- 1867 Okunma
- 38 Yorum
- 0 Beğeni
Horla lütfen !
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Ben, işim gereği tatili kışın yapanlardanım. Yazın ise, tatile gelen insanları memnun etmekle geçiyor günlerim. Neden mi? Çünkü ben, büyük bir otelin yöneticiliğini yapıyorum. E, tatil kışın olunca da soluğu bir sahil kasabasında değil, bavulumu kaptığım gibi annemin evinde aldım.
Yaklaşık bir yıla yakındır annemi görmüyordum, çok özlemişim. Ana-kız bol bol hasret giderip annemin hazırladığı yemekleri iştahla yedik. Yatma vakti geldiğinde, her zaman hazır duran odama geçtim uyumak için. Malum kış mevsimindeydik ve evde tek soba vardı, o da annemin odasındaydı. Odam ne kadar rahat olsa da soğuktu. Sabahı, dişlerim takırdayarak ettim.
Ertesi gece, annemin odasındaki boş divana kıvrılıp yattım. Yattım ama uyumak ne mümkün…
Bütün geceyi annemin horultusunu dinlemekle geçirdim. Zaman zaman annemi dürterek uyandırmaya, birazcık da olsa uyumaya çalıştım ama nafile, uyuyamadım.
Günlerimiz sohbetle, gecelerimiz horultuyla geçe dursun dün gece iyice sinirlenip başımın altındaki yastığı kaptığım gibi anneme fırlattım. Sıçrayarak uyanan annem, attığım yastığı hiç sesini çıkarmadan alıp, bir bebeğe sarılır gibi yastığa sarılıp yattı. Uykumun gittiği gibi yastığım da gitmiş oldu.
Kalkıp yeni bir yastık almaya üşendiğim için, kollarımı yastık yapıp uyumaya çalıştım ama az sonra o meşhur horultu yine başlamıştı. Bu defa değişik bir tondaydı. Akabinde, annem büyük bir horultuyla çırpındı. Birden sesi soluğu kesildi. Aklım başımdan gitti. O küçücük zaman diliminde neler düşündüm neler…
Öldü mü acaba? Yoksa uyuyor mu? Yatağımdan kalkıp bakmaya da cesaretim yoktu. Öylece yatağımda karışık duygularla titremeye başlamıştım. Öyle korkunçtu ki, ya bir daha annemin sesini duyamazsam? Ya anneciğim öldüyse? İşte bu düşünceler beni harap ediyordu. İçimden “Ne olursun anneciğim yeniden horla! Horla lütfen” diye dualar etmeye başladım. Ama kalkıp bakma cesaretini kendimde bir türlü bulamıyordum. Öldüğünü düşünmek beni çıldırtıyordu. İçimde hep bir umut vardı. Dualar ettim.
Az sonra derinden bir inilti ve ardından o tanıdık horlama sesini duydum. Bir horlamaya bu kadar sevinebileceğimi söyleselerdi asla inanmazdım ama sevindim! Hem de çok! Allah’ıma binlerce şükrettim. Artık o horultular sinirime gitmiyor, uykumu kaçırmıyordu. Sanki annemin ninnilerini dinliyormuş gibi huzur içinde uykuya daldım.
19.02.2012 /Emine UYSAL
YORUMLAR
Emine UYSAL (EMİNE45)
selamlar
Anneler de nelere katlanmıyor hayatları boyunca. Horlamasının bile bizim için bir nimet olduğunu hatırlatıyor yazı.
Çok teşekkürler böylesi güzel paylaşım için, sevgilerle
Emine UYSAL (EMİNE45)
Annemizin bizim için katlandığı gibi...
Yazımı okuyup yoruma değer bulduğun için asıl ben teşekkür ederim.
sevgiler...
Aaaah Emine Hanım annelerin her şeyi güzeldir. Allah başınızdan eksik etmesin.
Benim annem de bronşial astım dı çok da öksürürdü.
Öksürdüğü zaman bir zerre uyuyamazdım.
Vefat ettiği zaman öksürükleri günlerde kulağımdan gitmedi.
Şu anda yazarken bile gözlerim yaşardı.
Olumsuzluklardan mutlu olmayı ne güzel ifade etmişsiniz yazınızda.
Kutluyorum.Selam sevgiler.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgiler can
mükemmel bazen kötü gibi gelir ama kötünün de kötüsü varsa durmak lazım aslında hiç şikayet etmesek nasıl olur ?
Kısa ama keyifle okundu teşekkürler
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgiler.
Çok güzeldi; her şerde bir hayır, her hayırda bir şer vardır sözü boşa söylenmemiş belliki...
Yürekten kutladım..Nice başarı,Selam,saygı...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkürler efendim.
selam ve saygılar.
Gülümsettiniz fakat sizin üşengeçliğinize de şaşırdım doğrusu.:)
Garipcağıza hem yastık fırlatırsınız hem de gidip bakmaktan da üşenmişsiniz, e sonunda horlamasını nini gibi almanız kendinizi affetmenize yetmiş
Güzeldi, güne gelen yazınızı kutlarım
Saygımdasınız
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkürler, saygılar...
Kutluyorum Emine Abla. Kolay okunup anlaşılan güzel bir öykü.
Sevgiler.
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgiler
Fırlatırmısın anana yastığı horluyor diye! Bak işte helen gelmiş ufacık bir uyarı yukardan, ya hiç horlamasını duymassan bir daha ne yaparsın diye :))
Ah! Analarımız, yeri gelir kızar, yeri gelir çatışır dururuz, ama onlar bizim baş tacımız Allah uzun ömürler versin hepsine.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkürler canım, sevgiler
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgiler
Sevdklerimizin hiç birşeyi batmaz bize.Oysa dışardan bakan birine dayanılmaz gelir. Ama iyi ki var sevdiklerimiz ve iyi ki seviyoruz...
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgiler
Güne çok yakışmış anne sevgisi böyle bir duygu...
Tebrik ve sevgilerimi yolluyorum...
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgiler can
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkürler, selam ve sevgiler...
Emine UYSAL (EMİNE45)
selam ve saygılar
Tebrikler emine abklacığım yine güzel bir paylaşımdı. Beğenerek okudum , sevgilerimle
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgilerimle
Her zaman sizin yazilariniz seckiyi hak ediyor benim nazarimda bu/da onlardan biri tebrik ediyorum saygilarimla..
Emine UYSAL (EMİNE45)
selam ve saygılar
:))))) güldüm çoookk hemde
ya gördün mü annelerin horlamasıda ninni gibidir
Allah uzun ömür versin
anneye de kızına da
saygılarımla
Emine UYSAL (EMİNE45)
Selam ve saygılar
sevmenin her koşulda olduğu gibi insanı kabul ederek onu taşıyabilmesi onunla birlikte hayatını sürdürebilmesi bu yazınla çok güzel ifade etmişsin canım..yorumlarını okuduğum arkadşlarımın da ifade ettiği gibi sevdiğimiz insanın en kötü halleri bize eziyet değil hep varlığınla onur verdiğininin göstergesidir.
katıksız sevgilerin özünle yaşanması dileği ile sevgilerimle kutluyorum...
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgiler can
Bir kış günüydü. Geçen yıllarda kardeşim ve eşiyle aynı odada yatmak zorunda kaldım.
Kardeşimin eşi horluyordu,o geceyi uykusuz geçirdim. Kardeşimin o horultulu odada nasıl
uyuyor, anlamış değildim. Sizin öykünüzü okuyunca,bunun nasıl mümkün olduğunu anladım. Çünkü kardeşim eşini çok seviyor..
tebrikler, selâm ve sevgilerimle..
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkür ederim Nazik, sevgilerimle.
Evvet okudukça okuyası geldi insanın...
Sanırım bakış açısındaki ufuk çizgisiyle alakalı konuyu işleyişteki ustalık...
Kutluyorum değerli kalem...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Yazı hakkındaki düşüncene bütünüyle katılıyorum; bakış açısındaki ufuk çizgimiz ne kadar geniş olursa, düşünce ve davranışlarımız da o kadar ılımlı ve iyi niyetli olur.
Sevgilerimle can.
bune yaaaaa.....sende bu işin zirvesindesin....olumsuzluğu olumluluğa çevirmek her kalemin harcı değildir can....muhteşemdi günede çok yakışacak haaaaa saygılar sevgiler
Emine UYSAL (EMİNE45)
Dostlarımın gönlünde olmak günde olmaktan daha güzel komutanım.
selam ve saygılarımla..
Emine UYSAL (EMİNE45)
sevgilerimle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
saygılar.
vavv, okumak çok eğlenceliydi , sonunda ne olacak diye merakla okudum , tebrikler =)
Emine UYSAL (EMİNE45)
teşekkür ederim, sevgilerimle.
Sağ olsunda istediği kadar gürültü çıkarsın...Sevdiklerimin en çekilmez anlarında gözlerimi kapatıp, cenaze törenlerini hayal ederim ve ardından ne öfkem kalır, ne kinim sinirim.Hepsi uçar gider.Nefes alsınlarda...sağlık olsun...
Mükemmel bir konu...kutlarım canım.
sevgiler...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Sevgilerimle can.
rabbim korusun ..
böyle bir anı hiç kimse yaşamasın..
annelerimiz horlasa dahi hep bir yerlerde olduklarını hissettirsinler bizlere..
selam ve sevgilerimle..
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkürler arkadaşım, sevgilerimle.
demekki anneler hep horlar annem horluyor bende horlarım horlarmışım demiyorum horladığımı biliyorum çünkü bazen kendi horltuma uyunıyorum.Okurken aklıma çocuklarımın bebeklikleri geldi uzun süre uyuduklarında bile gider nefeslerini dinlerdim nefes alıyorlarmı ya nefes almıyorlarsa ben ne yaparım diye hep korku olurdu içimde insanın sevdikleri için endişelenmesi çok güzel
Emine UYSAL (EMİNE45)
Demek ki herkes horluyor da bizim gibi itiraf etmiyor:)
Güzel yorumun için teşekkür ederim, sevgilerimle.
Kısacık yazıda devasa bir konuyu anlatmak mümkün müdür? cevap: Emne kardeşimiz yazarsa, evet... Ana-kız arasındaki mesafesizlik ve bu mesafesizlikte oluşmuş sevginin devasalığı... Sadece horlayan insanlar için en büyük risk nefes durması/ nefes alamama olup ölümcül sonuçlar dahi doğurabilmekte, örneğin, kalp krizini tetikleyerek...Buı nedenle, korkaran yorganı altına sinip beklemek mi doğrudur, cesaretle o insanın nefes alış verişini kontrol etmk mi doğrudur? Bir düşünmek gerek... Saygıyla
Emine UYSAL (EMİNE45)
Selam ve saygılar efendim.
Kemnur
Emine UYSAL (EMİNE45)
Kemnur
NOT: EŞİMLE İLGİLİ SÖZLERİNİZE TEŞEKKÜRLER. EVET, O BENİM HERŞEYİMDİR...
Bazen insan dikkat çekmek için mi bilmem ;kayın validem hasta olunca ıh ıh diye ses çıkırıyordu kızı anne bir yerin mi ağrıyor diye sorar o da yok derdi,o zaman neden yapıyorsun diye kızı çıkışır.araya kayın baba söze karışır kızım onun o sesi benim hoşuma gidiyor diyordu.
Yazını okuyunca o anlar geldi aklıma.Tebrik ederim saygılarımla.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Bak işte, kayınbabanız karısının iniltisini bile seviyormuş. Sevgi bu olsa gerek.
Teşekkürler efendim, saygılarımla.
Horlamaya bu kadar sevinilmez demesin kimse...seviniliyormuş demek ki, çünkü bende zor uyuyanlardan olduğum için bırak horlamayı nefesin az sesli oluşu dahi uykumu kaçırır:)). tek sevdiklerimiz kaçırsın uykumuzu onlar orada hep olsunlar yeter bize ..tebessüm ettiren güzel bir yazıydı arkadaşım kutlarım kalemini her daim.. sevgiler..
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkürler arkadaşım, sevgilerimle.
Değerli arkadaşım.
Benim şu sıralarda yirmi yaşlarında zihnsel engelli ( Kas hastası ) bir oğlum var. Aynı zamanda epilepsi ( Sara ) hastası....Annesiyle boşandıktan sonra dört sene ona tek başıma ben baktım. O da horlardı yatarken. Onun horultusuyla uyurdum ben de....Ne zaman horlamasını duymasam beynim şartlanmış gibi sıçrardım yatağımdan ve görürüdüm ki o anda sara krizi geçiriyor. Sara krizi esnasında tamamen nefesi kesiliyor çünkü uzun bir süre. İşte o bakımdan hep horlamasını isterdim.
Geçen senenin haziranında annesinin isteği ile onu annesine verdim. Şimdi en çok neyi özlüyorum biliyor musunuz? Onun horlamalarını. Dolayısıyla da sizi çok iyi anladım o telaşı yaşadığınızda.
Bilmiyorum ..Yazdığınız olay bir kurgu da olabilir...Ama öyleyse bile çok anlamlı ve çok güzel mesajı olan bir yazıydı. Umarım seçki kurulu da benim gibi düşünür...Bence günün yazısı işte bu.
Selam ve saygılarımla.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Ben, çocukluğumda sara hastası birinin geçirdiği krize şahit olmuştum. O anı dün gibi hatırlarım. Yetişkin bir delikanlıydı, ben se 3-4 yaşlarındaydım. Hemen yanımda yanan ocağın içine düşmüştü. Onu ocaktan çekmeye gücüm yetmiyordu. Çığlık çığlığa yardım istemiştim. Annem koşup gelinceye kadar gencin yüzü yanmıştı. Hatırladığım kadarıyla, Yusuf kadar güzel bir yüzü vardı ama yanmıştı. Yaşım küçük olmasına rağmen o anım hafızamda hep taze duruyor.
Saygılar.
Merhaba Emine Hanım,
Derin anlamlı bir öyküydü.
Horlayanı bir süre susturmanın en iyi yolu, ıslık çalmaktır.
Saygılar.
Veysel Başer tarafından 2/19/2012 2:25:36 PM zamanında düzenlenmiştir.
Veysel Başer
Dişler arasında çıkan ince ıslık vardır. Onu herkes çalabilir.
Saygılar.
Mehtap ALTAN
O vakit horlayanı susturmak için başka çareye başvurmak gerek...
saygılar...
Emine UYSAL (EMİNE45)
Tavsiyenizi deneyeceğim diyeyim ama Mehtap gibi ben de ıslık çalmasını bilmiyorum. Islık çalmak uyuyanı uykusundan uyandırdığı için mi horlaması duruyor acaba?
Tavsiyeniz ve yorumunuz için teşekkür ederim.
saygılar.
Veysel Başer
Islık çalındığında horlayan uyanmıyor, horlamasını epey bir süre erteliyor. O arada siz uyayabiliyorsunuz.
Esenlikler dilerim.
insanlar sevdikleri için kendilerine ait
huzur ve rahattan gönüllü olarak feragat ediyor
ve bundan mutluluk duyabiliyor...
çok güzel bir anlatım
kutladım Emine hanım
Emine UYSAL (EMİNE45)
Saygı ve selamlar.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Horlamak sadece yaşlılara mahsus değil ki canım, bazen gençler de horlayabiliyor. Ben de neleri yazıyorum değil mi:))
Sevgilerimle.
Harikaydı,çok güzeldi,bundan sonra bende horlayan kim olursa olsun,çekeceğim.Bu güzel yazınızı okuduktan sonra olumlu düşünmeye başladım.Çok sağolun,işte budur yazmak,insanları hoşluğa ve sabıra götürmek.Sizi kutluyorum Emine hanım,saygıdeğer dostum.Sevgi,selamlarımla.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkürler, saygılar efendim.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Teşekkürler, saygılar efendim.