- 976 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
bir çaycının seyir defteri...(25)
ilkokul beş bitmişti..o yaz tatilinde gez mahallesinde bir mobilyacıda çıraklığa başlamıştım..ustamın ismi mehmet kara idi..iki çıraktan biriydim ki diğer arkadaşım faruktu..akşam saat dokuzlara kadar çalışıyorduk ve sabahları saat yedide işbaşı yapıyorduk..pazar günlerimi ise kültür eğitim vakfı binasında al götür oku getir kütüphanesinde geçiriyordum..bu dönemler avrupa ve dünya tarihinden kitapları okuduğumu anımsarım..israilin filistin işgali ve işgal sırasında yapmış olduğu rencide edici olaylarda bu dönemde zihnimde yer tutan hadiselerdendi..
ve televizyonlardan rastladığım bosna facialarını unutamam..nerden aklıma geldi bilmiyorum ama o dönem cumhurbaşkanı olan süleyman demirele iki mektup yazmıştım.bunlardan ilkini gözyaşları içinde yazmıştım ulaşmışmıdır bilemem ama ikinci mektubum olayların devamı üzerine,küfür dolu olmuştur..
süleyman demirel ve onun gibi elinde imkânı olupta bir şeycikler yapmayan ki en azından kınama bile yapmamıştır, kendine insan diyen mahluklardan hala tiksinirim ve tebbet suresini bu tür kişileri gözümün önüne getirerek okurum...
o savaş öyle bir galeyan oluşturdu ki bende elime imkan geçse yapmayacağım şey olamaz!..
ortaokulun ilk yılında okul gazetesine bu savaş hakkında yazılar yazıyordum ve ordaki çaresiz müslümanların en azından dertleriyle dertleniyordum..
fazla dindar bir halim yoktu bu dönemler ama savaş sırasında zorla hristiyan yapılmaya çalışılıpta dininden dönmeyen BOŞNAK lar hayatıma bağlılık aşılamışlardır.. Allah cihatlarını kabul buyursun inşallah...
Namaza bu dönemde devamlı olarak başladım ve bazı şerlerde hayır gizlidir hadisini de anmış olayım bu vesile ile..
bir daha ki sefere devamla...