- 521 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kadrolaşma,Şarkın kadim hastalığıdır!
"Kadrolaşma" ile ilgili haberler basında sürekli yer almaktadır.
Buna katılmamak mümkün mü?
Ancak bu durum şimdi ortaya çıkmadı ki!
Ben bildim bileli,böyle...
Sanırım bunun bir arka yani tarihi planı da var:O da devlete yüklenen rolle ilgili:"Devlet baba."
Eh devlet "baba" ise,onu ele geçirmek de mübahtır diye düşünülmektedir.
"Devlet baba" kavramı kökü eskiye (Sasaniler) dayanan ve "velayet-i pederane" şeklinde ifade edilen bir anlayışın ürünüdür.Yani halkın kendi yapamadığını devletin yapması,bunun için de devletin ele geçirilmesi gerek anlayışıdır.
Oysa Batı toplumlarında gelişme bu seyri izlemediği için orada "teknik devlet" ya da "hizmet devleti" anlayışı öne çıkmış,bizde ise "devlet baba" anlayışı...
Bunun terk edilmesinin zamanı geldi de geçiyor bile.
Hele çoğulcu bir toplumda,tek tip zihniyetle hizmet üretmeye çalışmak,suyu ters akıtmaya benzer/benzemektedir.
Mevdut iktidar döneminde ekonomik anlamda liberalleşmeye açık durulurken,siyasi liberalleşmede maalesef "uzak" bir anlayış temsil edilmektedir.Bunun en canlı "tezahürü" de kadrolaşma uygulamalarıdır.Ve iktidar partisinin en zayıf halkası da burasıdır.Şu da unutulmaması gereken bir Çin atasözüdür:"Bir zincirin gücü,en zayıf halkası kadardır."
Oysa bu tür bir "kadrolaşma",güncel hastalığa da denk gelmektedir:Nepotizm!
İşini iyi yapan ancak farklı düşünen yerine,iktidara yakın olanın "başa getirilmesinin" adıdır nepotizm!Ve tehlikeli bir haldir de!
Kamu hizmetinin esası bellidir kısaca:İşini çabuk,eşit ve doğru yapacaksın.(Ç-d-e Üçgeni)
Bürokrasi benim eski işim olduğu için bu konulara çok tanıklık ettim.
24 yıl eğitim müfettişliği yaptım, abartmadan söylüyorum ki bu sürede tam 23 milli eğitim müdürüyle çalıştım.İçinde yeterlilik belgeli öğretmeni de var,yüzbaşı rütbesiyle askeri personeli de...Neredeyse yılda bir "müdür!"
Şaka gibi değil mi?Lakin Arjantin’in "Patagonya"sında değil,Türkiye’de oldu bunlar.
Dilerim daha özgür ve hukuki bir ülkede,işini iyi yapanların önü açılır hem de hangi görüşte olursa olsun.
Bu da ancak siyaseten liberalleşmeyle olacaktır/olur.
Ne "muhafazarlık" anlayışıyla,ne de 30’ların "devletçi" bakış açısıyla.Çünkü 1930’larda görev yapan "valilerin",aynı zamanda iktidar partisinin il başkanlığına getirildiği "hafızalarımızdadır."
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.