- 1178 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
YASAM AYRINTILARDA GIZLI.. ( 2. SAYFA )
YASAM AYRINTILARDA GIZLI.. ( 2. SAYFA )
Yasadigim bu olay karsisinda hayli etkilenmistim..Hz. Mevlananin sözleri geldi aklima..
İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun diye bu alem yok değildir. Görememek ayıbı, göstermemek kusuru, uğursuz nefsin parmağına ait işte...
İnsan, gözden ibarettir aslında, geri kalan cesettir. Göz ise ancak dostu görene denir...
Nasil yasiyoruz, Kendi dünyamizda, neye nasil, bakiyoruz, yani basimizdaki olaylari, yasantilari nasil da görmezden gelebiliyoruz ?
Bir saatin icine neler sigmisti ? Hâlbuki bir saat öncesine kadar tek derdim kitap okumakti. Oturdugum banktan kalkip, bu duygulari yasayacagimi, nerden bile bilirdim ki.
Bir evlat babasini nasil birakirdi huzur evine, yaslilik nasil birseydi , ne kadar da savunmasizdi o amca, cocuktan bir farki varmiydi ? Ilgiye, sevkate, sevgiye ihtiyaci vardi. Hastaligi da ciddi ! Ne zor sey, su ihtiyarlik ? Elimdeki kitap elinizdekilerle mutlu olun diye ögüt veriyor.. Ya elinde hicbir sey yoksa, kalmamissa, ayni o amca gibi. Yalnizlik korkusu sardi birden icimi. Aile ne kadar önemli idi, ama sözde degil ! Gercek anlamda aile. Hani en kötü zamanlarda yaninda olacak hayirli insanlarin olmasi. Esinin, cocuklarinin gercekten gönül gözünden bakabilmeleri dünyaya, ne kadar da önemli idi ? Önceden böylemiydi insanlar, kültür ve din farkimiydi bu ? Insan canindan birini , nasil birakabilirdi kaderine ? Kafam sorularla dolu, kendi kendime konusurcasina beynimde, yürürken aksamin bir saati, issiz kaldirimlarda, eve varmistim..
Annem saskin, saskin bakiyordu bana.
" Ne oldu sana ? " diye sordu.. Gözlerim dolu, dolu hicbirsey diyemedim anneme.
" Yemek hazir, yermisin " diyordu.
"Ac degilim " dedim.. Istahim kacmisti cünkü.
" Ben odama gidiyorum, anne. " dedim
" Hay Allah ! Kizim neyin var, ne oldu sana ? " Diye sordu annem.
" Yok birseyim, birsey olmadi ".. dedim.
" Iyi bakalim öyle olsun" dedi annem..
Aslinda cok sey olmustu. Ama bu konuyu ne anlatacak dermanim vardi ona, ne de anlatmak isteyim. Sadece icimde onlari kaybetmek korkusu olusmustu. Cok incindigim, etkilendigim zamanlarda oldugu gibi, yokbirsey demekle yetinmistim iste.. Insan sevdiklerini üzmemek icin bazen susmali. Eger konusaydim, anneminde moralini bozacaktim belki. Nasilsa bir kac saate bu karmasayi atarim kafamdan, diye düsündüm..
Odamda zihnim konusmaya devam ediyordu. Ben bunu yapabilirmiydim, anneme, babama, o durumda, orada onlari öyle kendi kaderlerine terk edebilirmiydim ? Hastalik hakinda az cok bilgim var. Ileri derecede Alzeheimer hastalarinin sürekli gözetim altinda tutulmasi gerekiyor. Kizi gercekten hic mi , ilgilenmiyordu o amca ile ? Ya ben ! Yaslaninca benim evlatlarim da yaparmiydi bana böyle birsey ? Bu dünyaya cocuk getirmek, ne kadar dogru idi ve es secimi ne kadar da zor ve de ciddi bir secim ! Emin olmak, bir insana güvenmek, sevmek, beraber yaslana bilmek, yaslanmaktan da öte onunla ölebilmek nasil birsey idi.. Amcanin durumu ortada iste. Demek ki esi tutunacak tek dali imis hayatta ..
Birden cok garip birsey oldu. Etraf karardi, hersey bulanik bir sis bulutu sardi gözlerimin önünü.. Ne oldugunu anlamaya calisiyordum. Kendimi yemyesil bir kirda buldum. Bir sürü cocuk, ellerinde kir cicekleri, ilkbahar kokusu esen yelde, rüzgarin melodisi.. Burasi neresi, dedim kendi kendime ? Ne kadar huzur verici bir ortam. Derken kücük bir kiz cocugu kosarak geldi yanima. Basinda papatyalardan taci, üstünde seker pembesi tütüsü, acaba, masal perisimi ? Gördügüm bu güzellik..
Boncuk mavisi gözleri ile, gözlerime bakiyor derin derin. Dudaginda masum bir tebesüm. Altin sarisi saclari lüle, lüle olmus.. Icimden onu kucaklamak geldi birden. Tam egilecektim ki, minicik eli ile ellimi tuttu. Basladi kosmaya, yemseysil kirda beni sürüklüyordu pesinden..
" HEY, seker kiz nereye götürüyorsun beni " ?
Cevap yok..
" Senin adin ne " ?
Cevap yok..
" Anlamiyormusun dediklerimi ?
" ...................... "
" Evet ! Sanirim anlamiyorsun "..
Birden duraksadi, isaret parmagini karsiya uzatti. Kücük bir Göletin önünde sallanan sandalyede arkasi dönük oturan, bembeyaz sacli bayani isaret ediyordu..
" Oraya mi gitmemi istiyorsun benden " ?
Parmagini indirdi, basini asagi, yukari salladi, beni kendine dogru cekti, yanagima incecik dudaklari ile bir öpücük kondurdu ve kosarak yanimdan uzaklasti..
Orada bir müddet durdum, Göleti seyreden kadina baktim uzun uzun. Kim ki ! O ? Bu kücük kiz beni neden getirdi buraya ? Yavas adimlarla kadinin yanina yürümeye basladim. Beni fark etmismiydi acaba ?
" Merhaba ", dedim..
Ihtiyar kadin:
" Geldin mi ? Merhaba "..
" Beni mi bekliyordunuz ?"
" Evet ! "
" Sizi taniyormuyum ? "
" Bugün tanidin ya beni ?"
" Bugün mü ? " ...
" Kocam sana benden bahsetti, ben Maria "..
Cok saskindim, ne diyecegimi bilemedim, dona kaldim..
Maria sag elini kaldirdi," gel yanima gel, otur söyle "..
ayaklarinin ucuna, cimenlerin üstüne oturdum..
" Sana tesekkür etmek istiyorum. "
" Bana mi ? Peki neden " ?..
" Bugün Hans`i, yani kocami yalniz birakmadigin icin "..
" Rica ederim. Siz nerden biliyorsunuz bunu ? "
" Hans`la konustuk, bana senden söz etti. Cok sevmis seni, bende tanimak istedim, o yüzden burdasin..
Saskinliktan ne yapacagimi, ne diyecegimi bilemiyordum..
" Ama ! Siz, ölmemismiydiniz ? "
Maria:
" Insanlar unutuldugu zaman, ölürler. Hans beni hic unutmadi, herseyi unuttu ama beni asla.. Ben hala onunlayim. Artik sende biliyorsun beni. Bunlar aramizda kalsin, kimseye anlatma olur mu ?
" Tamam ".. dedim. Yüregim buruk, ne kadar seviyorlar birbirlerini, bu iki ihtiyar böyle! Acaba birgün benimde, böylesine bir sevdigim olur mu? Ölüm bile ayiramamis onlari..
Maria:
" Ne oldu güzel kiz, neden öyle hüzünlü bakiyorsun ? "..
" Bilmem, sanirim aranizdaki sevgi bagi beni duygulandirdi, neden ölüyor ki insanlar ! Neden ayriliyorlar birbirlerinden ?
Maria:
" Sevenler asla ölmez, sevenler ayrilik nedir bilmez" dedi, ve elini yanagima uzatip, parmaklari ile yanagimi oksarken;
" Mesela söyle düsün, tanridan ayrisin, onu göremiyorsun, duyamiyorsun, ama onun varligindan eminsin, onun sevgisi hic bitiyor mu ? Eksiliyor mu ? Icinde.. Dünyada olman, ondan ve cennetinden ayri düsmüs olman, onun varliginin olmayisi demek degildir, bunu sende biliyorsun.. Ayriliklar gecicidir, sevenler hasret cektikce, deger bilirler.. Herkes ve hersey bir gün yine ait olduguna döner, yeter ki sen icinde ölme, inancini kaybetme "...
O an icimi garip bir huzur kapladi, demek ölmek diye birsey yokmus, dedim kendi kendime. Sadece mekan degistirmek bu, insan nerede olursa olsun, fark etmiyor, gercekten " Ask " Allah`tan bize verilen ne kadar güzel bir nimet..
Tam bu sirada, hersey yine kararmaya basladi, sis bulutlari etrafi sardi.
" Gönül, gönül, kizim uyan artik haydi kahvaltiya "...
Yatagimda, üzerimde kiyafetlerim, büzülmüsüm oldugum yerde..
Annem:
" Neden böyle uyudun ? Üstünüde örtmemisin, hastalanacaksin, dünden beri bir tuhaflik var sende, neyin var söylesene, ne oldu ?..
" Yok birseyim anne, yorgunum ondandir "..
" Iyi, haydi kalk elini yüzünü yika, kahvalti yap, evi toplayacagiz misafirler gelicek, bana yarim et "..
" Tamam anne.. "
Icten ice söylenmeye basladim, daha kendime gelememistim, yasadigim sey rüyamiydi ? Oysa hersey ne kadar da gercekti ..
DEVAMI GELECEK...
Yazan: Gönül Cesli