- 1299 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖLÜME İSYAN ETME
ÖLÜME İSYAN ETME
Gecenin ayazında donan bedenimin titremesi uyandırıyor beni uykumdan. Oysaki uyanıp gerçekleri görmek istemiyordum. Bedenimde dolaşan sakinleştiricinin etkisinden olsa gerek hiç bişey hissetmiyordum. Ağlayamıyordum ölümün arkasından isyan edemiyordum. Feryatlarım yükselmiyordu yankılanmıyordu odada. Öylece uzanıyordum yatakta. Hıçkırıklar boğazıma tıkanıyor nefes alamıyordum. Her kapının açılışında o geldi diye dönüp bakıyordum ama o değildi sadece eş dost…
Ertesi gün bedenim buna daha fazla dayanmadı eve gelen cenazeye öyle sarılmıştım ki feryatlarım heryeri inletiyordu savaşıyordum beni uzaklaştırmaya çalışanlarla. İsyanımın sebebi ölümdü ve ben dayanamıyordum buna. Gidişini kabullenmeyip bağrıyordum. Son kez olsun yüzünü görmek istedim baktım sadece, ne hissettiğimi bilmiyorum ama sadece baktım bu bir vedalaşma olabilirdi son sözlerimi söylemeliydim ama olmuyordu işte donmuştum. Sadece bakıyordum yüzündeki nuru öylece duruyordu pamuk gibiydi gene yüzünde aynı tebbessüm vardı. Dokunmak istedim izin vermediler zar zor elini tuttum gene dondum sustum. Bu sefer yaşlar gözlerimden değil yüreğimden akıyordu. Ölümüne dayanamıyacağımı bildiğinden bana hap nasihat etti ölüme isyan etme diye. Evet ölüme isyan etmemeliydim ama olmuyordu işte yapamıyordum. Odadan çıktığımda annemi gördüm sadece baktık birbirimize evet sadece baktık. Ardından kucaklaştık birbirimizi bırakmayacağımıza yemin etik bu kucaklaşma tastiğiydi bu yeminin. Herkes birer ikişer odanın kapısından vedalaşıyordu . Ardından gerçek veda zamanı geldi dünyama sığdıramadımı tabuta sığdırmışlar götürüyorlardı. Koşmak istedim arkasından ama ayağım tutuldu yere çöktüm sadece baktım ardından öylece kaskatı baktım ardından sesiz sedasız baktım. Nasihatine uydum ölüme isyan etmedim. Ardı sıra gelen taziye dileklerinden sonra ev sesizleşti işte o an yaşadım ölümün acısını o an beynimden vurulmuşa döndüm. Kapınya odaklanıp saatlerce baktım kapıya belki çıkar gelir diye… Odasına girdim belki uyuyordur diye. Eşyalarına dokundum kokusunu içime çektim. Seccadesine yöneldim oturdum köşesine baktım gene. Hava kararmıştı yağmur yağıyordu bereket yağıyor derdi hep bereket yağıyor… Birden kendimi dışarda buldum yağmurun altında koşuyordum bilmiyordum nereye gidiyordum sadece koşuyordum. Tek hatırladığım mezarın başında ona sarılıp sabahladığımdı…
Aradan geçen yıllara rağmen hala yüreğim sızlıyor. Nasihatına uyuyordum ‘ölüme isyan etmiyordum’.
MURAT SEKİ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.