Faziletli olmak, keskin bir kılıca oturmak kadar güçtür.-- bhartrıharı
Davidoff
Davidoff
@davidoff

Mahmure

20 Şubat 2012 Pazartesi
Yorum

Mahmure

15

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1538

Okunma

Mahmure

Mahmure




MAHMURE



Kumkuma kuşları ötüşüyordu uzaklarda bir yerlerde.

Her ötüşlerinde sessizliğin sesi bir daha yırtılıyordu.




Saatine baktı,akreple yelkovan yükseklerde dans etmek üzereydi. Bir an durup düşündü, ne kadar uzun yıllar olmuştu Mahmure ile dans etmeyeli.


Bir sarhoşun, nara sesi ve hemen yanıbaşındaki dilencinin yalvarışlarıyla kendine geldi.
Elini gözüne götürdü, ağlamışlığını kimseler görsün istemedi. Cebinde bozuk para aradı. Sonra gözlerini dilenciye dikti.

Gözleri iyi konuşurdu. (Az önce son bozuk paramla buraya geldim dediğini nasılda anlamıştı öyle...!)

Dilenci, neredeyse cebindeki bütün bozuk paraları ona bırakıp gidecekti... Şirin bir gülümsemeyle, çareyi çekip gitmekte buldu.



Sevmezdi ya aslında meyhaneleri, ama tam da yanıbaşında idi Mahmure Meyhane.
Kollarını açmış sanki bana gel der gibiydi...

Seninde mi adın Mahmure ? İstemem diye geçirdi aklından.
Hatta beni kandıramasınız diye devam etti. Sonra kendini Mahmure’nin kapısında saçlarını düzeltirken buluverdi. Kuytuya oturdu suçlu biri gibi.

İçerde yaşlılardan kurulu bir fasıl heyeti vardı. Kanun taksimi bir şeyler çalıyorlardı, dinleyemeye vâkit bulamadan, göbek adı doğuştan Mahmure çiçekçi bir kadın, elindeki kırmızı karanfili uzattı.

- şirketten abi, şirketten...

Teşekkür etmek istedi. ( Sahi teşekkür nasıl edilirdi ki ? )



Gömleği lekeli bir garson elinde birgün öncesinin mezeleriyle geliverdi.

- şirketten abi, şirketten yeni müşterimize kıyak...

Gülümsemek istedi, eyvallah der gibi el kaldırdı.


Gözü sahneye ilişti, kaç sene öncesinin kıyafetini giymiş belli ki zavallı bir kadın. Adı Mahmure. Üç kuruş ekmek peşinde, gecenin bu saatinde, kaç tane kendi gibi saklanmışa söylüyor diye düşündü.


Daha sonra yaşlı fasıl heyetini izledi, tamburu çalmakta zorlanıyordu garip, arasıra uyuklayıp, uykusunda çalmaya devam ediyordu yaşlı kemane. Bu saatte sıcak yuvalarında torunlarıyla olmalılar diye içinden geçirdi..


Sonra;
Fasıl heyeti uyukladıkları yerde çalmaya başladılar. Kumkuma kuşları dışarda ötüyordu, dilenci kapıdan uzaklaşmıştı.

Mahmure’de yarış başlamıştı yine her akşam ki gibi.

- oğlum bir büyük daha... çın çın, çin çin... bardağın inceliğine göre sesler.

Mahmure kadın şarkının sözlerini bilsin, bilmesin istenilen şarkıları söylemesi gerekir. Çünkü göbek adı Mahmure. Hem ne anlaşılır ki iki kelimenin eksikliği.

Köşesine büzülüp kalıverdiği yerden bir süre sonra kalktı. Etrafındaki Mahmurelere bakıp garsona işaret ettiğinde eli, meteliği olmayan ceketinin cebinin astarıyla oynuyordu. Bu kadar şık bir ceket ve meteliksiz bir cep... İnsan ceplerinden utanmasa, astarından utanır.

..

Asil görünüşlü adamdı yani Allah için. Sevgilisi Mahmure bile onun bu asil görüntüsüne vurulmuştu .

..

- Hesap ?
- Şirketten abi, ilk gelenden şirketimiz para almaz. Bekleriz abim, en yakın zamanda.
Hafifçe gülümsedi, yine eyvallah der gibi elini kaldırdı. Kimseye teşekkür etmeyeli çok olmuştu. Nasıl edilir unutmuştu.


Gözlerine sus diyemedi.
Garson anlamıştı. Konuşurken bir taraftan da, elindeki tepsiyle gömleğindeki lekeyi kapatmaya çalışıyordu.

Kendisini zar zor dışarı attı. Bütün Mahmureler için bir şeyler yapması lâzımdı.

Önüne çıkan ilk taşa vurdu.
Sonra ikincisine,
Daha sonra diğerine
Diğerine, diğerine... Eliyle gözlerinden sızan yaşları silip yürüdü. Yürüdükçe taşlara vurmaya devam ediyordu.



Kumkumalardan artık ses çıkmıyordu, uyumuş olmalıydılar.









öyküsatıcısı2012Davidoff








Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Mahmure Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Mahmure yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Mahmure yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
NÜS
NÜS, @nus
12.3.2012 18:33:31
Nefisti, sanırım alışkanlık yapıyor bana bu sayfa. sevgilerimle.
can.er
can.er, @can-er
11.3.2012 13:37:10
10 puan verdi

Hayatın içinden, yaşanmışlıklara dair güzel bir öykü.
Tebrik ve saygılarımla.



can.er tarafından 3/14/2012 3:09:16 PM zamanında düzenlenmiştir.
mori kız
mori kız, @mori-kiz
9.3.2012 23:22:53
ara ara şiirden kopup buralara düşmek çok güzel
bunu ara ara değil de sıklıkla yapmam gerek anlaşılan

Aynur'un dediği gibi sen güzel ''kalp insanı''sın

sevgilerimle
Etkili Yorum
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
3.3.2012 14:32:39
Sevgili öykücüm. Öncelikle bu esere geç kalışımı bağışla...

Öyküden evvel senin karakterlerin hakkında bir kaç şey söylemek istiyorum. Neşeli olsunlar, mutsuz olsunlar, olayın kahramanlarının içini görmek mümkün. Yani hareketleri içlerinden geçirdiklerinin yanında yavan kalıyor. Hemen hepsi o denli "kalp insanı." Ben içinde dünyalar kurup yıkan insanlar için bu sözü kullanırım.

Öykü boyunca kahramanın zihninin bir köşesindeyiz. Nereye bakarsa o yana bakıyoruz. İşin garibi içinden geçenleri bile hissedebiliyoruz zaman zaman. Duyguyu okura geçirmek ustalık ister. Çok nadir durumlarda ustalık olmasa da anlatılan olayın duygusuna girebilirsiniz. Bu da yaşanmışlıklarınızla alakalıdır. Ama bir okur hiç görmediği bir ortama öykü kahramanıyla giriyor ve onun paralel istikametinde gülüyor ya da hüzünlenebiliyorsa burada yazarın ustalığından söz edebiliriz.

Ben hiç meyhane ya da o tarz yerleri görmedim. Ama Mahmure resim resim aklımda canlandı öyküyü okurken. Fasıl heyetinin yüz mimiklerinden, şarkıcının demodeliğine hatta garsonun gizlemeye çalıştığı lekenin ne lekesi olduğuna kadar. İşte bu öykünün başarısıdır. Sonunda ben bir okur olarak bütün Mahmure'ler için endişelenmişsem, üzülmüşsem, onların farkına varmışsam, bu öykü amacına ulaşmış demektir.

Mahmure'deki duygu yoğunluğu da en az diğer öykülerin kadar fazlaydı. Adamın neden o satte orada olduğunu, Mahmure'nin ona nasıl bir yanlış yaptığını, oradan ayrılınca nereye gittiğini, dilencinin akıbetini, şarkı söyleyen Mahmure'nin hayat hikayesini okura bırakmışsın. Biz onlara yeni öyküler oluşturduk zihnimizde.

Sanırım biraz fazla uzattım. Ama senin eserlerin "tek hikayeye" sığmayacak kadar dip derinliğine sahip. Yani bilinen tabirle "buz dağının bir görünen, bir de görünmeyen kısmı" gibi...Anlattıkların gösterdiklerinden daha derin. Bütün öykülerinin özelliği bu. Demek ki Davidoff "kalp insanı".

Sevgiler ustam.
kibritçikızınkibriti
kibritçikızınkibriti, @kibritcikizinkibriti
21.2.2012 15:07:23
eve gelesiye ayakkabının burnu sürtülmüştür iyice) yenisini de almak lazım şimdi.bak şu mahmurelerin yaptığına...güzeldi her zaman ki gibi...sevgiyle davidoff...
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA, @erayozgorsarikaya
21.2.2012 09:48:45
süper süper yazı bu işte anlatım bu çok ama çok beğendim tebrik ederim her şey mahmure hayat mahmure ölüm mahmure geçmiş gelecek aşk hüzün sevgi hayel herşey mahmure adam mahmure çok beğendim yazan yüreğiniz dert görmesin
erolabi
erolabi, @erolabi
21.2.2012 08:19:45
Ben de bir gece yoldaki bir taşa dayanamayıp "vola" yi patlatınca karşı binanın zemin katındaki araba galerisinin koca camı "şurguur" diye iniverdi.
Babam Allah'ı var, iki tokattan sonra şöyle bir bakar gözlerimde "fer" varsa devam ederdi.
Asla dayanamayacağım kadar vurmadı.
Ya da ben o vurdukça dayanabildim,inatla.
Bir akrabam müftülükten ayrılmıştı.Ticarete başladı. Muavfak da oldu.Bir gün eski arkadaşlarından biri gürdi dükkana,morali sönük,gözleri şiş.
Adam "Hanımla aramız bozuk ağabey,kaç haftadır konuşmuyoruz.karı koca ilişkisi de bitti. Valla boşanacaz anlaşılan" dedi.
Eski Müftü "dur hele dedi.
Sebebini sorunca aslında ortada ciddi bir neden olmadığını öğrendi.
Ve akşam İmam arkadaşını alıp Beyoğlunda bir meyhaneye götürdü.
İmam "Hocam ya valla olmaz bak bi gören ol.." demesine fırsat vermeden garsona " Bize iki portakal suyu ,demli olsun " dedi.
İmam portakal suyunu duyunca rahatladı.
İçtikçe içesi geldi.
İçesi geldikçe Müftü abisinin verdiği kağıt paraları dansöze akşetti.
Geç saatlerde meyhaneden çıktılar.
Eski müftü abi otomobilin camını açıp yeşil gözlü güzel Roman kızdan bir demet de gül aldı.
Hocayı elinde bir demet gülle evinin merdivenlerinde bırakrı.
Ertesi gün imam koşarak eski Müftü abisinin dükkanına geldi.
"Abi yaaa...sen benim hayatımı kurtulmama vesile oldun Abim ya !" dedi.
İmam evin kapısındaki zile yaslanınca hanımı kalkmış kapıyı açıp küs avradın yapması gerektiği gibi sırtını dönüp yatağa giderkenimam elindeki bir demet gülü kadının göğsüne dayayıp, "affet beni canuuummmm, yerim seni beaaaaa" deyince kadın da haftalardır er'inden uzakta yaşamanın verdiği bıkkınlık ile kocasının kollarına bırakmış kendini...
Aklıma bu anı geldi.
Sevgili Davidoff beni otuz yıl önce İstanbul Kağıthane'de yaşadığım zamanlara attı.
Çok iyi,kaliteli yazıyorsun.
Tebrik ve teşekkürlerimi sundum.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
20.2.2012 22:00:40
. İnsan ceplerinden utanmasa, astarından utanır.

Sen bi dahisin Davidoff, hüzünlü olsa da sürükledi öykü.

Tebrikler, selam ve sevgiler...
Mehtap ALTAN
Mehtap ALTAN, @mehtapaltan
20.2.2012 20:13:26
Senin yazılarını okurken hep şaşkınım hep!

Başka bir rengin başka bir tonusun...

Herkesin bir Mahmuresi ya da bir Kumkuması vardır...

Hüznün içinde bir tutam duyguyu da ekip kocaman bir keyif oluşturmuşsun...

Tebrikler...
besimtaret
besimtaret, @besimtaret
20.2.2012 19:50:29
9 puan verdi
Çok hoştu; kaleminiz daim olsun efendim !
Saygılarımla.
SE
SEVİLAY DİLBER., @sevilaydilber-
20.2.2012 19:14:59
görüpte içlenen insanların varlığından haberdar olmak ne güzel..
mahmureler..
ah birde..
kumkumalar..
sevgilerimle beğenimi gönderiyorum.
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
20.2.2012 18:39:11
canım yine güzel bir anlatılam anlatmışsın
hüzünlüde olsa güzel di saygımlasın herdaim
Mehmet GÜZEL
Mehmet GÜZEL, @mehmetguzel
20.2.2012 18:35:23
10 puan verdi

Yine çok güzel bir öykünüzü okumanın şerefine nail oldugum için kendimi şanslı
hissediyorum.
Mahmuresiz bir yaşam düşünemiyorum,önemli olan mahmurelerin acı çekmemesi.

SAYGIMLA




çöldeki kelebek
çöldeki kelebek, @coldeki-kelebek
20.2.2012 17:59:39
10 puan verdi
Bir insanı unutulmaz yapan; beraber yaşanılan sevinçler değildir.
Onun sana yaşattığı acılardır.veya senin ona yaşattığın acılar mı diyelim

Hepimizin Mahmuresi vardır sankii ya da biz birilerinin Mahmuresi kalıyoruz..


Ben kumkumaların seslerini hala duyuyorum..
Uyumamışlar!!

Davi
biliyorsun değil mi?

Sevgim beğenim pek çok..

O qué
O qué, @o-qu
20.2.2012 17:59:33
Evet, öykü hüzünlü...
Ama seni okumak daima keyifli..

Teşekkürler yazarım.
Sevgilerimle
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.