- 947 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KONU AŞK
Sınanmış acılardan ders almak gibi bir alışkanlığımız yok...
Aşkın büyüsüyle perdelenen gözlerimiz kapanıverir adeta gerçeklerin sıradanlığına ve destansı bir yürüyüş başlar ömrün kıyısından kıyısından, bir başka göğüs kafesinin derinliklerine...
Ayaklarımız beynimizden değil, yüreğimizden aldığı komutla körükörüne dalıverir aşkın sarmaşık sokağına. Sabıkalı aşkların ayak izleri ile bir gönülden diğerine kıvrılıp giden çile patikasında, yürüdüğümüz yollar geçirdiğimiz yıllar, hüzne yanık bir anı olur zamanın kasırgasında...
Ölümün karşısında her zaman yenilmeye mahkum olan ömür, aşk sayesinde kıl payı kurtaracaktır yıkılmış onurunu. Çünkü aşk, destanlaşmış bir şiirdir ve ilelebet var olacaktır nesilden nesile. Ne varki aşkın özü hüzündür, ömrü ise bir günlük narin kelebek ömrü misali, an kadar kısacıktır...
Hayalsizliğin kıyısında yürek yüreğe tutuşmuş dolaşan bir çift göz yaşıdır aşk...
Gurur, sırta hançerdir aşkın lugatında. Hançerin yarasından değil yar gözlerinin kanayan yaşı. O dil, gitme diyemez ya hani, oysa titretebilecekken dağı taşı...
Gönüllerce uzaktan felsefik düşler kurulur aşka dair. Mesafelerin hiç bir önemi yoktur düşler aleminde. Engellemeler, vaz geçirme çabaları hep boştur. İki yürek, Eros’un oku ile vurulmuşsa birbirine, kocaman kainat bile aşkın rüzgarında uçuşup giden bir avuç tozdur...
Aşk ile sona eren ömürler kutsanmışlardır Tanrının nazarında. Dökülürken acılar, öldüğü için gömülen bedenlerden, toprak bin derece magma olur dertten kederden. Geriye sadece yüreklere serin ırmak suları gibi akan, aşk ile solunmuş bir ömürlük nefes kalır...
İSMAİL BOYRAZ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.