyor:
’Biz Resulullah’ın ashabı, bir Hadis-i Şerifte güçlük
çektiğimiz zaman Aişe’den sorardık. Zira Hadis
ilminin kendisinde mevcut olduğunu müşahade ediyorduk.’
Tirmizi.
Kadınlarla ilgili bir çok meselenin kaynağını o teşkil etmiştir.
İlmi dirayeti bir çok erkeklerden daha üstündü.
Resulullah efendimiz, Hz. Aişe’yi çok sevdiği için, ona ’Humeyra’
derdi. Peygamberimiz s.a.v.:‘’Dininizin yarısını bu Humeyra
kadından öğreniniz.’’ Buyurdu.
Hz. Aişe validemiz Peygamber Efendimizle s.a.v
Hicretin ikinci senesi Şevval ayında Resulullah s.a.v 55 yaşında
iken Aişe r.a ile nikahlandı. Hz. Aişe ile evlendiler.
Aişe r.anha. şöyle demiştir:
‘’ Ben Rasulullahın şöyle buyurduğunu işittim: Ya! Aişe
Sen bana iki defa rüyada gösterildin. Rüyamda ki adam,
Elinde beyaz bir ipek parçası tutuyor, bu ipek parçası
İçinde seni görüyor ve bana ‘’ İşte bu kadın senin zevcendir’’
Diyordu. Ben onun tuttuğu ipek parçasına baktığımda seni
Görüyor ve ‘’Eğer bu rüya Allah tarafından ise şüphesiz
Bu gerçekleşir’’ diyordum. Buhari, Müslim.
Hz.Aişe r.a
Hz. Hatice r.a den sonra en çok sevdiği hayat arkadaşıydı
Hz.Aişe r.a her bakımdan örnek bir hanım idi.
Vahyin sağanak sağanak boşaldığı Nübuvvet mabedinde
Hz Aişe validemiz, bir mürşide ve bir muallime idi.
Resulullah s.a.v. ile aralarında derin bir sevgi ve saygı
bağı vardı, fevkalade üstündü, hemen bütün İbadet hayatında
bütün yıl fasılalarla oruç tutar, hemen her gece namaza
kalkar, Allah Resuluü ile teheccüd kılardı. Cebrail a.s,
Dihye r.a suretinde geldiğinde Hz. Aişe onu görme
şerefine nail olan tek Peygamber hanımı olmuştur.
Hz. Aişe r.a hikmet ve şeriat kaynağı, din konusunda
sonsuz bir derya idi. İlim,fazilet ve takva sahibiydi. Bir diğer
husus da Aişe validemizin Cebrailin a.s kendisine selam ettiği,
Hadis-i Şerifle sabitlenmiştir.
Hz. Aişe r.a şöyle rivayet eder: ’Resulullah s.a.v bana:
’Ey Aişe! .. Cebrail sana selam eder’, dedi. Ben de:
Ona da selam olsun, benim görmediğimi o görür, dedim.’
Buhari, Müslim.
Bir defasında Rasulullah Hanımlarından Ümmü Selemeye r.a. şöyle
Buyurdular:
‘’Beni, Aişe hakkında incitmeyiniz! Cebrail bana yalnız
Aişe’nin yanında iken geldi.’’
Ümm-i Seleme de dediğine pişman olup, tevbe ve af diledi.
Resulullah efendimiz bir defasında, kızı Hz. Fâtıma’ya buyurdu ki:
‘’Ey kızım, benim sevdiğimi, sen sevmez misin?
Hz. Fâtıma’nın, “Elbet severim” demesi üzerine, yine buyurdular ki:
- O hâlde, Aişe’yi sev! ’’
Bir diğer rivayette ise:Hz. Aişe validemiz şöyle buyuruyor:
“Birgün Resulullah efendimiz, mübarek nalınlarının kayışlarını çakıyordu.
Ben de iplik eğiriyordum. Mübarek yüzüne baktım. Parlak alnından
ter damlıyordu. Ter damlası, her tarafa nur saçıyor, gözlerimi kamaştırıyordu.
Şaşakaldım. Bana doğru bakarak buyurdular ki:
‘’ Sana ne oldu ki, böyle dalgın duruyorsun? ’’
Ben de, ’Ya Resulallah! Mübarek yüzünüzdeki nurların parlaklığına ve
mübarek alnınızdaki ter tanelerinin saçtıkları ışıklara bakarak
kendimden geçtim” dedim.Bunun üzerine, Resulullah efendimiz
kalkıp yanıma geldi. Alnımdan öptü ve buyurdular ki:
‘’ Ya Aişe! Allahü teâlâ sana iyilikler versin! Beni sevindirdiğin
gibi, seni sevindiremedim.’’
Bir diğer mübarek sözlerinde Peygamber efendimiz buyurdular ki:
‘’Ey Aişe! Geceleri şu dört şeyi yapmadan uyuma:
Kur’an-ı kerimi hatim etmeden,
Benim ve diğer peygamberlerin şefaatlerine kavuşmadan,
Müminleri kendinden hoşnut etmeden, Hac etmeden.’’
Resulullah efendimiz bunları söyledikten sonra namaza durdu.
Namazını bitirip de yanıma geldiğinde, kendilerine dedim ki:
Ey iki cihanın güneşi olan Efendim! Annem, babam, canım
sana feda olsun. Bana dört şeyi yapmamı emrediyorsun.
Ben bunları bu kısa müddet içinde nasıl yapabilirim?
Bunun üzerine tebessüm ederek buyurdular ki:
‘’Ya Aişe! Ondan kolay ne var?
Üç İhlâs-ı şerifi ve bir Fâtiha suresini okursan, Kur’an-ı kerimi
hatmetmiş; bana ve diğer peygamberlere salevat getirirsen,
şefaatımıza kavuşmuş; önce müminlerin ve sonra da kendi
affını dilersen, müminleri kendinden hoşnut etmiş;
“Sübhânallahi velhamdülillahi ve lâ ilâhe illallahü vahdehû
lâ şerîke leh. Lehül mülkü velehül hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr”
tesbihini okursan hac etmiş sayılırsın.”
Bu büyük kadın, bir gün Efendimiz’in s.a.v. yanında birdenbire
hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlar.
Allah Resûlü s.a.v. kendisineniye ağladığını sorduğunda da,
’Cehennemi hatırladım da onun için ağladım! Acaba, kıyamet
günü ailenizi hatırlar mısınız? ’ der. Peygamber Efendimiz şu
cevabı verir:
‘’ Ya Aişe! ’Üç yerde kimse kimseyi hatırlayamaz:
Mizan esnasında, tartının ağır mı hafif mi geldiğini
öğreninceye kadar.
Amel defterlerinin teati edildiği verildiği zaman ki,
acaba defter sağdan mı soldan mı, yoksa arkadan mı
geleceğini göreceği ana kadar. Cehennemin iki yakası
ortasına kurulan sıratı geçme esnasında ve geçinceye kadar.’’
Bu sözüyle Allah Rasulü s.a.v saydığı bu üç yerde,
kendi ailesi dahil hiç kimseyi hatırlayamayacağını
bildirmekte ve Hz. Aişe’ye adeta başının çaresine bakmasını
söylemektedir.
Hz. Aişe annemiz, hiç şüphesiz kadınlık âleminin baş tacı.
Hz. Aişe validemiz, bir peygamber hanımı,
Hz. Ebubekir’in kızı ve müminlerin anası olmasına rağmen
ahiretteki hesap endişesiyle ağlamaktadır.
Resulullah s.a.v. Hz. Aişe validemizin hücresinde ve onun gögsüne
Yaslanmış olduğu halde vefat etti. Hz.Aişe annemizin odasına defnedildi.
Aişe validemiz, Rasullullah ile dokuz sene evli kaldı.
Peygamberimizin vefatından sonra Hz.Aişe annemiz 47 yıl daha yaşadı.
Şanlı peygamberin mübarek zevcesi, 676 senesinin Ramazan ayının
17. salı günü Medine-i münevverede Hakkın rahmetine kavuştu.
Ebu Hüreyre’nin kıldırdığı cenaze namazının ardından hemen binlerce
insanın katılımıyla Cennet’ül Baki mezarlığına defnedi.
Rabbimiz de Hz. Aişe validemizden razı olsun.
Kaynaklar...............................
Kuranı Kerim.. Nur sur ayet 11-20. Muteber Hadis kaynakları..... Nesefi.. Akabe K.
Konya / 2003
Ali Kılıç Kakiz