- 853 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Yaşamın ucu
Yaşamın ucunda kalan bir gencin hikayesi bu anlatılacaklar belki bir yaşam hikayesi....
Bu genç aslında daha 18 yasına hayata gözlerini yeni açmış bir kırlangıç gibi;Aslında bu genç hayatın herşeyini biliyor ama hiç bir şeye cesareti olmayan yürek korkusuyla yaşayan bir gençmiş.
Yıllardar 11 ocak 2010 pazartesi sabahı gözlerini açan genç üsküdara yakın semtlerde oturan sahile yakın bir noktada olan geçn pazartesi sabahının iş temposuna kenddine kaptırmış hayatına yeni bir sayfa açma çabasına uğraşan genç yine başarısız oluyor.
Sahilde kız kulesinin karşısında yaşama küsmüş şekilde oturan genç düşünüyor ama kimseden ona bir yarım gelmiyor.Genç o kadar yalnızki hayata tutunamıyor yalnızlığın çaresinde boğuşuyor.Bu arada kick box’a devam eden genç kum torbasında çalışırken okadar hırslıki kum torbasını hayat kötülüklerini görerek çalışıyor hala boşlukda olan genç kendi kendine şu konuşmaları geçer.
Genç: Ben bu kadar kötü birisimiyim yalnızlığımı paylaşacak duygularımı paylaşacak birisi yok diyor kendi kendine konusuyor.
Bu arada genç o kadar karamsarlığa girmişki hem hayattan iteklenmiş kimsesi yok ve bu genç artık hayata dair hiç bir konuşması yok en sonunda ölümün çaresini arıyor ama onuda beceremiyor.Sahildeki tanıştığı bir balıkçıyla konuşuyorlar teknede.
Genç: Ramo sen balıkçısın bana hayatın gerçeklerini anlatabilirmisin diyor.
Ramo: Bak hayatın gerçekleri acıdır,bazen görmemen lazım diyor.
Genç: Ramo peki bana aşkı anlatırmısın?
Ramo: Aşk öyle birşeydirki yaşamasını bileceksin ama eğer yaşayamıyorsan hiç görmeyeceksin dedi.
Genç: Ben bir şey anlamadım der ve beni sahile bırakırmısın der ayrılır.
Genç tekrar düşünmeye başlar hayatı aşkı herşeyi ama hala çözüm bulamaz bunlara ve en sonunda beklediği gün gelir gencin ölüm zamanı.
Genç kick box maçına çıkacaktı bu bir bölge şampiyonluğu maçıydı ve ölümü burda tadıyordu.
Genç için o gün için sabırsızlıkla hazırlandı ve ilk maçında kolunu kırdı ve hayatın ölümünden döndü ama o hala boşluk içindeydi ona yardım eden kimse yoktu ve gencin sonu akıbeti belli değildi.....
yazımın evamı başka zamana ....
ahmet faruk fidan
YORUMLAR
Sevgili Faruk.
Şirlerin oldukça güzel olmakla birlikte düz yazıda maalesef tel tel dökülüyorsun. Seninle okulda buluşup bu konu üzerinde uzun uzadıya konuşana kadar bence yeni bir yazı yazma.
Bu yazında en önemli hatalar:
1- Bu bir öykü ya da söyleşi yazısı olabilir ama makale değil. Makale yazsısı bilimsel verilere ve araştırmalara dayanır.
2- Olayın kahramanın kendin olduğunu belirttikten sonra başka birinin hayatını anlatıyormuş gibi devam etmişsin.
3- Bazı ifadeleri yanlış kullanıyorsun: Bir insan on sekiz yaşında hayata gözlerini açmaz. On sekiz yaşında hayatı tanımaya başlıyor olabilir.
4-Konuşmaların sunundaki ''diyor''lar gereksiz. Her iki konuşanın da bir şeyler dediği belli zaten.
Her neyse hevesin kırılmasın yine de. Azmin elinden hiç bir şey kurtulmaz. Zamanla pişeceksin sen de.
Selamlarımla gözlerinden öptüm.
a.farukfidan
YAZININ HEMEN BAŞINDA YAZININ HİKAYE OLDUĞUNU SÖYLÜYORSUN, AMA Gİ,DİP MAKALE TÜRÜNE KAYDEDİYORSUN. BEN HAKLI OLARAK MAKALE NİYETİNE OKUDUM YAZINI VE BİR MAKALE OLARAK ÇOK KÖTÜ BULDUM...En az bunun kadar güzel ve yazım kurallarında özenli öykülerde buluşmak dileğiyle... SAYGILAR
sami biberoğulları
Bu genç benim şimdiki okulumdan bir öğrencimdir. Yazarlığa hevesi var lakin onu baya bir yoğuracağız. Sen de bir el atarsan bu kick *okscuyu hırpalıya hırpalıya baya bir şekle sokarız. Merak etme darbelere mukavimdir kendisi.
Selam ve saygılarımla.