- 1156 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
SENSİZLİK
Sensiz ve sessiz bir güne uyandığım bilmem kaçıncı sabah. Aslında sessiz denemez, çünkü bin bir türlü gürültü kopuyor etraftan. Çok konuşuyor insanlar.. Susmuyorlar. İşte bu yüzden, tıkadım kulaklarımı herkese. En çok ta kalbime. Çünkü oradasın biliyorum, daha doğrusu hissediyorum sevgilim. Yoksa neden sızlasın. Seni dinlesem yine acı çekerim.. Geleceğini zannederim falan, hiç gerek yok öyle değil mi ? Nasılsa gelmeyeceksin. Beni bu içinde tek başına bıraktığın koca Dünya’ya kitledin. Tek başına ömür geçmiyor! Yoksun, alışamıyorum.. Üstüne bir de ölemiyorum! Bak şu işe. Sensizlik çok zor katlanamıyorum. Bir günümü anlatayım sana, neler yaptığımdan bahsedeyim. Hep rüyalarıma giriyorsun. Arada rüya göremiyorum, seni göremiyorum.. İşte o zamanlar çok kötü başlıyorum güne. Hayal de olsa seni görmek gerçekten güzel. Sen hiç bir insanın hayalini özledin mi ? Kendisini geçtim hayalini.. Hakkını yemeyeyim şimdi, aynı gerçek gibi. Hissedebiliyorum rüyalarımda seni. Neyse anlatmaya devam edeyim, bölünmesin. Kahvaltı yapmayı da bıraktım, sabahları iştahım olmuyor. Onun yerine yatakta müzik açıyorum, bizim şarkımız dönüyor, seni düşünüyorum inan daha iyi geliyor.. Seninle konuşmadığımdan vakit de geçmiyor. Çok sıkılıyorum, inanır mısın yokluğunda kendimden bile sıkıldım. Kendime küstüm o yüzden, senin bana yaptığının aynısını yaptım. Sıkılınca bıraktım kendimi öyle. Ulan ne sıkıcı bir adammışım.. Hatırlıyor musun çok yiyorum diye, yine de kilo almıyorum diye benimle çok dalga geçerdin. Çok gülerdik.. Hiç unutamıyorum, senin bana tek gülüşünde, tüm Dünya gülerdi. Özür dilerim yine konuyu dağıttım. Neyse işte, eskiden düzenliydim bilirsin, şimdi hayatımda aklına gelebilecek her şey dağınık. Odam, şiirlerim, kalbim, hayatım, aklım, saçlarım.. Aklına ne gelirse işte, senden sonra bayağı dağıldım. Peki sence, saçlarım neden dağınık? Saçlarımla çok oynardın, sonra düzeltmeme izin vermezdin hatırladın mı? Ben bozdum, ben düzelticem bırak derdin. İşte o yüzden sürekli dağılmış.. Benim gibi aynı. Anlayacağın burada her şey bıraktığın gibi kaldı. Kokum, gözlerimin seni arayışı, fotoğrafların, birlikte gittiğimizde biriktirdiğim sinema biletlerini bile atmadım.. Anla işte geldiğinde yabancılık çekmezsin böyle, üzülme ha çok rahatım. Seni beklemeyi bile çok seviyorum demiştim unutma sakın. Kokuma gelirsek, aylardır aynı parfümü kullanıyorum. Bıraktığın gibi kalabilmek için değiştirmiyorum. Yalan söylemeyeyim, seni unutmaya çalıştım bir kaç defa, olmadı tabi. Senin gibi değil kimse, sende hissettiklerimi hissettiremedi. İlk deneyişimde anladım yapamayacağımı, bıraktım. Sonra eskiden kahkahalar atan çocuğu defnettim gidişinin ertesi. Yüzüm gülüyor sadece, arkadaşlarımın çok komik esprilerinde. Tebessümden ötesine geçemedim. Eve geliyorum, annem gülümsüyor işte. O biraz iyi geliyor, daha sonra günün zor kısmı başlıyor benim için. Gece. Yazdığım şiirlerin haddi hesabı yok bilesin. Okuyup okuyup siliyorum, her gece ağlıyorum her gece! Karanlıkla birlikte, sen de çöküyorsun geceleri iyice üstüme. Sessizleşiyor Dünya, kulaklarımı tıkamayı bıraktığım anda; sesin çınlıyor kulaklarımda. Eskiden dinlemekten bıkmadığım sesin, eşsiz melodi. Şimdi de bıkmıyorum ama acıtıyor eskisi gibi değil. Kırık, buruk biraz sanki. Bir o kadar da sert. Sonra aklımdan hiç çıkmıyorsun, sahi; bir yerde o kadar kapalı kalmak seni sıkmıyor mu ? Çok merak ediyorum. Sakın alınma hep orada kal istiyorum. Senin için aklım ve beynim kavga ediyor, biliyor musun? Paylaşamıyorlar seni, biri diyor, o benim yanımda kalsın, öteki hayır bırakmıyorum. Aah.. Erkenden yatabiliyordum sen varken. Çünkü tavuk gibiydin erkenden uyurdun. Sen uyuduktan hemen sonra ben de uyurdum. Artık uyku beni tutmuyor. Ben de onu tabi, zaten pek anlaşamıyoruz. Sabahın köründe gidiyor. Yapılacak şey mi ? Her neyse seni fazla sıktım. Sensizken günlerim böyle sıradan, bıkkın. Gelmeyeceğini bilsem de bir umut bekliyorum. Yalnızlık iyi sardı, öyle takılıyoruz. Her şey iyi hoş ta, seni çok özlüyorum. İşte özlemek dediğim anda gözlerim doldu. Anlatamayacağım kadar özlüyorum. Tenini, sesini, gözlerini, ellerini, kirpiklerini, saçlarını, yanaklarını, gülüşünü.. çok özlüyorum be. Gereğinden fazla özlüyorum. Olmaması gerektiği kadar özlüyorum. İşte seni her an, durmaksızın özlerim. Uzatmanın gereği yok, gel en sevdiğim. Seni çok özledim.
YORUMLAR
"DENEME" bir not/ya da anafikir hakkında kendi özgün düşüncelerimizi çeşitli yazın türlerinden biri ile yazdığımız, en az üç paragraf uzunluğunda yazılardır... Yazınız bu tanıma uymadığına göre deneme olarak kaydedilmesi yalnıştır, diyebiliriz. Bence mektup türüne daha uygun. Mektup türü olarak deneme yazılabilir elbette, ama dediğim gibi bir konu hakkında özgün düşüncelerimizi içermeli...SAYGIYLA