Ramiz Dayı ile Söyleşi

• 18 Şubat 2012 Cumartesi 09:13:45

Ramiz Dayı: Yi(ğ)en (bizde yumuşak g yutulur genelde), 3 günlük dünyada, 3 nohuta, 3 çocuk yapılır mı? Hadi yaptın diyelim; 3G kapsama alanına girebilecekler mi yien! Senin Koskocaman Başbakanın bile VAN MINIT derken, senin fikrin yok mu yien?

R.T: ramiz dayı ben sevgilimle tost ekmegı kadar yakındık, aramıza kaşar girdi. bu duruma ne dıyeceksın?

R.D: Yien, Kaşar var kaşar var! Bulgar kaşarı girdiyse araya Alimallah o tost, tost olmaz.
Ben hiç Bulgar kaşarı yemedim yien, ama tadını bilirim. Ben zaten sarımsağıda yemedim ve sevmem. Sarımsak yararlı bişey olsa hiç şöyle tekerleme olur mu yien: sarımsağı sarmasalaklasakta mı saklasak, sarmasalaklamasakta mı saklasak!

R.T: peki ramiz dayı, google earth’de Kabe’yi bulup, mouse ile etrafında 7 kere dönsek hacı olur muyuz ?

R.D: Bak Yien, benim eskiden müslüman olmayan bir sevgilim vardı, tuttum onu camiye götürdüm. Hadi şu caminin etrafında 3 kere dön müslüman olursun dedim. Müslüman oldu. Bi baktım ki yien, bi gün önüme domuz etli yemek getirmiş, bu ne dedim? Ben domuz eti yemem (bu arada hemen gittim kasetçalara, kıskanırım seni ben adlı parçayı açtım) ne yaptın! Et’i, caminin etrafında 3 kere dolandırdım dedi yien.

R.T: boşuna ramiz dayı olmamıssın be dayı. İnsan sana soru bulamıyor....biraz zorluyayım kendımı. hah geldı aklıma şimdi. niye bazı horozlar sadece kendileri öttüğü için sabah oldugunu sanırlar?

R.D: Bütün suç bizdedir yien, biz suçun bir kısmını üstleniyoruz. Oysa suç tamamen bizimdir, hep öyledir, öyle de kalır. Bir soru da ben sorayım yien; Kendi yaradılışlarına ihanet eden insanların cezası nedir?

R.T: dayı bu soruya yanıt verebilmem için bıraz daha senınle muhabbet etmelıyım. verecegım yanıt senı tatmin etmezse, benden bırsey alamadın mı şimdiye dek diyebilirsin ve ben buna çok üzülürüm.

R.D: Kendi yaradılışına ihanet eden insan, asla bir daha kendi olamaz yien… Sistem bu, nasıl davranalım derken biz, birileri yanlışlığa devam eder. Yanlışlar doğru olur, doğrular yanlış. Daha doğrusu yanlış ve doğru birbirinin içerisinde erir, kaybolur.

Örneklemek gerekirse şöyle: Ben ateist biriyim, kendimi bildiğimden beri de öyle hareket ederim. Bir dönemde aynı yönde baktığım insanlar, şimdilerde tanrı’yı kurtarmaya çalışıyorlar. Oysa, bunun için bir çabaya gerek olmamalı. Bir ateist olarak ben eskiden tanrı’nın yokluğunu ispat etmeye çalışırken, inanırlar şimdi tanrı’nın varlığını ispat etmeye çalışıyorlar.

Kendi yaradılışlarına ihanet edenler ise boşlukta, kimseler inanmıyor onlara.

R.T: Ramiz dayı, ramis dayı aklımı karıstırıyorsun. peki şimdi söyle bır sey sorsam... tanrı mı ınsanı yarattı, insan mı tanrıyı yarattı? abes mı oldu sorum ramiz dayı?

R.D: Herhalde şu cevabı vermemi bekliyorsun yien: Horoz’a sormuşlar; tavuk mu yumurtadan çıktı, yumurta mı tavuktan diye? Horoz demişki; ben baskasının işine karışmam, işimi yapar geçerim...
Diyeceğim o ki: Eğer yaratmak veya yaratılmak diye bir kavram varsa! Neden tanrı da yaratılmasın...
Tanrı kavramı bir uzlaşı işidir, ben öyle konularda uzlaşmaya gitmem.