- 1979 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
ÖLÜM
Hep bir kavga içinde hayatımız bir koşturmaca sanki hiç sonu yok gibi. Kıskançlık fesatlık fitne yanı başımızda, sanki birileri elinize garanti belgesi tutuşturmuş. Sen evet sen sonsuza yaşayacaksın der gibi. Bu gün varken yarın yok olabileceğimizi düşünmüyoruz.
Neden bu kavgalar bu çekememezlikler? Bunca giden var ne götürebildi? Sen ben o ne götürebileceğiz. Şu ölümlü dünyada geriye bırakabileceğimiz beyinlerde güzel bir anı değil mi? Ama yok olur mu? Kalp kırmak, iftira atmak, yalanlarla birilerini kandırmak varken neden güzellikler ile yaşamak değil mi?
Düşünün bakalım bu son gününüz yarın sabah uyanmayacaksınız ebedi yolculuğa çıkacaksınız. Aklınızdan neler geçerdi, hangi hataları düzeltmeye çalışırdınız? Af diler miydiniz? Helallik almayı düşünür müydünüz? Pişmanlık duyar mıydınız? Bin bir soru işareti değil mi? Ölüm aslında ne kadar yanımızda ve biz hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz. Düşünmeden kalp kırıyor can yakıyoruz değer mi şu ölümlü dünyada kırgınlıklarla yaşamaya?
Hadi uzatalım birbirimize ellerimizi bırakalım gereksiz kavgaları affetmeyi öğrenelim, sevginin ışıklarına açalım kalbimizi. Çok zor olmasa gerek sevmek. Ne dersiniz? Hadi tutun elimi sanki sabaha çıkmayacakmış gibi…
BU GÜN UZAKTAN BİR AKRABAM VEFAT ETTİ PEK TANIMASAM DA ETKİLEDİ BENİ BENDE BU YAZIYI YAZDIM İÇİMDEN GELDİĞİ GİBİ ALLAH’IM HEPİMİZE HAYIRLI ÖLÜMLER NASİB ETSİN
YORUMLAR
İnanılması gereken bir tek gerçek varsa o da ölümdür.Ertelenemeyen,vazgeçmeyen ve canlı cansız tüm varlıkların yaşayabileceği tek gerçek.
Evet,ölüm var! Düşüncesi bile bazen bir çok insanı ürpertir,lakin ne ürpertiler ne korkular hiç biri buna engel değildir.
*
Bir gün oturduğum yerde '' ben ölürsem,'' diye başlayan anlık bir düşüncenin kucağında buldum kendimi.Ölümden önce ve ölümden sonra diye hayatımı ikiye böldüm;ama sadece bölebildim ,ötesine geçemedim.İnsan kendi ölüsüne ağlar mı bilmiyorum? Ama ben ağladım.Kendime mi yoksa geride bıraktıklarıma mı ağladım, diye bir soru belirirse ulu-orta ;kendimden ziyade geride bıraktılarıma ağladım ve yokluğumun ne kadar zor olduğunu kaybettiklerimin yokluklarıyla kıyaslayarak anladım. Başımı sallayarak o düşüncenin bir an evvel havalanıp kaybolmasını diledim ama sadece dilemekle yetindim...
Ruhanı bir çöküşün bedende yarattığı artçıların aslında insan hayatında ne kadar önemli olduğunu o an anladım.Kendime yabancılaştığım; ama varlığına tüm kalbimle inandığım, dost olduğu kadar düşmanlığını da yitirdiklerimle aynı terazide tarttığım zaman aslında ikisinin de ağırlığının aynı olduğunu anladım.Böyle bir ikilemenin hakikatine tanık olmak ve bunu istekli veya isteksiz kabul etmekte cabası...O yüzden iyi ki ölüm var! Ya olmasaydı?..
Sevgili Şairem,farklı bir ruh sendromuydu.Yazdıklarımın konunun temasıyla hiç bir alakası olmayabilir, ama bir ömrü dört harfe sığdırmak öyle kolay değildir o yüzden sürçü lisana af...
İnsanlara seslenişiniz,sevgiyi ,dostluğu, barışı aşılamaya çalışmanız her şeyin bir sonunun olabileceğini unutan insanlara bunu hatırlatmaya çalışmanız güzel.Madem bir ömrün sonunda ölümle yüzleşeceğiz o zaman tuttum ellerinizden...
Sevgimle.