6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2098
Okunma
Bir zamanlar televizyonda bir bayan parfümü reklamında şöyle diyordu:
“tanımadığınız bir erkek size çiçek verirse hiç şaşırmayınız”
Siz parfümü sıkıyorsunuz, bir bey geliyor kokusunu beğenip size çiçek veriyor. Sizde şaşırmıyorsunuz…
Anlatırken hikâye gibi geliyor…
Hiç düşündünüz mü?
Tanımadığınız bir kadın bir gün karşınıza çıkar ve size:
“sizi seviyorum “ derse şaşırır mısınız?
Tabi ki şaşırırsınız. İnsan ilişkilerinin, tamamen çıkar ve maddiyata dayandığı bir zamanda size bir kadın gelirde:
“sizi seviyorum” derse sizinde:
“Sizin için ne yapabilirim, benden ne istiyorsunuz” demeniz gayet doğal.
Çünkü yürekler o kadar kararmış ki. İnsanlar o kadar kendini düşünür olmuş ki. Birisi bize selam verse:
“acaba ne isteyecek” diye geçer ilk aklımızdan. Bir tebessümün altından bin çıkarın beklendiği bir zamandayız.
Gülüşler yalan,
Dostluklar yalan,
Arkadaşlar sahte, akrabalıklar göstermelik…
Kaç dost vardır sevgisini karşılıksız veren. Kaç sevgili vardır sadece sevdiği için sevgilinin yanındadır. Daha nicelerini sayabiliriz.
Böyle bir zamanda hiçbir beklentisi olmadan, bir bakışa “sizi seviyorum” diyebiliyorsa:
Ve hiçbir beklentisinin olmadığını anladığınızda o kadını alnından öpmelisiniz. Sadece sevgi diye el uzatmışsa ve sadece saf duygularını anlatmaya çalışmak için çırpınıyorsa…
Yinede bir kadın size:
“sizi seviyorum” derse siz şaşırın, çünkü bu zamanda sevgi kolay bulunmayan bir servet. Bir kadın sizinle bu serveti paylaşmaya hazırsa buda büyük cesaret. Bu cesaretinden dolayı bir de o kadını kutlayın…
Böyle bir olay insanın başına belkide ömründe bir kez gelir. Size, sizi sevdiğini söyleyen kadın ise kendini sorgular durur, bu çılgınlığı nasıl yaptım diye. İnsan bazen ömründe bir kez çılgında olabilir....
Sevgilerle
Zamansız mektuplar…
DUDU BAYRAM/ ANKARA